Kemal Kaymak - Sakarya'nın
Sapanca ilçesindeki bir kulüpte kampa alınan otistik bireyler uzman eğitimciler gözetiminde
yüzme, tenis ve
bisiklet kullanarak
yaşama adapte oluyor. İtalya'da düzenlenecek Dünya Yüzme Şampiyonası'na katılmaya hak kazanan 3 otistik milli
sporcu, yarışmada elde edecekleri dereceyle 2012
Olimpiyatları'na katılmayı amaçlıyor.
Kırkpınar Mahallesi'nde kurulu bulunan Sportizm
Otizm Gençlik ve Spor Kulübü'nde 80 otistik bireye uzman eğitimciler eşliğinde kişisel
gelişim eğitimi veriliyor. Davranış bozukluğu gösteren otistikler, birebir koçluk
sistemiyle verilen hareket gelişimi eğitimi sayesinde şiddet içeren davranışlardan kurtuluyorlar.
Kulüpte eğitmenler nezaretinde uzun bir süredir yüzme eğitimi alan Doruk Davran (15), Ege Deniz (15) ve Can Demirci (21)
Eylül ayında İtalya'da yapılacak olan Dünya Yüzme Şampiyonası'nda mili sporcular olarak
Türkiye'yi temsil edecek.
Kulübün sportif direktörü Bener Erkorur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otistik bireylere verdikleri spor eğitimiyle, bireylerin davranışlarında mucizevi gelişmeler gözlemlediklerini söyledi.
İstanbul'da 10 yıl önce yüzme ve tenis antrenörlüğü yaptığı özel bir tesiste otistik engelli
Burak ile karşılaştığını ifade eden Erkorur, ''Bir gün havuzda insanlara zarar veren, hiç konuşmayan ve davranış bozuklukları yapan Burak ile karşılaştım. O çocuğa spor eğitimi vererek hayata kazandırma yönünde bir
takım şeyler gelişti. Burak'ta spor eğitimi sonunda bir takım değişiklikler başladı. Sporun ona kattığı özgüven ve bir takım fiziksel değişimler oldu. Otizmin verdiği bir takım hareket bozuklukları var. Spor onun hareket bozukluklarını daha kontrollü hale getirdi'' dedi.
Erkorur, spor eğitiminin ardından Burak'ta yaşanan değişimleri yüksek
lisans tezine de taşıdığını kaydederek, ''Spor, otizmde ne kadar fark etmeye başlıyor diye... Üniversitede de bilinmeyen bir durumdu.
Marmara Üniversitesi
Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nde bu konuda
yüksek lisans yaptım. 2005 yılına geldiğimizde Burak, spor eğitimleri sonucunda kayak yapabilen, tenis oynayabilen bir çocuk konumuna geldi. İnsanlar bunu mucize olarak değerlendirmeye başladı. Burak, İstanbul'da geçtiğimiz hafta düzenlenen tenis turnuvasında yarıştı. Onun otistik olduğunu anlamadılar. Onu Hollandalı zannettiler'' diye konuştu.
Burak'ta yaşanan değişimin ardından otistik bireylerin ailelerinin de çocuklarına eğitim vermesi için kendisine geldiğini ifade eden Erkorur, şunları söyledi:
''Ufacık bir villadan, profesyonel eğitmenlerle
destekli bir boyuta geldi sistem. Bugün olimpiyatlar çıktı karşımıza. Zaten benim en büyük hayalimdi bu 4 sporcu. 2 ay önce Türkiye JCI Genç Girişimciler ödülü aldım. Dünyada da Türkiye'yi temsil edeceğim, otizm projesiyle.
Egemen Bağış bana teşekkür mektubu gönderdi. Hedefimiz 2012 olimpiyatlarına katılmak. Esas hedefimiz ise 2016 yılındaki olimpiyatlarda derece elde etmek. Çünkü olimpiyatlarda derece kazanarak özgüvenleri üst noktaya gelecek. Hepsi kenara atılmış çocuklarken, şimdi olimpiyatlara katılacak seviyeye geldiler.''
Olimpiyatlara katılmayı hedefleyen Can'ın iki yıl önce kulübe 145 kilo olarak geldiğini kaydeden Erkorur, şunları söyledi:
''Can iki yıl önce annesini bıçakla kovalayan, hiçbir yaşam kalitesi olmayan, sadece babasından aldığı
ekonomik güçle yaşamını geçiren bir çocuktu. Şu anda birebir koçluk sistemiyle, 83 kilo. 68 kilo zayıfladı. Spor akademisi mezunları burada onları eğitiyor. Bu işi sadece sporla yapmıyoruz. Bize destek veren psikiyatrist,
psikolog, özel eğitimci, fizyoterapist, kişisel gelişim uzmanları da var''
Otistik engelli milli yüzücü Doruk Davran ise yüzmeyi çok sevdiğini belirterek, ''17 aydan beri yüzüyorum. İtalya'da düzenlenecek şampiyonada başarılı olmak istiyorum. Rakiplerimi geçeceğim. Günde 10 saat çalışıyorum' dedi.
Otistik engelli mili sporcu Can Demirci de İtalya'da yarışacağını kaydederek, yüzme şampiyonasında birinci olmayı hedeflediğini söyledi.
(KMK-NC-OSM)10.07.2011 11:10:08