Hatice Şenses - Resimle başlayan sanat hayatına, kadın
heykelleri yaparak devam eden ve büstleri dünyanın önemli müzelerinde sergilenen heykeltıraş
Emel Vardar,
Berlin ve
Paris'te sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Vardar, resim ile başladığı sanat hayatına heykeltıraşlık ile devam ettiğini belirterek, sanat eğitimini, Mimar
Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel
Müzeleri Atölyeleri'nde tamamladığını, 1984 yılından beri yarışmalara, uluslararası sanat
fuarlarına ve müze sergilerine katıldığını ifade etti.
Emel Vardar, Türkiye'deki sergi ve fuar çalışmaları dışında dünyanın pek çok ülkesindeki önemli sanat etkinliğinden davet aldığını ve bu etkinliklere Türkiye'yi temsil etmek üzere katıldığını vurgulayarak, ''
Kadının, ebedi güzelliğin simgesi olduğuna inanmam nedeniyle yaptığım çalışmalarda, kadınların yalnızca fiziksel güzelliğini değil, içsel dünyalarının zenginliğini, sevgilerini, acılarını, başarılarını ve evrenin en büyük mucizevi sevgisi olan anne çocuk sevgisiyle bütünleyerek, kadının gücünü de vurguluyorum'' dedi.
Bronz, cam, paslanmaz çelik, polyester gibi farklı malzemeler kullanarak, yaptığı heykel çalışmalarında değişik teknikler uyguladığını aktaran Emel Vardar, 8-11
Eylül tarihleri arasında Berlin'deki ''Berliner
Liste 2011
Sanat Fuarı'' ile 22-23
Ekim tarihleri arasında Paris'teki ''Carrousel du Louvre Art Shopping Sanat Fuarı''na katılacağını ve fuarlarda ''Rüya'' (beyaz kadın) ve ''Paris'' isimli (kırmızı heykel) cam heykellerinin yanı sıra bronz, cam ve çelik malzemelerden tasarlanan kadın figürlerinden oluşan heykellerinin de sergileneceğini vurguladı.
Emel Vardar, bu iki sergiye de bir yıl içinde hazırlandığını ve eserlerin çok yoğun bir çalışma sonucu ortaya çıktığını dile getirerek, şunları kaydetti:
''Önce proje çalışması yapıyorum. Sonrasında heykelleri yapmaya başlıyorum. Önce çalışma çamurla yapılıyor. Kalıbı alınıyor, döküm aşamasına kadar geliyor, döküm ve patine (renklendirme) çalışmaları yapılıyor. Her bir heykel çalışmasında birbirinden farklı patine malzemeleri kullanıyorum. Ortalama bir heykelin ortaya çıkması, heykelin büyüklüğüne göre 6-7 ayı bulabiliyor.
Tarih öncesinden günümüze kadar
sanatçıların konusu olan kadın teması, benim kadının ebedi güzelliğin simgesi olduğuna inanmama neden oldu. Kadın ile ilgili yapılan tüm sanat çalışmalarının kadını her yönden ifade etmesi gerektiğini düşünüyorum. Kadının hiçbir zaman keşfedilip açıklanamayan gizemini yaptığım heykellere taşıyorum. Cam heykellerimi hayalimde uçuşan his ve düşüncelerin boşlukta yoğunlaşması olarak
tarif edebilirim. Heykellerimde önce
estetik aradığım için, benim bugüne kadar edindiğim izlenim, eserlerimle izleyicinin kolaylıkla ilişki kurabilmesidir. Zaten bir eseri anlamak onu sevmek veya sevmemektir.''
-''ÖZÜNÜ KAYBETMEDEN EVRENSEL SANATI ÖĞRENMEK VE KAVRAMAK GEREKİR''
Dünyada ve Türkiye'de beğendiği birçok sanatçı olduğunu ifade eden Vardar, ''Ancak bir sanatçı için en önemli olanı özgün olmaktır'' dedi.
Berlin ve Paris'te gerçekleştirilecek sanat fuarlarında uluslararası galerilerden seçilen sanatçıların eserlerinin sergileneceğini aktaran Vardar, ''Bu fuar ve sergilere katılabilmek için sanatçının eserlerinin önemli jürilerden geçmesi gerekiyor. Çalışmalarıma aynı güç ve şevkle devam edip ülkemizi bir Türk sanatçısı olarak en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım'' diye konuştu.
Emel Vardar, Türkiye'de birçok üniversitede önemli isimler tarafından heykel eğitimi verildiğini ve son dönemde yetişen
gençlerin çok yetenekli ve başarılı olduğunu ifade etti.
Türkiye'de resim ve heykel sanatının gelişiminin dünya ülkelerinin çoğuna göre geri kaldığını işaret eden Vardar, şöyle devam etti:
''Hatta heykel sanatının batılılaşması resim sanatından sonradır.
Osmanlı devrinde heykel sanatı, ancak
mimari eserlerin duvarlarındaki kabartmalarda görülür. Şunu da belirteyim, bu eserlerin çoğu bir oya gibi taşı işlemiş kendi çerçeveleri içinde harika yapıtlardır. Bugün çok değerli eski kuşak heykel sanatçılarımızla birlikte, çok yetenekli genç arkadaşlarımız Türk heykel sanatının dünyada layık olduğu yere getirmek için büyük bir özveri ile çalışmaktadır. Bir heykeltıraş için evrensele ulaşabilmenin en önemli şartı dünya sanatını yakın planda izlemek diye düşünüyorum. Bugüne kadar dünya sanatçıları ne eserler verdi? Bugün ne yapılıyor? Sanatla ilgili her türlü sanat yayını, kitabı, dergiyi takip etmek, mutlaka imkan yaratıp dünya müzelerini gezmek, sanat fuarlarını takip etmek gerekiyor. Özünü kaybetmeden evrensel sanatı öğrenmek ve kavramak gerekir. Ancak mutlaka özgün kalınmalıdır.''
(HTC-DÜR-ZG)05.09.2011 13:01:44