İzmir'in
Torbalı ilçesinin CHP'li Belediye Başkanı
Ramazan İsmail Uygur ile belediye çalışanlarının aralarında bulunduğu 39 sanığın, ''
ihaleye fesat karıştırma'' iddiasıyla yargılanmalarına başlandı.
İzmir 11. Ağır
Ceza Mahkemesindeki duruşmaya Uygur ile tutuksuz yargılanan 34
sanık ve avukatları katıldı.
Duruşmada, kimlik tespitinin ardından söz alan bazı sanıkların avukatı Rıfat Apaydın, sanıkların çoğunluğunun 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer
Kamu Görevlilerin Yargılanması Hakkındaki Kanuna tabi
devlet memuru olduğunu, yargılanmalarının izne bağlı bulunduğunu ifade etti.
Apaydın, İçişleri Bakanlığının bazı sanıklar için yargılama izni vermediğini, izin verilen sanıklar için de Danıştaya yaptıkları itirazın henüz sonuçlanmadığını belirterek, ''Bu nedenle,
mahkemenin durma kararı vermesi gerektiğini düşünüyorum. Yani usule ilişkin bir karara varmadan, esasa ilişkin yargılama yapılmasını hatalı olarak değerlendiriyoruz'' dedi.
Mahkeme heyeti, yüklenen suçun görev suçu olmadığı ve 4483 Sayılı Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle talebi reddederek, açık yargılamaya devam etti.
Torbalı Belediye Başkanı Ramazan İsmail Uygur,
savunmasında, davanın mülkiye baş
müfettişinin raporu doğrultusunda açıldığını belirterek, isnat edilen suçlamaları reddetti.
Uygur, ''İhaleye fesat karıştırma hususunu anlamakta zorluk çekiyoruz. Zira bizim ihalelerden
ekonomik fayda elde ettiğimiz belirtilmediği gibi, raporlarda kamu zararı olmadığı ifade edilmiştir'' dedi.
Torbalı Belediye Başkanlığı görevine 1
Nisan 2004 tarihinde başladığını hatırlatan Uygur, 4 Nisan'da ''yağmur gibi hacizler gelmeye başladığını'' belediyenin, neredeyse gelirinin üç katı borcu bulunduğunu anlattı.
Uygur, ''Belediyeye mal ve
hizmet satanlar alacaklarını tahsil edemiyorlardı. Bu nedenle de kimse açılan ihalelere koşa koşa gelmiyordu. İddianamede adı geçen Özbek firması ihaleye girmeye cesaret eden firmalardan biriydi ama ödemeler zamanında olmadığı için o da bir süre sonra zora girdi'' diye konuştu.
O günkü şartlarda ihalelere sadece bir firmanın girmesinin, kendilerinin tercihi olmadığını dile getiren Uygur, ihale komisyonunda yer alan kişilerin, birilerini kayırmasının da mümkün olmadığını savundu.
Uygur, ihalelere ait tüm evrakların
Sayıştay ve mülkiye teftişinden geçtiğini kaydederek, şöyle devam etti:
''Davaya konu raporu hazırlayan mülkiye başmüfettişi geldi, ihale dosyalarını istedi, inceleme yaptı. Kimseden savunma almadı, bir şey sormadı. Evrakı düzenleyip cumhuriyet savcısına vermiş. Hatta o tarihten itibaren iki ay daha belediyeye gidip geldi. Biz neyle suçlandığımızı dahi bilmiyorduk. Savcılık çağırınca anladık. İnsan hata yapabilir. Ama suç işleme kastımız yoktur, bu işten ekonomik yarar da sağlamamışızdır. Bizim için sevindirici olan budur.''
-DİĞER SANIKLAR-
Sanıklardan Mehmet Levent Özpek, Haziran 2004'te Fahri Tekçe ile Özbek
Turizm, Taşımacılık,
Güvenlik ve
Sanayi Şirketini kurduklarını, belediyenin ihalelerini gazetelerde görünce yasal prosedür çerçevesinde katıldıklarını anlattı.
İlk etapta ihalelere kendilerinden başka bir şirketin girmediğini, bunun, firmaların belediye ile iş yapmak istememelerinden kaynaklandığını düşündüğünü dile getiren Özpek, 2005'ten itibaren başka firmaların da ihalelere katılmaya başladığını anlattı.
Özpek, dayısının oğlu Nafiz Selçuk'un tavsiyesi üzerine, şirket çalışanlarının
sigorta işlerinin, Belediye Başkanı Uygur'un Müşteba Şahinkaya'ya devrettiği Uygur Muhasebe Bürosunca yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:
''İhalelere girebilmek için SGK'dan sigorta borcum olmadığına dair yazı alıyordum. Bir dönem işçilerin sigorta primlerinin ödenmesiyle ilgili sorun oldu. Öğrendiğim kadarıyla benim elemanlarımın yüzde 10'unu bizim şirketten, geri kalanını da
Coşkun Hepşeker adlı kişinin Sarı Efe isimli şirketinden sigortalı göstermişler. Bu durumu SGK'ya bildirdim. Sonra muhasebe bürosu yanlışı düzeltti, onlarla çalışmaya devam ettim.''
Sigorta meseleleri yüzünden işten soğuduğunu, 2007 yılının başından itibaren ihalelere girmeyi bıraktığını dile getiren Özpek, ihalelerde
usulsüzlük olmadığı savundu.
Sanık Halil Gülcü de 2004-2009 yılları arasında Torbalı Belediye
Başkanvekili olarak görev yaptığını belirterek, suçlamaları kabul etmedi.
Gülcü, ''İhalelerde usul eksiklikleri olabilir ama kasıtlı bir
eylem yoktur. İhalelerin hiçbirine katılmadım. Ben sadece gelen evrakı tahakkuk anlamında imzaladım'' dedi.
Dinlenen diğer sanıklar da suç kasıtlarının bulunmadığını ifade ederek, suçlamaları reddetti.
Mahkeme heyeti, bu celse gelmeyen sanıkların dinlenmesi ve eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
-İDDİANAMEDEN-
İzmir
Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Torbalı Belediyesinde 2004, 2005 ve 2006 yıllarında, müfettiş incelemelerinde ve açılan soruşturmada 34 ihale ile 11'i doğrudan hizmet alımını aynı şirketten yaptığı iddia edilen Belediye Başkanı Uygur ile 39 sanık hakkında, TCK'nın 235/1. maddesi gereğince, ''kamu kurum veya kuruluşları adına yapılan mal veya hizmet alım veya satımlarına ya da kiralamalara ilişkin ihalelere fesat karıştırmak'' suçundan 5 ile 12 yıl arasında
hapis cezası isteniyor.
(NAZ-AYT-BAH-İU)13.07.2011 16:43:03