Tarım ve
Köyişleri Bakanı
Mehdi Eker, ''Daha fazla
gözyaşı, kan,
ölüm vadetmek,
Kürtleri sevmek değildir'' dedi.
Seçim çalışmaları kapsamında
Bismil ilçesine bağlı Yukarısalat beldesini ziyaret eden Bakan Eker, bir kahvehanede vatandaşlara hitaben yaptığı konuşmada,
AK Parti hükümetinin 8.5 yılda yaptığı reformların, bundan sonra yapacaklarının göstergesi olduğunu söyledi.
Seçimin hem kendileri hem de
Türkiye için ''kader
seçimi'' olduğu dile getiren Eker, şöyle konuştu:
''Çünkü biz Türkiye'de barış içerisinde bir reform yapıyoruz. 8.5 yıl önce bu bölgedeki köylerde vatandaşlar, hangi şartlar altında yaşıyordu, hatırlıyorsunuz.
OHAL vardı, onu kaldırdık, DGM'leri kaldırdık. 8.5 yıl önce burada doğan bir bebeğe annesi ve babası Delal, Zelal, Zozan ismi takmak istiyorsa nüfus memurunu ikna etmesi gerekiyordu. Evlerin içerisinde çocukların iki ismi vardı. Biri resmi, diğeri gayri resmiydi. Çocuklar, annelerinin diliyle konuşamıyordu,
Kürtçe konuşamıyordu. Cezaevlerinde, hapishanelerde anneler, çocuklarına öğrettikleri dille konuşamıyordu. Bunların hepsi şimdi geride kaldı. Şimdi başka talepler, istekler var. Vatandaşların Kürtçeyi kullanması konusunda çok büyük adımlar atıldı. Bugün devletin 24 saat Kürtçe ve
Arapça yayın yapan bir televizyonu var. Bugün
demokratikleşme ve sivilleşmeyle ilgili çok önemli adımlar atıldı. Daha da atılacak adımlar var. Bütün bunları, kimsenin kafasını kırmadan, kimseye molotofkokteyl atmadan, kimseye zarar vermeden yapıyoruz. Biz barıştan, dostluktan yanayız. Meselelerimizi dostlukla, barış içerisinde çözeceğiz.''
''Kimse bizden daha fazla Kürt değil'' diyen Bakan Eker, ''Kürtlerin menfaatini bizden daha fazla düşündüklerini iddia edenlere meydan okuyoruz. Daha fazla gözyaşı, kan, ölüm vadetmek, bu memleketteki Kürtleri sevmek değildir. Biz hayat, umut vadediyoruz. Birlikte güzel bir hayatı, geleceği inşa etmeyi vadediyoruz. Bunun için bu seçim kader seçimidir'' dedi.
12
Eylül askeri darbesini yapanların yargıya
hesap vermeye çağrıldığını anlatan Bakan Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''
Anayasa değişmeseydi, bugün
12 Eylül askeri darbesini yapanlar, Salatlı ve Diyarbakırlı gençleri işkencelerle öldürenlere emir veren o dönemin komutanları bugün yargıya hesap vermeye çağrılmazdı. Bundan 6 ay önce gelip anayasa değişikliği için
destek istedik. Ne yapacağımızı söyledik. Bunlardan biri 12 Eylül askeri darbesini yapanlardan hesap sormaktı. Bakın şimdi hesap soruluyor. Yaşayan generalleri,
emekli generalleri çağırıyoruz yargının önünde hesap soruyoruz. Kenan
Evren, Tahsin Şahinkaya'ya bugün hesap soruluyor. Referandumda bizim aleyhimize
kampanya yapanlara soruyorum. 'Siz 12 Eylül askeri darbesini yapanlara hesap sorulmasına karşı mısınız?, değil misiniz?' Eğer hesap sorulmasını istiyorsanız, niye o gün bize karşı çıktınız? 'Evet oyu vereceğiz' diyenlerin iş makinelerini yaktınız. Niye onlara alkış tuttunuz, desteklediniz, vatandaşın sandığa gidip oyunu kullanmasına engel oldunuz?
Şimdi kimin Kürtlerin özgürlüklerine, demokratik haklarının geliştirmesine karşı olduğunu milletimiz görüyor. Bu memlekette yaşayan herkes; Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Laz, Zaza hepsi bizimle beraberdir. Biz hepsini kucaklıyoruz. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Vatandaşlarımızın, Kürt kardeşlerimizin ve diğer kardeşlerimizin demokratik yollarla yaptıkları her türlü istek, talep,
eylem başımızın üstündedir. Yeter ki şiddet kullanılmasın, teröre başvurulmasın. Yeter ki bizim gibi düşünmeyenlerin seçim bürolarına motolofkokteylleri atılmasın.''
Daha sonra esnaf ziyaretinde bulunan Bakan Eker, BDP'nin desteklediği bağımsız
milletvekili adayı Leyla Zana'nın seçim bürosunun önünde oturan vatandaşlarla tokalaştı.
(YAK-ÖZ-ERD)04.06.2011 15:31:15