Sivas Sağlık Müdürü Bahattin İlter, ''Meme kanserinde risk faktörlerinin başında kadın olmak gelir. Meme kanseri erkeklerde de görülen bir kanserdir'' dedi. İlter, yaptığı yazılı açıklamada, Ekim ayınının meme kanseri bilinçlendirme ayı olduğunu belirterek, meme kanseri hakkında bilgi verdi. Meme kanserinin süt bezleri veya süt kanallarını döşeyen hücrelerin kontrol edilemeyen bir şekilde bölünmesi ve çoğalması olduğunu ifade eden İlter, bu kanserin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadınlar arasında en sık görülen kanser olduğunu belirtti. Dünyada kadınlarda ortaya çıkan kanserlerin yüzde 32'sinin meme kanserinin oluşturduğunu anlatan İlter, ''İlimizde 2001 yılında 9, 2002 yılında 1, 2003 yılında 11, 2004 yılında 17, 2005 yılında 15, 2006 yılında 13, 2007 yılında 20, 2008 yılında 38, 2009 yılında 49 ve 2010 yılında 26 kişiye meme kanseri tanısı konulmuştur. Meme kanseri sayısı genel olarak her geçen yıl artış kaydetmektedir'' dedi. İlter, şöyle devam etti: ''Meme kanserinde risk faktörlerinin başında kadın olmak gelir. Meme kanseri erkeklerde de görülen bir kanserdir. Ancak her 135 kadına karşın sadece bir erkekte meme kanseri görülür. Meme kanserinde yaş önemlidir. Meme kanseri tanısı konulan vakaların yüzde 77'si elli yaş üzerindedir. Birinci derece akrabalarında meme kanseri olanların, meme kanserine yakalanma riskleri daha yüksektir. Bu grupta olan bayanların tarama testlerine daha erken başlamaları önerilir. Özellikle yağdan zengin gıdalarla beslenmek ve şişmanlık, hareketsizlik, hiç doğum yapmamış veya ilk doğumu geç yaşta yapmış olmak, ilk adeti erken yaşta görmek ve geç menopoza girmek meme kanserine yakalanma riskini artırır. Meme kanserinin belirtileri, memede ele gelen sertlik ve kitle, memeden bulanık ya da kanlı-tek taraflı akıntı gelmesi, meme başında veya meme derisi üzerinde çekilme, şişlik, kızarıklık, meme derisinin portakal kabuğu görünümünde olması, meme başında iyileşmeyen yara, memede daha önceden olmayan gözle fark edilebilen herhangi bir değişikliktir.'' Meme kanserinden korunma ile ilgili yapılan bilimsel çalışmalarda bebeğin ilk 6 ay sadece anne sütü, sonra ek gıda ile birlikte iki yaşına kadar emzirilmesi gerektiğini anlatan İlter, ''Doğru ve dengeli beslenme, egzersizin meme kanserinden korunma için en gerekli unsurlar olduğu saptanmıştır. Ayrıca tüm kanserlerde olduğu gibi sigara ve alkolden uzak durulmalıdır'' dedi. İlter, memedeki kanserli tümörlerin genellikle yavaş büyüdüğünden belirtiler, kanserin belirli bir aşamaya gelmesinden sonra ortaya çıktığını da belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Erken evrede hastanın hiç şikayeti olmadığı için meme kanserinin kontrolünde erken tanı ve tarama çok önemlidir. Erken evrede teşhis konan kadınların beş yıllık yaşam süresi yüzde 90-95'tir. Erken Teşhis ile meme kanserli 10 kadından 9'u hayatta kalmaktadır. Ayrıca 50–70 yaş arasındaki tüm kadınlarda mamografi ile yapılacak düzenli bir tarama programının da meme kanserine bağlı ölümleri yüzde 18–37 oranında azalttığı saptanmıştır. Meme kanserinde erken tanı, tedavinin başarıya ulaşmasını önemli oranda artırmaktadır. Bu nedenle dünyada meme kanseri erken tanı ve tarama programları hakkında halkı bilinçlendirmek amacıyla 1–31 Ekim tarihleri arası 'Meme Kanseri Bilinçlendirme Ayı' olarak belirlenmiştir. Unutulmamalıdır ki, vatandaşlarımızın kanser konusunda en yakın ve ücretsiz danışmanı KETEM'dir. Kanser konusunda bilgi almak veya muayene olmak için mutlaka KETEM'e başvurmalıyız. Ayrıca internet imkanı olan tüm vatandaşlarımız kanser konusunda aradıkları tüm cevapları www.kansernedir.net internet sitesinde bulabilirler.'' (EMN)06.10.2011 09:13:52