Küçükeller
Tiyatro Topluluğu, 22
Mart Dünya Su Günü öncesinde
ilköğretim okulu öğrencilerine suyun önemini anlatabilmek için gösterilere başladı.
'Su Damlası' isimli oyununu,
Karadeniz Bölgesi'ndeki okullarda sahneleyen tiyatro ekibi, küresel
ısınmanın ve çarpık yapılaşmanın
doğal yaşamı ve suyu nasıl olumsuz etkilediği konusunda hem çocuklara hem de ebeveynlere önemli
mesajlar veriyor.
Küçükeller Tiyatro Topluluğu, 'Su Damlası'nı bu kez
Samsun Gazi Sahnesi'nde sahneledi. Tiyatro topluluğu oyuncularından Nuran Gezgin, Berceste Akgün, Fatoş İpekdal Özbenli ve Yasin Kormaz tarafından sahnelenen oyunu, çok sayıda ilköğretim okulundan 700 öğrenci izledi.
Oyunda, başta ağaçların ve tavşanlar olmak üzere bütün canlıların bir su damlasına bile ne kadar ihtiyacı olduğu vurgulandı. Zaman zaman kendilerini kaptıran çocuklar da oyuna eşlik etti. 40 dakika süren oyun neticesinde suyun öneminin farkına bir kez daha varan çocuklar, salondan neşeyle ayrıldı.
Tiyatro topluluğunun yönetmeni Fatoş İpekdal Özbenli, oyunda suyun önemine dikkat çekmeye çalıştıklarını söyledi. 'Su Damlası'yla küresel ısınma ile gelen su problemine dikkat çektiklerini dile getiren Özbenli, "Dünya'da küresel ısınma denilen bir sorun var. Bunu tüm insanlar ve canlılar ciddi bir şekilde yaşamaya başladı. Ne kışlarımız kış gibi ne de yazlarımız yaz gibi geçiyor. Eskiden olduğu gibi 4 mevsimi güzellikleriyle yaşayamıyoruz. Bunun yanında suyun da hayatımıza zorunlu bir şekilde girdiğini görüyoruz. Suyu artık rahatça kullanamıyoruz. En ufak yağmurda ya kirleniyor ya da su kullanımında kısıtlamalarla karşılaşıyoruz. 'Lütfen musluğunuzu kapatın.' diye her yerden uyarı geliyor. Çünkü dünyada böyle bir su sorunu var. Dolayısıyla oyunumuzda da bunu güncel bir bakış açısıyla yansıtıyoruz." dedi.
Suyun, doğadaki canlıların yaşayabilmesi için tek gerekli ortak nokta olduğunun altını çizen Fatoş İpekdal Özbenli, "Suyun önemini vurgulamak istedik. Oyunu oynarken bile suyun ne kadar gerekli olduğunu hissediyoruz. Burada aslında gereksiz ve düzensiz yapılaşmayla su ve dere kenarlarının doldurulması sebebiyle bürokrasiye de mesaj veriyoruz. Gereksiz yapılaşma ve çarpık kentleşme nedeniyle geçmişte var olan parklar, kırlar, oyun alanları yapılarla dolduruldu. Evden çıkıp
toprak yerine taşa basıyoruz. Onun için bu çarpık kentleşmeye de tepkimizi ağaçların diliyle vermeye çalıştık. Ağaçlar diyor ki doğayı biraz daha koruyalım, yoksa gerçekten bu yağmurlar gelmeyecek ve kurak bir dünya bizi bekleyecek. Doğadaki yaşayan tüm canlılar bundan olumsuz etkilenecek." şeklinde konuştu.
Suyu kıymetinin susandığında, kirlenildiğinde,
çiçek solduğunda ve çocuklar su istediğinde bilindiğinin altını çizen Özbenli, suyun öneminin her zaman bilinmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.