Türkiye Partisi (TP) Genel Başkanı
Abdüllatif Şener, yolsuzluk yapan
siyasetçilerin cezasının idam olduğunu ifade etti.
Kocaeli'nde
Yunus Emre Kültür Merkezi'nde yapılan
Türkiye Partisi İl Başkanlığı Bölge Toplantısı'nda konuşan Türkiye Partisi Genel Başkanı
Abdüllatif Şener, bir köyü idare edemeyen insanların, 10 milyonluk kentleri idare eden belediye başkanları olduğunu savundu. Siyasetin değişmesi gerektiğini ifade eden Şener, siyasetin aynı şekilde devam etmesi durumunda halkın sefalet içinde yüzeceğini belirtti. Şener, "Ya bu
ülke var olacak, güçlü olacak, haysiyeti ile siyaset yapacak. Şu çapul siyasetini değiştirecek kararlılığını gösterecek. Veya dünyanın sefilleri arasında, perişanları arasında, bu ülkenin insanları da yer alacak." şeklinde konuştu.
Yolsuzluk yapan siyasetçinin cezasının kendi anlayışlarında idam olduğunu savunan Şener, "Türkiye Partisi
kul hakkı gözeten siyasetin hakim olması için gerekli en büyük reformları yapmaya talip bir siyasi harekettir. Bizim anlayışımızda yolsuzluğun cezası siyasetçiler için idamdır." dedi. Mahkemelerin iyi işlemediğinden yakınan Şener, baş
bakan ve bakanların yolsuzluk yapması durumunda mahkemeye verilmeden önce mecliste
oylamaya sunulduğunu, milletvekillerinin de suçluları yargı önüne göndermediğini ifade etti.
Şener, "Mecliste 750 tane
dosya var. 550 milletvekili var. 750 dosya var. Böyle bir şey olabilir mi? Bir bakan, bir başbakan yolsuzluk yaptığı zaman, kanuna aykırı işler yaptığı zaman, ondan
hesap sorulabilir mi? Mümkün değil. Çünkü mecliste en az üç kere milletvekillerinin oylama yapılması lazım ve çoğunluğun '
evet burada kanunsuzluk, yolsuzluk vardır' demesi lazım ki mahkemeler devreye girsin. Bu meclisten böyle bir şey çıkar mı? Değil 3 kere bizim
Başbakanımız, Bakanımız yolsuzluk yaptı diye oy vermek aklından bile geçiremez. Ama aklımdan geçirirsem listeye giremem diye aklına geleni kovmaya çalışır." diyerek milletvekillerini suçladı.
Mısır'da, Yemen'de, Libya'da yaşanan olaylara da değinen Şener, bu olayların sadece o ülkelerde değil,
İstanbul,
Mersin, Adana'da da yaşandığını ileri sürdü.