Tuğba Yardımcı
etiket' title='Mısır haberleri'>Mısır - TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Genel Başkanı Petek
Ataman, normal piyasa gerçeklerinin altında
fiyatlara satılan her
ürünün risk olduğunu,tüm tüketicilerin bunu böyle görmeleri gerektiğini söyledi.
Ataman, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
şeker, çikolata ve çeşitleri alınırken mutlaka
markası, ambalajı ve etiketi olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ''Gıda,
Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı'na ait
üretim izni,
kayıt veya onay numarasının ve son
tüketim tarihinin geçmediğinden emin olunması gerekmektedir. Ambalajsız ürün
satışı yasal değildir'' dedi.
Çikolatanın bilindiği gibi pa
halı bir ürün olduğunu ifade eden Ataman, ''Ana girdisini oluşturan kakao ve kakao yağı, ülkemizde üretilmeyen pahalı bir maddedir.
Piyasada ana girdileri farklı yağlar olan ürünler zaman zaman çikolata gibi satılmaktadırlar. Bu durum tüketiciyi yanıltmaktadır. Çikolatin, fondan, kokolin gibi ürünler çikolata değildirler. Bu ürünler çikolata muadilidirler'' diye konuştu.
Ataman, dökme ürünün satışında da kurallar bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Bu kurallara uyulduğu sürece sağlık açısından
tehlike oluşturmazlar ve daha ekonomiktirler. Ama kurallar dahilinde. Öncelikle dökme ürünlerde marka ve partilerin birbirine karıştırılmaması ve ürüne dair tüm etiket bilgilerinin tüketiciye en doğru hali ile sunulması çok önemlidir. Dökme ürünler ambalajları içindeyseler, bu kurallar yeterli olacaktır. Ancak bir de ürünler zaman zaman ambalajsız bir şekilde dökme satışa sunulmaktadır. İşte bu ürünlerde bu koşullara ilave olarak satış sırasında elle temas olmaması, üzerlerinin reyon camekanı veya benzeri bir koruma ile kapatılması son derece önemlidir. Tabii dökme satıştan kastımız, kapalı mekanlarda, uygun sıcaklık ve çevre koşullarındaki satışlardır. Pazar, seyyar gibi yerlerdeki dökme satışlardan söz etmiyorum. Bu tür yerlerde sadece yaş
meyve ve
sebze satışı uygundur.''
-50 BİN İŞLETMEYE 5 BİN GIDA DENETÇİSİ-
Üretim koşullarının
hijyenik olmasının, tüm
gıda maddeleri için olmazsa olmaz koşul olduğuna dikkati çeken Ataman, şunları söyledi:
''Çünkü hijyen anlayışında var olan eksiklik, birçok riski de beraberinde getirir. Sadece mikrobiyel riskleri değil, birçok bulaşıya dair riskleri de içerir. Gıdada kullanıma uygun olmayan su kullanımı ve benzeri gibi. İşte bu nedenle hijyen ve iyi üretim teknikleri çok önemlidir. Diğer yandan bu ürün gurubu mikrobiyel anlamda kolay bozulabilir ürün gurubu içerisinde değildir. Bu ürünlerde katkı maddeleri ve
boya maddelerinin birçoğunun kullanımı yasal olarak mümkündür. Katkı ve renklendiricilerin yasal koşullar çerçevesinde kullanımı sağlandığında risk içermezler. İşte bu noktada kayıt dışından uzak durmak bir kez daha önem kazanmaktadır.''
Ataman, Türkiye'de bu alanda üretim yapan
iş yeri sayısını net olarak bilmenin zor olduğuna işaret ederek, ''Hatta daha genel ifade etmek gerekirse, ülkemizde hiçbir şeyin sayısını net olarak bilemiyoruz. Ancak bilinen gıda işletmelerinin toplamda sayısı 50 bin civarındadır ve bunun yaklaşık yüzde 3'ü şekerli mamuller sektörüne aittir. Bu rakama pastaneler, lokumcular dahil değil. Pastane sayısı oldukça yüksek, ancak elimizde rakam yok'' dedi.
Türkiye'nin genel sorununun istatistiki verilerin olmayışı olduğunu savunan Ataman, ''Bilindiği gibi pastanelerin de
şekerleme ve çikolata üretimi oluyor. Denetim ne yazık ki etkin olarak gerçekleştirilemiyor. Toplamda 50 bin işletmeyi sayısı 5 bini bulmayan gıda denetçisi denetliyor. Üstelik bu 50 binin içinde pastaneler yok. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın gıda denetimlerine yönelik olarak başta gıda mühendisleri olmak üzere çok sayıda
eleman istihdamı kaçınılmaz gözükmektedir'' ifadelerini kullandı.
Ataman, normal piyasa gerçeklerinin altında fiyatlara satılan her ürünün riskli olduğunu vurgulayarak, ''Tüm tüketiciler bunu böyle görmeliler. Tabii ki ürünler arasında fiyat farkları olacaktır, ancak öyle ürünler var ki, şeker fiyatına neredeyse. Burada bir terslik ve risk olacağı açıktır'' dedi.
(TY-BA-OSM)28.08.2011 12:42:43