Tarihçi
Yazar Mustafa Armağan,
Abdülhamit'i tahtan indirerek Osmanlı'yı bitiren zihniyetle '
Ergenekon' zihniyetinin aynı olduğunu belirterek ilginç tarihler verdi.
Gökkuşağı
Kültür ve
Yardımlaşma Derneği'nin Ahmet Faik Abasıyanık Kültür Merkezi'nde düzenlediği 'Abdülhamitsiz 100 Yıl' konulu konferansta konuşan Armağan, Abdülhamit'in çok yanlış ve kötü tanıtıldığını söyledi. Abdülhamit'in büyük bir devlet adamı olduğunun altını çizen Armağan, "Ne yazık ki okullarda tarih dersinde okutulan bazı kitaplarda Abdülhamit'e büyük hakaretler yapılıyor. Bir
küfür etmedikleri kaldı." dedi.
Abdülhamit'i kötü tanıtan zihniyet sahiplerinin bu günde boş durmadığının altını çizen Armağan, bazı ilginç tarihler verdi. Ülkede
kaos oluşturmak,
cinayetler işlemek suretiyle askeri darbeye götürmek isteyenlerin 'Ergenekon ' yapılanması altında 7 Temmuz 2008'de plan yapıldığının ortaya çıktığını vurgulayan Armağan, "Niye 7 Temmuz 2008 tarihi seçildi. Çünkü 1908'de Abdülhamit'i devirmek isteyenler 7 Temmuz'da harekete geçmişlerdi. İlk kurşun o zaman sıkılmış, ilk cinayet o zaman işlenmişti. Birileri bu tarihleri unutmuyor, birileri uyumuyor. Bu şifreleri çözebilirsek olayları da çözebiliriz." diye konuştu.
27
Nisan'da dönemin
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, hükümete verilen
muhtıranın da tarihinin rastgele seçilmediğine işaret eden Armağan, şunları kaydetti: "
27 Nisan 1909'da Abdülhamit tahtan indirildiği gün olarak biliniyor. Hükümete verilen muhtıra da niye 26 değil, 28 değil de 27 Nisan. Bu tarihleri, bu şifreleri unutmuyorlar. Ancak bu
duvar hesap etmedikleri şekilde muhtırayı verenlerin üzerine doğru yıkılmaya başladı. Bunu göremediler."
Abdülhamit'in tahtan indirildikten 9,5 sene sonra Anadolu'nun bile işgal edildiğini,
Mısır,
Libya,
Sudan gibi petrol zengini toprakların
Lozan'da verildiğini vurgulayan Armağan, "Abdülhamit'i tahtan indirerek büyük bir
yıkım yaşandı. Eğer bu gün bu topraklar
Türkiye'nin elinde kalsaydı Türkiye en büyük petrol üreten
ülke olacaktı. Bu gücün karşısında dünyada kim durabilirdi. Süper güç olurdu. Gücün bir elde toplanmasını istemeyenler Abdülhamit'i tahtan indirdi. Lozan Anlaşması bir
zaferdir deniliyor. Lozan bir zafer değildi." şeklinde konuştu.