Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) bir yılda en fazla 3 kez dönem borcunun yarısından daha az ödeme yapan tüketicilere nakit para çekme yasağı getiren ve kredi kartı asgari ödeme tutarını yüzde 20'lerden yüzde 40'a çıkaran düzenlemesinin ''doğru ve tüketici lehine'' olduğunu belirtti. Çetin yaptığı yazılı açıklamada, kararın içeriği iyi değerlendirilmeden ''karşıyız karşı, her şeye karşı'' mantığıyla eleştirildiğini, birçok tüketici örgütünün de sebep-sonuç ilişkisini dikkate almadan ''biz de karşıyız açıklaması yarışı''na girdiklerini savundu. Tüketici şikayetlerinin yarısının banka ve kart işlemleriyle ilgili olduğuna dikkat çeken Çetin, tüketicilerin cebinde birden fazla kart bulunduğunu, bu kartların ''ödeme aracı'' olarak değil de ''hayatı sürdürmek için kolayca borçlanma aracı'' olarak kullanıldığını ifade etti. Tüketicilerin ceplerindeki kartların hemen hepsine borçlu olduklarını ve çoğu kez asgari ödeme tutarını ödeyerek borçlanmayı sürdürdüklerini belirten Çetin, şunları kaydetti: ''Asgari tutarı ödemeye parası yetmediği yerlerde de eldeki bir karttan nakit çekilerek diğer kartın asgari tutarı ödenmekte ve borçlanma aydan aya artırılarak devam etmektedir. Bu borçlanma sonucu birçok tüketici için kredi kartı borcu ödenemez düzeydedir. Bunun sonucu ise gazetelerin 3. sayfalarına yansıyan cinnet ve cinayet veya kart borcu için soygun haberleridir. Böyle bir tabloda tüketiciler için asgari ödeme seviyesini daha aşağılara çekmek veya devamına göz yummak bu tabloyu memnun olarak seyretmek ile eş anlamlıdır. Bu tabloda karlı çıkan asla ve asla tüketiciler değil bankalardır. Çünkü asgari tutar ne kadar düşük tutulur ve kartla borç çevirme işi ne kadar uzun süreye yayılırsa banka o kadar daha fazla kar elde etmektedir. Bu tablo karşısında tüketicilerin dönem asgari ödemesinin yükseltilmesi ve bir yıl içinde en az üç kere dönem borcunun yarısının ödenmemesi durumunda nakit çekme olanağının olmaması tüketicilerin borç batağına boylu boyunca batmasını önleyecektir. Bu önlem tüketicilerin sürdürebileceği miktarda bir borçlanmaya girmesine ve gelirine orantılı olarak borçlanmaları gerektiği bilincini yaratılmasına yardımcı olacaktır. Bu düzenleme doğru ve tüketici lehinedir.'' Çetin, bu konuda kalıcı çözümün hükümet tarafından tüketicilerin alım gücünü artırıcı önlemlerin alınmasıyla sağlanabileceğini, tüketici örgütlerinin de ''borçlanma ve borçtan çıldırma özgürlüğü'' istemek yerine tüketicilerin alım gücünü artırıcı önlemler alınmasını talep etmeleri gerektiğini vurguladı. (HAG-NİF)07.09.2011 17:24:11