Ergenekon ana
davasında
Danıştay saldırısına ilişkin
dosya kapsamında ifadesine başvurulan
tanık Esra Feride Gökçimen'in isteği üzerine
mahkeme salonu boşaltılarak kapalı bir
oturum yapıldı. Gökçimen, ifadesi ile savcı, hâkim ve
sanık avukatları tarafından kendisine yöneltilen sorulara verdiği
cevaplar sanıklara okunurken de mahkeme salonunda bulunmak istemediği için arka bölüme alındı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde tanık Esra Feride Gökçimen'in talebi doğrultusunda sanıklar, izleyiciler ve basın mensupları mahkeme salondan dışarı çıkarılarak kapalı oturumda ifadesi alındı. Çimen, ifadesinin ardından savcıların, sanık avukatlarının ve daha sonra da mahkeme heyetinin sorularına da cevap verdi. Daha sonra da Mahkeme Başkanı Hasan
Hüseyin Özese, kapalı oturuma son vereceğini açıkladı.
Tanık Gökçimen'in, sanıklar ile yan yana gelmek istemediğini söylemesinin ardından mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarının soru sorma hakkı ihlal edilmeyecek şekilde tanık Gökçimen'in sesli ve fiziki görüntülerinin
duruşma salonuna aynen aktarılacağı
gizli tanıklar için hazırlanan odaya alınmasına karar verdi. Mahkeme, ayrıca tanığın yanında sanık avukatlarından birinin de bulunmasını karara bağladı.
Karara
itiraz eden sanık avukatları, Gökçimen'in gizli tanık olmadığını, bu uygulamanın usul ve yasada bulunmadığını, tanığın kimliğinin ve adresinin belli olduğunu, sanıklardan çekinmesine gerek olmadığını, gizli tanık odasında dinlenilmesinin davaya bir katkı sağlamayacağını söyledi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in de mahkemenin verdiği kararın uygun olduğu yönünde görüş bildirmesinin ardından mahkeme heyeti de verdiği karardan dönmeyerek sanıkları salona aldırttı. Bu gelişmenin ardından Başkan Özese, tanık Gökçimen'in kapalı oturumdaki ifadesini sanıklara okudu.
Gizli tanık bölümüne alınmadan önce ifadesinin diğer sanıklara okunmaya başlandığı sırada duruşma salonunun arka tarafında bekletilen Gökçimen'in rahatsızlandığı, mahkeme salonunun önünde sanıklar için
tedbir amaçlı bekletilen
ambulans ile
Silivri Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi. Gökçimen'in burada yapılan müdahalenin ardından
taburcu edilerek evine gönderildiği öğrenildi.
Bu sırada Gökçimen'in tanık sıfatıyla verdiği ifadesinin okunmasına devam edildi. İfadesine göre Gökçimen'in,
Semih Tufan Gülaltay'ın
tutuklu olarak yargılandığı, kendisinin de müşteki olarak yer aldığı İstanbul 12.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava dosyasındaki ''Gülaltay'ın yanında kaldıkları dönemde,
Muzaffer Tekin'in sık sık bu binaya geldiğini, Danıştay saldırısından 2 gün önce de Tekin'in yanında 4–5 kişilik grupla Gülaltay'ın ofisine geldiğini ve saatlerce toplantı yaptıkları,
Alparslan Arslan'ın da olaydan önce bu binaya kalabalık bir grupla geldiğini gördüğünü'' söylediği ifadesindeki bazı yerlerini değiştirdiği anlaşıldı. Gökçimen, Muzaffer Tekin'i Gülaltay'ın yanında bulunduğu dönemde bir kez gördüğünü, ancak ifadesindeki diğer bölümlerinin ise eşi Muzaffer Gökçimen'in kendisine anlattıklarından ibaret olduğunu söyledi.
Gökçimen'in, ifadesinde eşinden duyduklarını olduğu gibi aktardığını anlattığı görüldü. Bu arada Osman
Yıldırım da rahatsızlanması üzerine yapılan müdahalenin ardından cezaevine geri gönderildiği öğrenildi.
Öte yandan, dün Silivri 2 Nolu
Cezaevi L2 koğuşuna sevk edilen İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı
İnönü Üniversitesi eski rektörü
Fatih Hilmioğlu da
siroz rahatsızlığı nedeniyle meydana gelen gastroentolojik sorunu yüzünden Silivri Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin Dâhiliye Servisi'nde tahlilleri yapılan Hilmioğlu'nun, duruma göre başka bir hastaneye sevk edilme ihtimali olduğu öğrenildi.