Emine Konuk - Sivas'ta tarihi Şifahiye Medresesi'nin içerisinde yer alan Anadolu Selçuklu hükümdarlarından Sultan Birinci İzzeddin Keykavus'un türbesi, hasar gören bölümleri aslına uygun şekilde nakış nakış işlenerek onarılıyor. Taş oyma ustası Necdet Çekmen, Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nce onarıma alınan Şifahiye Medresesindeki Sultan 1. İzzeddin Keykavus'un türbesinde yaklaşık 6 aydır restorasyon çalışması yapıyor. Çekmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir Selçuklu sultanının türbesini onarmaktan büyük onur duyduğunu belirtti. Çalışmaları yaparken çok heyecanlandığını, sabahlara kadar uyuyamadığını anlatan Çekmen, ''Burada çalışmak benim için şans. Aklımdan değil hayalimden geçmezdi. Allah nasip etti yaptık, çok emek verdim buraya'' dedi. Çekmen, Sultan 1. İzzeddin Keykavus'un türbesinin dış bölümünde hasar gören tuğladan yapılmış bezemeleri, tuğlalardan aslına uygun kesme yaparak, zarar gören bölümlere monte ettiklerini söyledi. Monte edilen bölümlerde daha sonra kumlama yapılacağını ifade eden Çekmen, kumlanan bölgelerin eserin diğer hasar görmeyen bölümleriyle aynı renge kavuşacağını belirtti. Çekmen, iç kısımda yer alan İzzeddin Keykavus'un mezarı başta olmak üzere türbenin içindeki sandukaların çini boyamalarını da yaptığını belirtti. Bu boyaların yaklaşık 300-500 yıl daha kalabileceğini anlatan Çekmen, çalışmaların Vakıflar Bölge Müdürlüğü ve ilgili mühendislerin gözetiminde yapıldığını ifade ederek, ''Yaptığımız her çalışma kontrol ediliyor. Vakıfların istediği şekilde projeye uygun eserde çalışma yapıyorum. Projelerin uymadığı yerleri yeniden yapıyorum. Tarihi medresenin restorasyon çalışmasının yapan müteahhit firma, hassas bir şekilde çalışmaları yürütüyor, çalışmalara da büyük özen gösteriyor'' dedi. Türbenin ongen tuğla örgülü bir kasnağa sahip kubbesindeki tuğla bezemelerde muazzam bir ustalık bulunduğunu belirten Çekmen, kendisinin de bu bölgeyi aslına uygun şekilde tuğladan yeniden işlediğini anlattı. Çekmen, eserin kubbedeki işlemelerinin geometrik şekilde yapıldığını, buradaki çalışmaların da ölçülerine göre yetkililerin gözetiminde işlendiğini söyledi. Genç yaşta hastalanan Sultan 1. İzzeddin Keykavus'un, yaptırdığı bu esere tedavi amaçlı geldiğini belirten Çekmen, cenazesinin de çok sevdiği bu türbenin içinde yer aldığını kaydetti. -TÜRBEDEKİ İNSAN FİGÜRÜ- Çekmen, türbenin içerisinde çalışma yaparken, Sultan 1. İzzeddin Keykavus'un kabrinin hemen başında yer alan mihraptaki taş işlemeciliğinin 3 boyutlu olduğunu fark ettiğini söyledi. Bunu yetkililere de ilettiğini ifade eden Çekmen, özellikle fotoğraf makinesi ve kamerayla bakıldığında mihraptaki taş bezemesinde miğferi başında olan sakallı, oturur bir şekilde, kolları ve ayakları görülebilen bir insan figürünün bulunduğunu söyledi. Bunun daha önce hiç kimsenin dikkatini çekmediğini ifade eden Çekmen, figürün türbenin sahibi sultan Birinci İzzettin Keykavus'a ait olduğunu düşünüyor. -SULTAN 1. İZZEDDİN KEYKAVUS- Çeşitli kaynaklara göre, bilgin, iyi huylu, şair bir insan olan İzzeddin Keykavus, genç yaşta hastalanması nedeniyle tıbba ve hekimlere çok önem verdi. Genç yaşta hastalanan İzzettin Keykavus vasiyeti üzerine çok sevdiği Sivas'a yaptırdığı Şifahiye Medresesi'nin içerisindeki türbeye 1220 yılında defnedildi. Darüşşifaanın güney eyvanı Birinci İzzeddin Keykavus'a türbe olarak ayrılarak, inşa edildi. Türbe kare bir plana sahip olup ongen tuğla örgülü bir kasnağa sahip kubbe ile örtülü ve sivri külahlıdır. Türbede 1. İzzeddin Keykavus'un sandukasından başka hanedanına mensup on iki mezar sandukası daha yer almaktadır. Türbe cephesi, Selçuklu sanatının zengin çini süslemelerine sahiptir. Süslemede geometrik geçmeler, yıldızlar, kufi yazılar, mavi, lacivert, firuze ve beyaz renkleri ile şifahanenin en önemli bölümünü oluşturmaktadır. Bu çini süslemeyi yapanın Ahmed Bekirül Marendi olduğu sağ pencere üzerindeki alınlıkta yazılıdır. Üstteki büyük çini kabartma kitabede, ''Biz geniş saraylardan dar kabirlere çıkarıldık. Malın mülkün bana fayda vermedi, saltanatım mahvoldu'' şeklindeki ifadeler ile ''fani dünyadan ahirete yolculuk günü 617 Şevval'in dördü'' anlamına gelen bir yazı kuşağı yer almaktadır. 1220 tarihli en eski vakfiyeye de sahip olan ve dönemin tıp öğrenimi yapılması yanında hastane olarak hizmet veren Şifahiye Medresesi Selçuklu döneminin şaheserlerindendir. (EMN-İSA-OSM)03.06.2011 12:10:12