Selçuk Kılıç -
Trabzonspor Futbol Koordinatörü Özkan Sümer,
Türkiye Futbol
Federasyonunun (TFF) liglerin ertelenmemesi yönünde aldığı kararın, ''
akıl almaz bir karar'' olduğunu savundu.
Bordo-mavili kulüpte geçmişte
başkanlık ve
teknik direktörlük görevleri de yapan Sümer, AA muhabirine,
futbolda
şike iddialarına yönelik
soruşturma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bu süreçte TFF'nin liglerin ertelenmemesi yönündeki kararını eleştiren Sümer, ''
Kulüpler Birliği de bu tür hadiseler içerisinde bile ligin hala devamını istiyor. Olayın etik boyutuna bak. Niye istiyor,
ekonomik bir kısım kazanımların tehlikeye düşeceği kaygısından ötürü. Futbol Federasyonunun liglerin ertelenmemesi yönünde aldığı karar akıl almaz bir karardır'' dedi.
Futbol Federasyonunun hiçbir şey olmamış gibi davrandığını öne süren Sümer, ''Şaibelerin, üstelik şaibe olmaktan da çıkmış tespitlerin yapıldığı bir dönemde TFF, en üst sorumlu kuruluş olarak liglerin aynı şartlar içinde devamına karar veriyor. Hiçbir şey olmamış gibi. Bunu anlamak mümkün değil'' diye konuştu.
Sümer, TFF'nin kanaatlere göre bile karar verme hakkına sahip bir kuruluş olduğunu kaydederek, şu görüşleri dile getirdi:
''Üstelik bir kısım
deliller ve tespitler ortadayken ligin aynı şartlarda, şekilde devamına karar veriyor,
Kulüpler Birliği de bu doğrultuda eğilim gösteriyor. Kulüpler ahlaksızlıktan hala
kazanç peşinde... 'Bir ahlaksızlık var, ama biz bir kayba uğramayalım, kazanç elde edelim' eğilimi içerisindeler. Bu her şeyin açıklaması. Nasıl böyle anlayış ile bu kulüpleri yönetiyorlar. Ülke futbolunun zirvesi konuşuyor ve bu davranışları sergiliyor. O zaman neyi, nasıl yönetirsin. Bir yazarın 'ağaçlar tepeden ölür' sözü var. Biz tepeden ölüyoruz, zirve çok yanlış. Zirve, çok yanlış yönetiliyor. O nedenle bugün geldiğiniz noktada iyimser olmak çok zor.''
-''LİGLER EN AZINDAN BİR SÜRE ERTELENMELİYDİ''-
TFF'nin hazırlanacak iddianameye göre karar vermesinin de yanlış olacağını savunan Sümer, şöyle konuştu:
''3-4 ay sonra bu karar verilirse daha büyük çıkmazlar ortaya çıkar. Bu gerçek anlamda adilce bir tespitle yola çıkıldığı takdirde bunun suçlu suçsuzluğu yeniden yorumlamaya gerek yok, her şey ortada. Lig devam ederken nasıl bir
uygulama yapacaksınız. Herkes daha büyük zarara uğrayacaktır. Ligin ekonomik ve prestij yönünden kaygı ortaya koyan insanlar, o günün şartları içinde o kaygıların bir giderilmesi yönünde çözümsel bir şey ortaya koyamayacaklar. Daha tehlikeli noktaya geleceğiz. Lig daha karmaşa hale gelecek. Altından çıkılmaz sorunlar yaşanacak.
Bugün alınacak önlemler varken yanlışları ertelemeye kalktığın zaman daha büyük yanlışlara zemin hazırlarsın gibi geliyor bana. Ligler en azından bir süre ertelenmeliydi. Bu şartlar içerisinde bu karmaşada, kargaşada, bu yanlışlar içerisinde suçluların itirafların oluştuğu bir zeminde nasıl bir lig oynayabilir ki... Bunu düşünmek lazım. Bu çok zor bir hadise. Kitlesel olarak da bu doğrultuda büyük tepkiler doğacağını düşünüyorum. Sadece bir kulüp taraftarı değil, doğruluğun taraftarı olabilecek bir kesimin de varlığını düşünmek lazım.''
Trabzonspor camiasının şampiyonluğun Trabzonspor'a verilmesini istemesine ilişkin ise Sümer, ''Şampiyonluğun verilip verilmemesi tabii başlangıçta yapılması gereken uygulamaların sonucu gibi gözüküyordu. O nereye geldi, bilemiyorum. Trabzonspor aklandı, ne kadar aklandı... Ben aklandı şeklinde yorumluyorum. Çünkü, bildiğim kadarıyla Trabzonspor'u suçlu gösterebilecek herhangi bir tespit yok. Ama olsa bile Trabzonspor da bu mekanizma içerisinde hak ettiği cezayı görmeli'' dedi.
-''MEŞRU ZEMİNDE TÜRKİYE'DE FUTBOL YILARDIR OYNANMADI''-
Türk futbolunda, yanlışlarla doğruların birbirinden ayrılması gerektiğini söyleyen Sümer, şöyle devam etti:
''Ondan kurtulduktan sonra düzgün zeminde doğru anlayışla herkesin, hak edenin hakkını alabileceğine inandığı bir futbol yarışması içerisinde bu işler devam ederse işte bu futboldur. Yoksa 'geçmişte
ülkemizde futbol masada oynanır, sahada sonuçlar
tescil edilir' dedim. Bugün bu doğrulandı. O zaman bunu söylerken bir kısım sebeplere dayanarak söylüyordum. Sebepler izah edilecek, tam ortaya koyulacak sebepler değil, ama fark edilir bir şeyler vardı, insan hissediyordu. O ifademi hissettiklerime göre kullanıyordum, ama delil koymam söz konusu değil. Bunu anlamamak mümkün değildi. Bu kadar futbol içinde yaşamış kişiler bunu nasıl anlamaz ki? Meşru zeminde Türkiye'de futbol yılardır oynanmadı. Bunu hep ifade etmeye çalıştım. Bugün geldi doğrulandı. Biz buna tepki olarak ayrıldık başkanlıktan. Tepkimiz, ülkemizde futbolun çarpık yapısından duyduğumuz rahatsızlıktan ötürü idi. O günde vardı, ama tespit edilemiyordu. Şimdi tespit edilebiliyor, güzel bir şey, ama güzel bir sonuç yaratılması için bir kısım sebepler ortadan kaldırılarak haklı ile haksızın, yanlış ile doğrunun birbirinden ayrılması lazım. Suçlu ile suçsuzu aynı yerde yarıştıramazsın. Biz şu anda hala o gayret içindeyiz. Suçlu suçsuz beraber hiçbir şey olmamış gibi beraber yarışacak ve bu onaylanmak isteniyor. Bunu anlamak mümkün değil.''
-''TÜRK FUTBOLUNUN ARINMAYA İHTİYACI VAR''-
Ülke futbolunun taşıdığı büyük potansiyele rağmen ''yanlışlıklar, çirkinlikler, haksızlıklar, yetersizlikler ve değersizliklerin baskısı altında'' olduğunu iddia eden Sümer, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türk futbolunun yolunu açmak istiyorsak bu yanlışlardan, çirkinliklerden arınması lazım. Öncelikle Türk futbolu arınmaya aydınlanmaya ve cesaretle yeni şartlar içerisinde yola koyulmaya ihtiyacı var. Bunu sağladığınız zaman Türk futbolu hak ettiği aşamayı yapacak. Bugün sadece böyle bir dönüşme bir çabalama içerisinde. Gelişme falan söz konusu değil. Buraya girdiğim zaman anlatacak çok şey var. Federasyonun ilk mesajlarına baktığınızda gelişimsel hiçbir değer ortaya koymamış ne yazık ki... Böyle bir federasyon anlayışı içinde ülke futbolundan büyük hamleler bekliyoruz. Yazık, günah, Türk futbolu bunu hiç hak etmiyor.''
(SE-MK-KAN)15.07.2011 10:58:16