Mürsel Çetin - Konya Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Ramazan Gürbüz, yumurta ve beyaz et ihracatının artmasına rağmen fiyatların çok düşük olduğunu ileri sürdü. Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 65 milyon yumurta tavuğunun bulunduğunu ve yıllık 16 milyar adet yumurta üretildiğini belirterek, ''Ülke olarak yıllık ürettiğimiz yumurtaların 2 milyar adedini ihraç ediyoruz, 14 milyarını tüketiyoruz. Yumurta ve beyaz et ihracatı artmasına rağmen, fiyatlar çok düşük. 16 aydır yumurta sektörü zarar ediyor. Çünkü girdi maliyetlerimiz çok yüksek. Tavuklara yem olarak vereceğimiz mısır yok'' dedi. Türkiye'de beyaz et ve yumurta sektörünün Avrupa standartlarında çalıştığını belirterek, ''Firmalarımız hem beyaz ette hem de yumurta sektöründe kalite, üretim kapasitesi, üretim teknolojisi yönünden Avrupa düzeyinde üretim yapıyorlar. Hatta Avrupalı'lardan daha iyi üretim yapan firmalarımız var'' diye konuştu. Bir yumurtanın maliyetinin 14 kuruş olduğu bilgisini veren Gürbüz, üreticinin yumurtanın adedini 12 kuruştan sattığını ve sektörün mevsimsel değişikliklerle yaklaşık 16 aydır zarar ettiğini vurguladı. Yumurtada kar elde edebilmeleri için bir adet yumurtanın satış fiyatının 15 kuruş üzerinde olması gerektiğini dile getiren Gürbüz, beyaz et ve yumurta sektörünün ayakta kalma mücadelesi verdiğini bildirdi. -YILLIK 300 MİLYON DOLARLIK BEYAZ ET VE YUMURTA İHRACATI- Türkiye'nin bugün hem beyaz et hemde yumurta sektörünün ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Gürbüz, şöyle devam etti; ''Sektör hem et satıyor, hem yumurta satıyor. 2010 yılında yurtdışına 150 milyon dolarlık yumurta satıldı. Beyaz ette de aynı oranda ihracat gerçekleştirildi. Bu yıl ise beyaz ette ve yumurtadaki ihracat rakamının daha fazla olacağını bekliyoruz. Çünkü Irak ve İran başta olmak üzere yaklaşık her hafta 200 TIR yumurta ihracatı yapıyoruz. Ülkemize döviz kazandırılıyor.'' Üretimde yüzde 97 yumurta randımanı aldıklarına dikkati çeken Gürbüz, ''Ülkemizde teknolojik üretimin gelişmesi sonucu bir kilo canlı ağırlık eti, 1 kilo 600 gram yeme indirdik. Eskiden bu 2 kilo 200 gramdı. Sektörde hammadde girdi maliyetleri çok pahalı. Beyaz kanatlı sektöründe en çok kullandığımız mısır. Ülkemizde mısır üretimi geçen yıl yağışlar nedeniyle istenilen rekolteyi sağlayamadı. Dolayısıyla şu anda mısırın kilosu 71,5 kuruş... O da yok'' dedi. Türkiye'de bir tarafta hayvansal üretim yapılırken bitkisel üretiminde korunması gerektiğini dile getiren Gürbüz, ''Bitkisel üretim olmadan hayvansal üretiminde yaşaması mümkün değil tabi. Mısırı ithal etmemekle hayvancılık sektöründe hem ete hem yumurtaya hem de süt sanayine büyük zarar verildi. Şu anda süt 45-55 kuruş arasında, etin kilosu ise 12 - 13 lira arasında kesiliyor ki, oda yağsız et, o da her yerde kesilmiyor. 11,5 – 12, 3 lira arasında kesiliyor. Bunun sonucunda sektörde her kesim zarar ediyor'' diye konuştu. -TÜRKİYE'NİN 500 BİN TON MISIR İTHALATINA İHTİYACI VAR- Tavukçuluk sektörünün bugün 500 bin ton mısıra ihtiyacı olduğunu ifade eden Gürbüz, mısırda oluşturulan etik bilim kurulunun 21 ürünün GDO'sunun incelemesini yaptığını ve bilim kurulunun 21 çeşit ürünün incelemesini tamamlamadan mısır ithalatına izin verilmediğini savundu. Gürbüz, sektör olarak taleplerini ise şu şekilde özetledi: ''Bugüne kadar Türkiye standartlarına uygun olanları, uygun görülüyorsa bilim kurulu tarafından onların müsaadesi verilsin ve 500 bin ton mısır ithalatı yapılsın. Bugüne kadar incelenenler arasında uygun mısır yoksa tabi Ki ülkemiz insanının sağlığına zarar verecek kesinlikle hiç birşeyi üretici olarak istemeyiz. Bu mısırlar dünya da başta Avrupa ülkelerinde kullanılıyor. Üretici olarak imkan varsa mağdurda olmak istemeyiz.'' Türkiye'de Ağustos ayından itibaren mısır üretiminde hasadın başlayacağını hatırlatan Gürbüz, şu ifadeleri kullandı: ''Türkiye'de 65 milyon yumurta tavuğu bulunuyor ve yıllık 16 milyar yumurta üretiliyor. Ülke olarak yıllık ürettiğimiz yumurtaların 2 milyarını ihraç ediyoruz, 14 milyarını tüketiyoruz. Yumurta ve beyaz et ihracatı artmasına rağmen, fiyatlar çok düşük. 16 aydır yumurta sektörü zarar ediyor. Çünkü girdi maliyetlerimiz çok yüksek. Tavuklara vereceğimiz mısır yok, olanında fiyatı çok yüksek. Bir yumurtanın maliyeti 14 kuruş. Biz 12 kuruştan satıyoruz bir yumurtayı. Hep zarar ediyoruz. Ağustos sonuna kadar iki aylık dönemde Türkiye mısırı nereden bulacak, et ve yumurta kanatlılar başta olmak üzere hayvanlara ne yedirilecek. Sektör çaresizlik içinde. 'Buğdayı yedirin' diyorlar. Fakat buğdayın içinde ki besinsel değer ve enerji, mısırın besinsel değer ve enerjisini karşılayacak düzeyde değil. Farklı ürünler çünkü. Özellikle et tavukçuluğunda mısıra zorunlu ihtiyaç var. Diğer ürünler 1 kilo 600 gramdan yemden elde edilen 1 kilo canlı ağırlığı, o zaman 1 kilo 800 gram 1 kilo 900 gram yeme çıkaracak. Dolayısıyla 200 gram 300 gram daha pahalıya mal olacak. Bu durumda biz yurtdışına nasıl et satacağız.'' -DÜNYAYLA EŞİT ŞARTLARDA REKABET- Devletin sektöre satışlarda destek vermediğini, yumurta ve beyaz et üretiminde verdiği desteklerin ise çok yetersiz olduğunu bildiren Gürbüz, şöyle devam etti: ''Türkiye'de devletin et tonunda 35 dolar verdiği destek, Amerika' da 350 dolar, Brezilya' da 400 dolar civarında. Etrafımızda ki ülkeler Rusya dahil Brezilya'dan et alıyorlar. Niye ucuz olduğu için. Biz verebilecek durumdayız ancak fiyatımız tutmadığı için veremiyoruz. Onlar beyaz etin tonunu 1.400 - 1.500 dolara verebiliyor. Bizim maliyetimiz ise tonunda 2 bin 250 dolar. Dolayısıyla verme şansımız yok. Yumurtada aynı şekilde...Ukrayna mısırı kendisi ürettiği, ucuz ürettiği için 18 dolara yumurta veriyor. Bizim yumurtada maliyetimiz 30 dolar civarında. 18 dolarla 30 dolar rekabet edilebilir mi? Dünya piyasası zaten 22 dolar civarında. Onlar dünya piyasasında 22 dolara 360 tane bir box yumurtayı alıyorlarsa, biz 30 dolara nasıl satalım. Satarız. Bize mısırı dışardan eşit şartlarda getirme şartları sağlasınlar bizde satarız. Sonuçta rekabetçi bir ekonomi içinde yaşıyoruz, serbest piyasa ekonomisinde yaşıyoruz.'' Sektörün uygulanan yanlış politikalar sonucu çok zor şartlarda üretim yaptığını öne süren Gürbüz, ''Şu anda hayvancılık kesiminin hepsi zarar ediyor. Sadece koyun ve kuzu eti iyi fiyatta, onlar para kazanıyorlar. Onlarında sayısı azaldığı için. Yurtdışından onlar biraz az geldi, küçük hayvan az geldi. O nedenle biraz para kazanıyor yokluğundan dolayı. Diğer kesimin hepsi zarar ediyor. Buda hükümetimizin özellikle üzerinde durması gereken bir konu'' dedi. -TAVUKÇULARIN İHRACAT DESTEĞİ TALEBİ- Türkiye'de hayvancılığın varlığının kabul edilmiş durumda olmadığını ileri süren Gürbüz, devletten ihracata destek vermesi talebinde bulundu. ''Çünkü satmadan birşeyi üretemezsiniz'' diye konuşan Gürbüz, şunları kaydetti: ''Eğer ülkenin tüketimine göre üretirseniz yerinizde sayarsınız. Başka ülkelere de satmamız gerekir. Etrafımızda ki Afrika ülkeleri, Asya ülkeleri hepsi bunlara ihtiyaç duyan ülkeler. Ve üretemiyorlar. Biz bunları satabilecek durumdayız. Bu deneyimi kazandık. Türkiye'de üretimle ilgili sıkıntı yok. Üretim yapabiliyoruz. Sadece maliyetimiz çok yüksek. Onun için rekabet edemiyoruz. İhracata destek verildiği takdirde, oradan gelecek gelirin vergisi zaten bunu karşılıyor. Hepsi faturalanmış oluyor. Ayrıca, istihdamda yaratılmış olacak. Şuanda Konya'da eleman bulmakta sıkıntı çekiliyor. Gerçekte işsizlik Konya'da çok büyük oranda değil sadece devlet katında işsizlik var. Özel de sektör eleman bulamıyor. Yerel gazeteleri açın bakın her gün ilan dolu. İnsanlar çalıştıracak eleman bulamıyor. Demek ki işsizlik değil Türkiye'de ki sorun. Sadece üretim eksikliği. Eğer üretim teşvik edilirse herkese iş var. Bu kadar toprağımız var, bu kadar insanımız var, üretebilecek teknolojimiz var, hem ziraat mühendisi var hem veteriner hekim var hem ara kadrosu var. Bunu yapabilecek durumdayız. Sadece ihracat için önümüzün açılması lazım. Bunların teşvik edilmesi gerekir.'' Konya'da 9 milyon tavuk bulunduğunu ve her hafta 18 milyon adet yumurtanın yurtdışına gönderildiğine işaret eden Gürbüz, Türkiye olarak her hafta 200 TIR'la 72 milyon yumurtanın ihraç edildiğini sözlerine ekledi. (MRS-TLN)07.07.2011 10:09:42