TBMM Başkanı Mehmet Ali
Şahin, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi ile ilgili, ''Aslında bu maddenin İç Hizmet Kanunu'ndan da çıkarılması ve bu tür yorumlara mahal vermeyecek hale getirilmesi gerekirdi. Şu ana kadar yapılmamasını eksiklik olarak değerlendiriyorum ama ne o madde ne de başka bir yasal
düzenleme demokratik bir ülkede, parlamentoyu feshederek idareye el koyma yetkisi vermez hiçbir silahlı kuvvetlere'' dedi.
Şahin, Karabük'ün
Safranbolu ilçesinde NTV'nin canlı yayınına katılarak soruları yanıtladı.
Karabük'ün topraklarının yüzde 70'inin ormanlarla kaplı, Safranbolu evlerinin de dünyaca meşhur olduğunu belirten Şahin, ''Safranbolu'ya çok uzak diyarlardan misafirler geliyor. Uzak doğudan çok sayıda insanı burada gezerken görmek mümkün. Burası Anadolu'nun bağrında kültür ve
medeniyet kentidir. Buradan
aday ve parlamentoda temsil edecek olmak benim için güzel duygular ortaya çıkarıyor'' diye konuştu.
Şahin, ''Seçime çok az zaman kaldı, yeni
Meclis oluşacak, yeni başkan olarak sizi görebilecek miyiz,
adaylık başvurusunda bulunacak mısınız'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Seçimlerden sonra hangi görevde olurum bilemem. Meclis başkanlığı görevine ben talip olmadım, üstlendiğim hiçbir sorumluluk için ben talepte bulunmuş değilim. Göreve layıksam içinde bulunduğum kurum, parti, genel başkan değerlendirir diye düşünüyorum. Meclis başkanlığı için de öyle olmuştu iki yıl önce. Seçimlerden sonra ne olur onu hep birlikte göreceğiz.''
TBMM Başkanı Şahin, ''12
Eylül darbesiyle ilgili yeni bir hareket başladı; dün Kenan
Evren ifadesini verdi ve darbeyi neden gerçekleştirdiği sorusuna,
Türk Silahlı Kuvvetlerinin 35. maddesi, İç Hizmet Kanunu'nu örnek gösterdi ve (bu nedenle yaptık) dedi.
Anayasa değişikliği yapıldı, geçici 15. madde değiştirildi. Niçin bu madde halen duruyor'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Aslında bu maddenin İç Hizmet Kanunu'ndan da çıkarılması ve bu tür yorumlara mahal vermeyecek hale getirilmesi gerekirdi. Şu ana kadar yapılmamasını eksiklik olarak değerlendiriyorum ama ne o madde ne de başka bir yasal düzenleme demokratik bir ülkede, parlamentoyu feshederek idareye el koyma yetkisi vermez hiçbir silahlı kuvvetlere. Dolayısıyla o müdahalenin meşruiyeti olarak 35. maddeye dayanmış olmasını ne hukuken ne de demokratik açıdan hiçbir zaman doğru bulmam, tasvip de etmem ama artık
Türkiye demokrasi yolunda önemli mesafeler almıştır, halkımızın demokrasi bilinci yükselmiştir. Anayasa değişiklikleriyle millet iradesinin dışında, o iradenin üstünde başka iradelerin hakim olmaması,
vesayet yoluyla da olsa o iradeye müdahale etmemesi konusunda Türkiye çok mesafe almıştır. Geçmişte yapılan bu tür demokrasi dışı müdahalelerin de artık hesabının sorulduğu bir ülkede yaşıyoruz. Artık bağımsız yargı bu konuda Anayasa değişikliğinden sonra tabii ki üzerine düşeni yapmaktadır ve yapacaktır.''
(Sürecek)
(SOY-OA-SRP)07.06.2011 12:47:06