Kanuni Sultan Süleyman'ın,
Rodos seferi sırasında
Muğla'nın
Yatağan ilçesine bağlı
Bozüyük beldesinde yaptırdığı yaklaşık 500 yıllık cami ve han, restorasyonu yapılıp sahip çıkılmadığı için
define avcıları tarafından talan edildi.
Caminin iç dekorasyonu kazılarak sökülürken kubbe ve duvarlarında büyük oluklar oluştu. İçine ise
hayvan bağlandığı ileri sürüldü.
İzmir 2 Nolu
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 14.02.1996 tarih ve 5562 sayılı kararla A1-A2-A3-A4 envarter numaralı tarihî cami, han,
köprü ve değirmen
tescil edildi. Bozüyük Belediye Başkanlığı da bu eserlerin yıkılmaması için 16 Haziran 2009 tarihinde
bölgenin 3. dereceden sit alanı ilan edilmesi yönünde Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğüne başvurdu. Bölgede inceleme yapan yetkililer,
Ağustos 2009'da sit alanı olmasına karar verdi.
Bozüyük Belediye Başkanı
Yaşar Gencel, Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan yaklaşık 500 yıllık cami ve hanın define avcıları tarafından talan edildiğini belirterek, caminin kitabesinin de kişilerce çalındığını söyledi. Başkan Gencel, Kanuni'nin 1523 yılında Bozüyük'ten geçerek Rodos seferine çıktığını, 1525'te aynı güzergâhtan İstanbul'a döndüğünü anlattı: ''
Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ne göre Kanuni, Bozüyük'ten geçtiği esnada bir cami ve han yapılmasını istemiş. Otağını da caminin bulunduğu noktaya bir ok atımı mesafeye kurmuş. Beldemizin adını da Kanuni Sultan Süleyman koymuş. Bizim önceliğimiz, bu eserleri yapıldığı dönemdeki ihtişamlı hallerine kavuşturmak.
Tapu kayıtlarında yaptığımız incelemede, caminin arazisinin bir vatandaşa verildiğini ortaya çıkardık. Cami için belediye meclisimizin
ocak ayındaki toplantılarında encümen kararı aldık ve arazileri belediye bünyesine almak için çalışma başlattık. Arsa sahipleriyle görüşüp kendilerine başka yer tahsisi yapacağız. Cami için önceki yıllarda Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle görüşmüştük ama sonuç çıkmadı. Yer sorununu çözersek, Anıtlar Kurulu'yla
restore ettirmeyi düşünüyoruz."
Tarihe yön veren değerlerin korunmasının gerektiğini kaydeden Gencel, "Bu tür tarihî yapıların korunması gerekiyor. İslâm âleminde camilerin yeri çok önemlidir. Biz camilerimizi kapatmak veya yok etmek değil,
ibadet için açmalıyız." dedi.