Ali Kan -
Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş, mısır ve soya gibi tarımsal ürünlerin dünya borsalarında ''
altın'' gibi yüksek
kazanç sağladığını bildirdi.
Karakuş,
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ)
Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü ev sahipliğinde Çukurova Zootekni Derneği işbirliğiyle düzenlenen ''7.
Ulusal Zootekni
Bilim Kongresi''ne katılmak üzere geldiği Adana'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki mısır fiyatlarının,
yurt içindeki fiyatları geçtiğini söyledi.
Böyle bir artışla 30 yıllık meslek hayatında ilk defa karşılaştığını belirten Karakuş, dünyadaki mısırın ton fiyatı 620 lira iken, bu rakamın Türkiye'de 600 lira olduğunu ifade etti.
Karakuş, mısırın kilo fiyatının geçmişte yurt içinde dışarıya oranla iki kat daha fazla olduğunu belirterek, ''Örneğin Türkiye'de 4 lira iken yurt dışında 2 lira idi. 10 yıl önce 110 dolara satılan mısırın şu anda fiyatı 340 dolara kadar yükseldi. Artan fiyatlar eskisi gibi düşmeyecek'' dedi.
Tarımsal ürünlerin değerinin dünya borsalarında artmaya başladığını anlatan Karakuş, şöyle konuştu:
''Son aylarda fiyatı yükselen altından sonra dünya borsalarında en yüksek kazanç mısır ve soya gibi tarımsal ürünlerden sağlanıyor. Tarımsal ürünler altın değerinde diyebiliriz. Tarımın önemi her geçen yıl daha fazla hissedilecek.
Hayvancılık sektörüyle yem sektörünün birlikte düşünülmesi gerekir. Özellikle
beyaz et sektöründe yüksek oranda bir
büyüme bekliyoruz. Buna karşılık kırmızı ette sıkıntılar devam ediyor. Geçen yıl kasaplık ve besilik
hayvan ithalatıyla ilgili bir kargaşa oluştu. Bugün 400 bin tona denk gelen bir
kırmızı et karşılığı,
ülkemize kasaplık ve besilik hayvan girdi. Bunun yem karşılığı 1 milyon ton. Yani siz kasaplık hayvanı Türkiye'de besleseydiniz, bunlara yaklaşık 1 milyon ton civarında yem yedirecektiniz. Dolayısıyla bu yemi hayvanın karnında ithal etmiş olduk. Bu bizim için önemli bir kayıp.''
-ET BALIK KURUMU-
Karakuş, Et Balık Kurumu'nun ''piyasa
düzenleme'' adına ülke genelinde yaygınlaşmasının uzun vadede ''hayırlı bir iş olmadığını'' söyledi.
Et Balık Kurumu'nun ''
özel sektörle
rekabet eden bir devlet kurumu olarak karşılarına çıktığını'' belirten Karakuş, ''Kar analizi olmayan bir işletmeyle, özel sektör baş edemez'' dedi.
İhtiyaç fazlası ithalat yapıldığını, 400 bin ton yerine 100-150 bin tonla bu talebin giderilebileceğine değinen Karakuş, şunları kaydetti:
''Kontrolsüz ve çok hızlı yapıldı. Türkiye'de besiye uygun olmayan
Angus alındı. Bu bize uygun bir ırk değil. Beslenen bu hayvanların sırtında dört
parmak yağ oluştu. Yetkililerin ani karar vermelerinden dolayı iyi niyetle çıktığımız yolda, kötülüklerle karşılaşıyoruz.''
Kurban Bayramı öncesi ahırların dolu olduğuna işaret eden Karakuş, ''Ne olursa olsun Türkiye'nin kendi hayvanını yetiştirecek alt yapısı var. Devlet çok ciddi destekler veriyor. Bunun yanında 25 yılın ortalamalarına baktığımızda yağlı tohumlarda ihtiyacımız olan artışı sağlayamıyoruz'' dedi.
-KEPEK BUĞDAYDAN PAHALI-
Karakuş, kepeğin fiyatının,
buğdaydan daha yüksek olduğunu söyledi.
Buğdayın 50
kuruş, kepeğin fiyatının ise 55 kuruş olduğuna işaret eden Karakuş, ''Yemlik buğdayı 50 kuruşa aldım. Buğdaydan ekmek üretilir, bir de artığı olan kepek hayvana verilir. Kepek 55 kuruş. 50 kuruş buğdayın kendisi, artığı olan kepek ise 55 kuruş, böyle bir şey olur mu?'' dedi.
Karakuş, bu yıl yağışların iyi olmasıyla birlikte özellikle tahıllardan buğday ve arpada
üretim artışının olacağını, bunun da kendilerine olumlu yansıyacağını söyledi.
Buğdayda 1,5 tonluk artış beklediklerini, arpada daha önemli bir artış tahmin ettiklerini belirten karakuş, mısırda ise bin 500 ton civarında gerileme olacağını aktardı.
(KAN-AG-NİF)16.09.2011 11:52:01