Eğitim-Bir-Sen'in,
sözleşmeli
öğretmenlikte, temel ve hazırlayıcı eğitimi aldığı halde, kadrolu başladığında yeniden bir yıl geçmeden
adaylığının kaldırılmaması nedeniyle özür grubu
tayin talebi reddedilen üyesi Zülfühan
Seyhan adına açtığı davada, emsal teşkil edecek bir karar çıktı. Sendikanın açtığı davada,
Mardin İdare Mahkemesi 'tayin talebinin reddinin iptaline' karar verdi.
Sendikadan yapılan açıklamada; ''Mardin İdare Mahkemesi, "
sözleşmelilikte geçen sürenin adaylığın kaldırılmasında dikkate alınması gerektiğine hükmetti. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 54. maddesinin ikinci fıkrasında, "Aday olarak atanmış devlet memurunun
adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz" hükmüne, aynı kanunun 37. maddesinde, 'Ortak Hükümler" başlığı altında yer alan C/6 bendinde "Bu kanunun 4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin memuriyete geçirilmeleri halinde sözleşmeli olarak geçirdikleri
hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.' denilmektedir.''
Kahramanmaraş Türkoğlu Yolderesi İlköğretim Okulu'nda
sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmakta iken, ilk atama ile Mardin
Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne kadrolu atanan Eğitim-Bir-Sen üyesi Zülfühan Seyhan'ın, sözleşmelilikte gerekli adaylık eğitimlerini aldığı ve adaylık süresini bu dönemde doldurduğu, arada
kesinti olmaksızın kadrolu pozisyona atandığı halde yeniden bir yılı doldurmadan adaylığının kaldırılmaması ve özür grubu tayin hakkı verilmemesi üzerine
sendika olarak açtığımız davada, Mardin İdare Mahkemesi, 'tayin talebinin reddinin iptaline' karar verdi.
Oy birliğiyle verilen kararda şu ifadelere yer verildi: "Olayda, davacının 06/09/2007 tarihinden beri 657 sayılı kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli olarak öğretmenlik görevini yürüttüğü, görevine devam ettiği sırada, arada herhangi bir kesinti olmaksızın kadrolu pozisyona atandığı, her ne kadar kadrolu pozisyona yapılan ilk atama olarak isimlendirilse de atandığı görevin daha önce yürüttüğü kamu görevinin devamı niteliğinde olduğu ancak sadece istihdam şeklinin değiştiği anlaşıldığından, 657 sayılı kanunda belirtilen adaylık süresinden fazla olan bir süreyi sözleşmeli statüde ve fakat öğretmenlik görevinde yürüten ve bu süre içerisinde temel, hazırlayıcı ve uygulamalı eğitime tabi tutulan davacının, kadrolu olarak atandığı öğretmenlik görevinde tekrar aday memur olarak değerlendirilmesinde ve bu nedenle özür grubu atamalarından faydalandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır."