TEMA Vakfı
Rize temsilcisi
Nevzat Özer, bir avuç
gönüllü ile çıkılan yolda, 19 yılda gönüllü sayısının 430 bini geçtiğini bildirdi.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, TEMA Vakfı'nın 19 yıldır 430 bini aşkın gönüllüsüyle başta
toprak olmak üzere sahip olunan
doğal varlıkların korunması ve doğru kullanımı için mücadele ettiğini belirtti.
TEMA Vakfı'nın, Türkiye'de çevre konusunun ne halkın ne de iş dünyasının pek de gündeminde olmadığı bir dönemde, 11
Eylül 1992 tarihinde Hayrettin
Karaca ve Nihat Gökyiğit önderliğinde
ülkenin en önemli 30 iş adamının desteğini alarak kurulduğunu anlatan Özer, TEMA Vakfı'nın henüz 19 yaşında olmasına rağmen kuruluşundan bu yana Türkiye'de
sivil toplumun gelişmesi adına, çevre koruma adına önemli ilklere
imza attığını, yöntemler geliştirdiğini ifade etti.
TEMA Vakfı'nın bazen yanıldığını, bazen eleştirildiğini, bazen alkışlandığını, ama gideceği yolu kendisinin çizdiğini vurgulayan Özer, şunları kaydetti:
''Bir avuç gönüllü ile çıkılan yolda, 19 yılda gönüllü sayısı 430 bini geçti. Ülke genelinde 150'den fazla kırsal
kalkınma ve
ağaçlandırma projesi, halkımızın ve destekçilerimizin katkılarıyla hayata geçti. Milyonlarca fidanın toprakla buluşmasını sağlayarak Türkiye'nin orman varlığının artmasına katkı sağladı. Mera ve Toprak Yasalarının hazırlanmasında bizzat görev aldı, yasalaşmasını sağladı.
Ormanların, tarım alanlarının, su varlığımızın korunması adına açılan, müdahil olunan çok sayıda
dava kazanılarak halkımızın nezdinde ormanlarımızın tarım alanlarımızın, topraklarımızın koruyucusu oldu.
Temel değerlerimiz güvenilirlik ve saygınlık, şeffaflık, gönüllülük, yaratıcı katılımcılık, siyasi tarafsızlık, herkesi kucaklama, bilimsellik; vizyonumuz ise sürdürülebilir
yaşam ilkesiyle doğal varlıkların korunmasında; ülkenin ve dünyanın geleceğinde söz sahibi olan topraktan gelen toplumsal barışı sağlayan, bilinçli, halkla bütünleşen, öncü bir sivil toplum kuruluşu olmaktır.''
Misyonlarının kaybolan geleceği kurtarmak,
açlık ve yoksulluğu gidererek topraktan gelen toplumsal barışı sağlamak için
erozyon, çoraklaşma, çölleşme,
kirlilik, hatalı tarım teknikleri ve amaç dışı
arazi kullanımını önlemek olduğunu dile getiren Özer, şöyle devam etti:
''Doğal varlıkların tahribine yönelik, ulusal ve uluslararası her türlü idari, siyasi ve
ekonomik baskılara karşı mücadele etmek ve sorunlara çözüm üretmek, biyolojik çeşitlilik, toprak, su ve diğer doğal kaynakların korunması, verimli kılınması ve sürdürülebilir yönetimini gerçekleştirmek istiyoruz. Doğal varlıkların korunmasına yönelik politikaların, hükümetlerce üretilmesini, gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını, uygulanmasını ve uluslararası anlaşmalara uyulmasını sağlayacak, bilinçli ve etkin kamuoyu oluşturmaya çalışacağız. Kalbi bu topraklar için çarpan ve bizlerle birlikte 19 yıldır canı gönülden çalışan herkese en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.''
(HS-BA-MTN)12.09.2011 10:41:19