Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanı
Oğuz Aydemir, dünyanın en eski
batıklarına sahip Türkiye'nin, sualtı arkeolojisi konusunda dünyada bir numaralı
ülke olduğunu söyledi.
Aydemir, Türkiye Sualtı Sporları
Federasyonu ve
İzmir Ticaret Odası (İZTO) tarafından İZTO
Meclis Salonu'nda düzenlenen Sualtı
Turizminin Geliştirilmesi Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, dünyanın en eski batığının Kaş'taki Uluburun batığı olduğunu anlattı.
Müzede sergilenen en eski geminin
Beşiktaş Askeri Müzesi'ndeki kadırga olduğunu, dünyada sualtı arkeolojisi bilim dalının temellerinin de Türkiye'de atıldığını belirten Aydemir, şöyle konuştu:
''Türkiye, dünyanın en eski batıklarına sahip ve sualtı arkeolojisi konusunda bir numaralı ülkedir. Özellikle Ege Bölgesi ve
Çeşme Yarımadası Türkiye'nin en zengin sualtı arkeolojik değerlerine sahiptir.
Bu zenginliğin iyi değerlendirilmesi gerekiyor ancak daha neye sahip olduğumuzun dahi farkında değiliz. Dokuz
Eylül Üniversitesi ile birlikte Ege Denizi'ndeki batıkların envanterini çıkarmak için çalışıyoruz. Son 3 senede Ankara'nın bilmediği 890 batık saptadık. Bunu fazla duyuramıyoruz.
Kaçakçılığa yol göstermiş gibi bir işlev üstlenmek istemiyoruz. Bu çalışma önümüzdeki sene sonu itibarıyla sona erecek. Sonuçlarını sanıyorum
Kültür ve Turizm Bakanlığı deklare edecektir.''
-SUALTI DALIŞLARIYLA İLGİLİ MEVZUAT-
Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı Başkanı Aydemir, Türkiye'de sualtı dalışlarıyla ilgili mevzuatın katı ve taviz vermeyen bir yapıda olmasından şikayet edilmemesi gerektiğini söyledi.
Dünyada böyle zenginliğe sahip bir başka ülkenin olmadığını anlatan Aydemir, dolayısıyla başka ülkelerin mevzuatlarıyla karşılaştırmaya gidilmemesi gerektiğini ifade etti.
Batıklara kaçak dalışların engellenemediğine dikkati çeken Aydemir, dalışa
yasak bölgelerin kaldırılmasıyla turizm gelirinin artacağını beklemenin de doğru olmadığını savundu.
Sempozyumda konuşan Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu İzmir Temsilcisi ve İZTO 48.
Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Şenol
Öztürk de dalışa yasak bölge kararlarının bir çoğunun bilimsel kriterler göz önüne alınmadan verildiğini savundu.
Öztürk, İzmir kıyılarında sit ve askeri güvenlik gerekçesiyle yasaklanan bir çok alanın turizm açısından önemli bir potansiyel oluşturduğunu söyledi.
Çeşme kıyılarında
Osmanlı-Rus Savaşı'ndan kalma batıkların turizme açılması için çağrıda bulunduklarını anlatan Öztürk,
Rusya için çok önemli olan bölgenin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Federasyon Genel Sekreteri Oğuz Aydın ise İzmir'in sualtı sporları açısından önemli potansiyel barındırdığını, kentin Sualtı Sporları Olimpiyatları'na
aday olması gerektiğini dile getirdi.
(TLA-BAH-SEM)23.06.2011 18:32:28