Suruçlular başsavcı Yalçınkaya'yı ağabeyinin mezarına bekliyor

Suruçlular başsavcı Yalçınkaya'yı ağabeyinin mezarına bekliyor

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde medfun bulunan ağabeyinin mezarını hiç ziyaret etmeyen Yargıtay Cumhuriyet BaşsavcıAbdurrahman Yalçınkaya'ya hemşehrilerinden davet var. Ağabey Bakır Yalcınkaya'nın gözlerinin dünyadan açık gittiğini belirten hemşehrileri, "Bu toprakların çocuğu olan sayın başsavcımızı ağabeyinin mezarına ziyarete bekliyoruz." dedi. Merhum Bakır Yalçınkaya'nın çocukluk arkadaşı olan Ömer Erdoğan, Bakır Yalçınkaya'nın, kardeşi Abdurrahman'dan vefasızlık görse de onun hakkında hiç kötü söz söylemediğini vurguladı. Ömer Erdoğan, "Allah'tan ona bu dünyada hidayet öteki dünyada mağfiret etmesi için sürekli dua eder, 'O benim biricik kardeşimdir' derdi. Hatta Bakır'ın kendilerine, 'Göreceksiniz kardeşim elbet bir gün işlerini bitirip sılayı rahimde bulunacak' diye mırıldandığı olurdu. Ancak o vefatında yapayalnızdı. Dünyadan gözleri açık gitti. Bu toprakların çocuğu olan sayın başsavcımızı ağabeyinin mezarına ziyarete bekliyoruz. Bakır'ı pek tanıyan yok artık. Biz de bu dünyadan göçünce, kimse mezarına gelip gitmez. Tıpkı bu köydeki evleri gibi mezarı da viran olur. Sahipsiz kalır.'' dedi Ömer Erdoğan, öğretmenlik yapan Bakır Yalçınkaya'nın ömrünü iyilikle geçirdiğini, bu yüzden Suruç halkı tarafından çok sevildiğini ifade etti. Erdoğan, merhum Yalçınkaya hakkında şunları söyledi: "Hayatı boyunca ilim, irfan ve Kur'an öğretti. Dervişane bir yaşantısı vardı. Anne tarafından Kürt Hacı Ali Efendi gibi Nakşibendi tarikatına mensuptu. İlköğretim öğretmenliği yapardı. Hiç evlenmemişti. Vefatına yakın kanser hastalığına yakalandı. Son nefesini de Yalçınkaya ailesinin yüz dönüm olan topraklarını ortaklık usulü ile işleten İbrahim Demir'in evinde verdi.'' "TELEFON AÇTIM, CENAZESİNE GELMEDİ" 'Bakır Yalçınkaya'yı ağır hastalandığında kendi evinde misafir ettiğini belirten İbrahim Demir ise Abdurrahman Yalçıkaya ile aralarında geçen görüşmeyi şu şekilde anlattı: "Bakır Yalçınkaya, benden küçük kardeşleri olan Abdurrahman'ı ölmeden önce son bir kez görüşmek için telefonla arayıp Suruç'a çağırmamı istedi. Hemen telefona sarılıp kardeşi Abdurrahman'ı aradım. Ağabeyi Bakır Yalçınkaya'nın ağır hastalığı hakkında bilgi verip ağabeyinin kendisini son kez görmek istediğini belirttim. Ancak Başsavcı Yalçınkaya oralı bile olmayarak, 'Bir şey olmaz, soğuk almıştır' dedi. Ben de kardeş yolu gözleyen Bakır üzülmesin diye bu telefon konuşmasını anlatmadım. Yaşlı gözlerle, 'Abdurrahman işlerini en kısa zamanda yoluna koyup gelecek' dedim. Bakır, 25 Aralık 2004'de son nefesini gözü yaşlı olarak kollarımda verdi. Bu duruma tüm ilçe ve köy halkı üzüldü. Maalesef sağlığında gelmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, merhum Bakır Yalçınkaya'nın defin işlemi için de gelmedi. Bu durum bizi ve tüm ilçemizi hayal kırıklığına uğrattı.'' Yalçınkaya ailesinin babaları Behzat Yalçınkaya'nın Kürt kökenli olduğunu belirten Erdoğan, "Behzat Bey, öğretmenlik yaptığı Şanlıurfada'ki gece okulunda kızlarını okutmak için geceli gündüzlü çalışırdı. Behzat Bey, cami yapımına parasal yönden en fazla destek verenlerin başında gelirdi. 300 dönüm tarlası olup maddi yönden durumları iyiydi. Baba Yalçınkaya kısa süre sonra tarlalarını ortaklaşa ektirdiği köylülerine bırakıp çocuklarının okuması için Ankara'ya göç etti. Yalçınkaya ailesinin ikinci aile ferdi olan Tuncer Yalçınkaya, Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Deontoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden biriydi. Günün birinde 'İntiharımdan kimse sorumlu değildir. Herkes beni affetsin. Beni Suruç'a gömün' diye bir mektup bırakarak intihar etti." diye konuştu.
<< Önceki Haber Suruçlular başsavcı Yalçınkaya'yı ağabeyinin mezarına... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER