Tekvandoyla, Hastalarına Karşı Daha Sabırlı Olmayı Öğrendiler

Tekvandoyla, Hastalarına Karşı Daha Sabırlı Olmayı Öğrendiler

Ayşe Yıldız - Erzurum'da görev yapan bazı sağlık çalışanları, tekvando sporu yaparak, özellikle hastalarına karşı sabırlı, hoşgörülü olmayı, tartışma ortamlarında alttan almayı öğrendiğini ifade etti. Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi (BEAH) Üroloji Servisinde görev yapan uzman doktor Ali Aras, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yıldır mesleğini icra ettiğini anımsatarak, 3 yıl önce spor yapmak için tekvandoya başladığını söyledi. Spor yapmak için başladığı tekvandonun kendisinde bir tutku haline geldiğini belirten Aras, üç yıl boyunca düzenli olarak antrenman yaparak, tekvandoda siyah kuşak sahibi olduğunu söyledi. Tekvando sporunun disiplin açısından önemli olduğunun altını çizen Aras, 'Tekvando bir disiplin sporudur. ''Tea'' ayak, ''kwon'' yumruk, ''do'' disiplin demektir. El ve ayak disiplini. Kısacası hayatı disipline eden bir spordur. Hayatında bir disiplin yoksa, tıp fakültesinde okuyamazsın, hekim olamazsın, mesleğini icra edemezsin. Çünkü doktorluk mesleği akşam beşte bitmez'' diye konuştu. Spor yapmaya başlatıktan sonra kendisinde bazı değişiklikler gözlemlediği vurgulayan Aras, şunları kaydetti: ''Bu spora başladıktan sonra kendime olan güvenim arttı. Spora başlamadan önce çevremdekilere daha bir kızgın davranıyordum. Bir şey olduğu zaman hemen karşılığını vermeye çalışıyordum ama tekvando yapmaya başladıktan sonra bu kızgınlığım kayboldu. Kendime güvenim geldi. İnsanlara karşı daha hoşgörülü davranmaya başladım. Birçok şeyi artık gözardı edebiliyorum. Örneğin, çevremize baktığımız zaman kavgalara şahit oluyoruz. Ama tekvando yapan birisinin böyle girişimleri olmaz. Çünkü kendisine güveniyordur.'' Meslektaşlarına da bu sporu yapmalarını öneren Aras, ''Spor, insanın kan dolaşımını artırıyor, kılcal damarı geliştiriyor. Kılcal damar geliştiği için de ileride kalp-damar hastalığı, kalp krizi riskini azaltıyor. Dolayısıyla da sadece meslektaşlarım değil herkesin bu sporu yapmasını öneriyorum'' dedi. -''KARŞINIZDAKİNİ AZARLAMAMAYI, ONU AŞAĞILAMAMAYI ÖĞRENİYORSUNUZ''- Herkesin bu sporu yapması halinde özgüvenlerin gelişeceğini, kimseye üstünlük taslamayacağını ve kardeşçe geçineceğini belerten Dr. Aras, herkes spor yapsa bugün yaşanan kavgaların olmayacağını savundu. Tekvando İl Milli Takımının da doktoru olan Aras, şöyle konuştu: ''Ben bu sporu çocuklarımla birlikte yapıyorum. Kızım dört yaşında bu spora başladı. Tekvando sporunda, herhangi bir sohbet ortamında, tartışma ortamında alttan almayı, sabırlı olmayı, karşınızdakini azarlamamayı, onu aşağılamamayı öğreniyorsunuz. Sanırım hayatımda kazanabileceğim en önemli özelliklerden birisi bu. Çünkü insanlarda benlik duygusu; 'ben yaparım', 'ben bilirim', 'ben döverim' duygusu vardır. Ama bunda dövebileceğin biri olsa bile alttan alıp ona sabırla karşılık veriyorsunuz.'' BEAH'ta servis hemşiresi olarak görev yapan siyah kuşak sahibi Fatma İnce de tekvando ile hemşirelik arasında direkt bir bağlantının olmadığını ancak meslek açısından kazandırdığı önemli özelliklerinin bulunduğunu söyledi. Sağlık alanında çalışmanın çok sabır isteyen bir meslek olduğunu dile getiren İnce, ''Doktor olsun hemşire olsun bizim mesleğimiz insan ilişkileri açısından çok problem yaşanan bir meslek. Bu spor sayesinde sabrı öğrenerek, insan ilişkilerinde başetme becerimi geliştirdim'' şeklinde konuştu. Hem hastanede çalışıp, hem üniversitede okuduğunu hem de spor yaptığını anlatan İnce, gece nöbette, gündüz okulda olmasına rağmen bu spor sayesinde daha enerjik olduğunu ifade etti. -''TEKVANDOYU DÖVÜŞ, SALDIRI AMAÇLI YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORLAR''- ''Spor yapacak zaman bulamıyorum'' diyenleri de eleştiren İnce, bütün yorgunluğun, iş stresinin spor yapılarak atılabileceğini, sporun insanı hem bedenen hem de ruhen çok rahatlattığını anımsattı. Tekvando sporunun dışarıdan dövüş, saldırı amaçlı bir spor olarak algınlandığına dikkati çeken İnce, şöyle konuştu: ''Bu spor, alçak gönüllüğü, sabrı öğretiyor, kişiye güven kazandırıyor. Oysa bu dışarıdan tam zıddı gibi algılanıyor. Tekvandoyu dövüş amaçlı, saldırı amaçlı yaptığımızı düşünüyorlar. Aksine tekvando saldırı değil bir savunma sporudur. El ve ayağın disiplinize edilmesidir. Tekvando yapmayan birisi, kendini ispat etmek için benlik duygusuyla kavgaya karışır. Oysa bu sporu yapanın kendisine güveni vardır ve kavga yapmak yerine, kavgayı yatıştırabilir.'' Tekvando Federasyonu Erzurum İl Temsilcisi Kemal Yıldıran ise 30 yıldır tekvando yaptığını belirterek, bu sporu topluma benimsetemeye çalıştığını belirtti. Bu sporun özünde insanın disipline olması, eline ayağına hakim olması açısından önemli olduğunu anlatan Yıldıran, ''Felsefesinde berrak duygularla insanlara iyilik yapma duygusu beslemektedir. Dünyada kavgaların, savaşların olduğu bir ortamda tekvandonun yaygınlaşmasıyla bütün toplumlarda barışın oluşacağına inanıyorum. Bu sporun toplumun her ferdine kadar yayılmasını hedefliyoruz'' diye konuştu. (AYZ-SS)08.08.2011 11:24:05
<< Önceki Haber Tekvandoyla, Hastalarına Karşı Daha Sabırlı Olmayı... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER