Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği (TÜYAK) tarafından
İstanbul'un
yangın risk haritasına ilişkin hazırlanan raporda, yangın açısından birinci derecede riskli
bölgeler Tahtakale, Sultanhamam, Kapalıçarşı ve
Süleymaniye olarak belirlendi.
TÜYAK Yürütme Kurulu Başkanı
Abdurrahman Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, yangın açısından riskli bölgelerin belirlendiği ''İstanbul Yangın Risk Haritası''nın hazırlandığını belirtti.
Rapora göre, kentte her yıl yaklaşık 24 bin civarında yangın meydana geldiğini ve bu yangınların yaklaşık yüzde 43'lük bölümünün sigara izmaritinden kaynaklandığını vurgulayan Kılıç, bu oranın,
Avrupa ve
Kuzey Amerika ülkelerinde yüzde 10'larda kaldığına işaret etti.
Bu oranın Türkiye'de çok yüksek olmasının nedeninin eğitimsizlik ve sorumsuzluk olduğuna dikkati çeken Kılıç, birçok binada merdiven ve aydınlık boşlukları,
duvar diplerinin kağıt kırpıntıları ve çöplerle dolu olduğunu vurguladı.
Kılıç, ''Bilindiği gibi, yangın temizliği sevmez, döküntüyü ve kirliliği sever. Temizlik ne kadar az ise yangın o kadar çok olur. Halkımızın sigarayı küllüğe söndürme alışkanlığının tam olmadığı düşünülürse yangınların ana sebebinin sönmemiş sigara izmaritlerinin olduğunu tahmin etmek zor değildir'' ifadesine yer verdi.
Sigara ve kibritten kaynaklanan yangınların en çok Fatih'in Eminönü semti ve
Beyoğlu'nda yaşandığını aktaran Kılıç, her 2 bölgede de gündüz nüfusunun çok fazla olduğunu, insan ve eski yapı sayısı ile orantılı olarak da sigara ve kibrit atılmasından meydana gelen yangınların daha çok görüldüğünü kaydetti.
Kılıç, İstanbul'da ticaret merkezlerinde meydana gelen yangınların çoğunluğunun, Eminönü, Beyoğlu ile sanayinin fazla olduğu
Bayrampaşa ve
Kartal bölgelerinde çıktığını da belirtti.
Elektrik kontağından çıkan yangınların da yine en fazla Eminönü ile Zeytinburnu'nda olduğunu ifade eden Kılıç, bu bölgelerde de sanayi kuruluşları ve elektrikle çalışılan iş yerlerinin fazla olduğuna dikkati çekti.
Gaziosmanpaşa ve Kartal'da özellikle gecekondularda çok kullanılan
piknik tüpleri yüzünden tüpgaz yangınlarının çok olduğunu vurgulayan Kılıç, İstanbul'un günümüzde de Avrupa Yakası'nın yangın riski en yüksek olan yerleşim bölgesi olduğuna dikkati çekerek, şunları aktardı:
''İstanbul'da girilemeyen
sokaklar ve yoğun
trafik, boğazın
gemi trafiği, yeterli su bulunmaması, alınan önlemlerin yetersizliği, tarihi ve ahşap yapıların çokluğu, yüksek yapıların artması, ticaret ve sanayi kuruluşları ile konutların iç içe bulunması, ormanlık alanların yakınlığı, itfaiyenin eğitim ve
teknik seviyesinin dünya standartlarının çok altında olması gibi birçok faktörden dolayı yangın riski büyüktür. İstanbul'da mahalle bazında gerçekleştirilen araştırmada, binalar yükseklik, nüfus yoğunluğu gibi çeşitli kriterlerle sınıflandırıldı. İstanbul'da yangın açısından birinci derecede riskli bölge Tahtakale, Sultanhamam, Kapalıçarşı ve Süleymaniye olarak belirlendi. İstanbul'da 1.600'den fazla dar sokak bulunuyor. Dar sokakların durumunu değiştiremeyiz ama bu duruma özel önlemler alarak yangınları önlememiz mümkün.''
Dar ve dik sokakların durumu, tarihi yapılar, iç içe girmiş
endüstri tesisleri ve konutlar, boğazdan geçen gemilerin riski yanında altyapı eksikliğinin yangın riskini artırdığına dikkati çeken Kılıç, özellikle istenilen söndürme suyunun bulunmaması, trafiğin yoğun olması ve itfaiyenin teknik eğitim seviyesinin yeterli olmamasının yangınlarda zarar miktarını yükselttiğini kaydetti.
-Yapılması gerekenler-
Kılıç, yangın riski ve zararı azaltmak için altyapının iyileştirilmesi, itfaiyenin güçlendirilmesi, halkın eğitilmesi ve binalarda alınan yangın güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğine dikkati çekti.
Yapılan çalışmalara göre deprem sonrası yangınların daha çok sanayi tesislerinde, ahşap binalarda ve ticari binalarda meydana geldiğini ifade eden Kılıç, olası bir İstanbul depreminde gecekondu mahallelerinde yıkılan bina ve ölen insan sayısının fazla olacağını, sanayi ve ticaret merkezi olan yerlerde ve ahşap binaların olduğu bölümlerde esas zararların yangın nedeniyle meydana geleceğini belirtti.
Yangınları önlemek, vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak için yangın konusunun gerçekleşmeden gündeme gelmesi gerektiğini aktaran Kılıç, yangınların tasarımla önlenebildiğini ve önlemle söndürüldüğüne dikkati çekti.
-
Sempozyum hazırlığı-
Kılıç, Sektörel Fuarcılık tarafından bu yıl ikincisi 13-14
Ekim tarihlerinde WOW Convention Center'da düzenlenecek TÜYAK 2011 – Yangın ve
Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi'nde 2 gün boyunca yaklaşık 65 akademisyen, bilim adamı ve yangın uzmanının 10
oturum, panel ve konferansta yangın güvenliği konusunu tartışacağını bildirdi.
Kılıç, bu sempozyumda yangının çıkmaması, çıkan yangının haber alınması, duyurulması, sınırlandırılması ve söndürülmesi konularında alınacak tedbirler, yeni teknolojiler ve yeni sistemlerin tartışılacağını aktardı.
(SİM-KÖS-ALİ)04.10.2011 18:31:52