Yıllar önce çiftçilerin vazgeçilmezi olan kalburlar teknolojiye yenik düşünce bu mesleğin ustaları da iş yapamaz oldu.
Biçerdöverler ve değirmenlerin aynı işi yapması nedeniyle şimdilerde ancak bazı evlerde süs eşyası olabilen kalburlar para kazandırmayınca ustaları evlerini geçindirmekte zorlanmaya başladı.
Arguvan ilçesinde kalbur ustalığı yapan Hüseyin Ünalan (62), ince ince kesilen deriyi bir kasnağa gerdirerek yaptığı kalburlarla göçer olarak yaşayan 11 kişilik
ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını, geçmişte bir günde aldığı
siparişi şimdilerde ancak bir yılda alabildiğini söyledi.
Ünalan, bu işin bir zamanlar çok ailenin geçim kaynağı olduğunu ifade ederek, çiftçilerin kalbur kullanmayı terk etmesiyle mesleğin de yok olmaya başladığını kaydetti.
Ömründen verdiği 50 yılla ustalaşan Ünalan, birçok insanın ağır kokusu nedeniyle yaklaşmaya dahi cesaret edemeyeceği tabaklaşmış derilerden yaptığı kalburların öyküsünü anlattı.
Çadır yaşamından kopamadıklarına dikkati çeken Ünalan, siparişleri yetiştirmekte zorluk çektikleri yılları anımsatarak, şöyle konuştu:
''Küçük bir çocukken babamdan öğrendiğim sanatı 10 yaşımdan itibaren icra etmeye başladım.
Tahıl ürünlerinin hasat mevsiminde bölgedeki köyleri gezerek vatandaşlara kalbur yapardık. Tahıl üretimi yapan ailelerin her birinin ortalama 5 kalbura ihtiyacı vardır. Bu kalburların her birinin ayrı bir özelliği var. Kullanım alanları farklı. Deriyle yaptığımız bu kalburların belli bir süre sonra yenilenmesi gerektiğini düşünürsek her yıl yaptığımız kalbur sayısı hakkında fikir sahibi olmamız kolay olur. Öyle ki bazen aldığımız siparişleri yetiştiremediğimiz, bu nedenle geceleri uyumaksızın tüm aile kalbur yaptığımız olurdu. 9 çocuğumun geçimini bu meslekle devam ettirdim.''
Ünalan, günümüzde kalburların işlerinin büyük bölümünün biçerdöverler veya değirmenlerin özellikleriyle yapıldığını ifade ederek, ''Eskiden bir günde yaptığımız kalburların sayısı bugün bir yıl içinde alabildiğimiz siparişlerden fazla oluyordu. Artık ne eskisi kadar sipariş ne de yaptığımız kalburların değerini alabiliyoruz'' dedi.
Eşi öldükten sonra en büyük yardımcısının büyük kızı Hanım Ünalan olduğunu kaydeden kalbur ustası Ünalan, sipariş verenlerin çoğunun kalburları evlerine asmak için istediğini söyledi.
Ünalan, şöyle devam etti:
''Bu kalburlar günümüzde neredeyse hiç kullanılmıyor. Deriden yapılan ve tamamen
doğal olan bu kalburları evlerine süs eşyası olarak yaptıranlar da var. Kalburda
tercih edilen
keçi derisidir. Bir derinin bize maliyeti ortalama 5 ile 10 lira civarındadır. Kasnağını da eklersek 15 lira yapıyor. El emeğimizi ekleyerek 30 liraya yapıyoruz. Ancak aldığımız siparişlerin sayısını düşünürsek bu gelir hiç de yeterli değil. Şimdi yılda yaklaşık 5 sipariş alabiliyoruz.''
Ünalan, kalburun yapımını şöyle anlattı:
''Aldığımız derinin iç kısmında et ve yağ kalıntısının bulunmaması gerekiyor. Bu nedenle ilk etapta derinin iç kısmını
bıçak benzeri bir alet yardımıyla iyice temizliyoruz. Ardından belli bir süre suda bekletilen derinin kıllarını usturayla büyük bir titizlikle tıraş ediyoruz. Tabaklanma adını verdiğimiz işlem sona erdiğinde deriyi olabildiğince ince şeritler halinde kesiyoruz. Bu deriler uygun şeklini aldıktan sonra üzerine 200'ün üzerinde tekil açılmış kasnağa örerek geriyoruz. Tüm bu işlemlerin ardından, kuruyan derinin kasnakla teması olan bölgeleri iplerle ikinci kez bağlayarak kullanıma hazır hale getiriyoruz.''
(ENS-RAT-AY-HAN)06.09.2011 12:52:23