MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar, 18 yıl önce
Sivas'ta yaşanan olaylarıyla ilgili ''37 canın yaşamını yitirmesine neden olan
Sivas katliamının faillerini, azmettiricilerini, inançlara
hakaret ederek kitleleri provoke edenleri lanetliyoruz'' dedi.
Sarıyaşar, MAZLUMDER Sivas Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında, ''2 Temmuz, 1993 yılında
Madımak Oteli'ne sıkışmış insanların yanarak, dumandan boğularak ve kurşunlanarak hayatını kaybedişinin
ölüm yıl dönümüdür'' diyerek, olayda yaşamını yitirenler başta olmak üzere tüm
mağdur yakınlarının acılarını paylaştıklarını söyledi.
Bir daha böylesi utanılacak acıların yaş
anmamasını temenni eden Sarıyaşar, ''37 canın yaşamını yitirmesine neden olan Sivas katliamının faillerini, azmettiricilerini, inançlara hakaret ederek kitleleri provoke edenleri lanetliyoruz'' ifadelerini kullandı.
Sarıyaşar, 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli etrafında toplanan insanların amacının Aleviliği veya Alevilerin bir etkinliğini
protesto etmek olmadığını ifade ederek, ''Oraya
Selman Rüşdi'nin 'Şeytan Ayetleri' kitabının
Türkçe tercümesini bir dergide tefrika eden Aziz Nesin'i protesto etmek için gelmişlerdi. Şeytan Ayetleri kitabı
İslam peygamberinin ve eşlerinin namuslarına hakaret ifadeleriyle dolu bir kitap olduğu için dünyanın pek çok yerinde her mezhepten Müslümanlar tarafından infialle karşılanmıştı'' diye konuştu.
Olay günü yaşananları değerlendiren Sarıyaşar, şöyle devam eti:
''Kim olduğu henüz bulunamamış olan ateşi yakanları veya kalabalık içinde kitleyi ajite edenleri Sünniliğin Aleviliğe tepkisi olarak sunmak, yüzyıllardır aynı şehirlerde, komşu köy ve mahallelerde bir dengesini bularak beraberce yan yana yaşayabilme becerisini göstermiş iki toplumun aklıyla alay etmektir, tarihi realiteye terstir. Maraş'ı, Çorum'u,
Gazi Mahallesi'ni tezgahlayanların istediği gibi düşünmeye başlamak demektir.
İslam peygamberinin ve eşlerinin namusunun sadece Sünnilere zimmetli olduğunu varsaymak, Alevilere bir başka yoldan hakaret etmek demektir. Nitekim hem göstericiler içinde hem de sanıklar arasında Aleviler olduğu gibi bir kısım göstericilerin ise dini pratiklerle pek de yakınlıklarının olmadığı bilinen bir gerçektir.''
Sivas katliamının, toplumdaki din, etnisite ve mezhep farklılıklarını çatıştırarak,
iktidar tesis etmeye çalışan fırsatçı anlayıştan bağımsız düşünülemeyeceğini ifade eden Sarıyaşar, şunları kaydetti:
''Bugünlerde basına ve yargıya intikal eden, devletin üniformalı bürokratlarınca hazırlandığı iddia edilen ve camileri bombalamak, dini pratikleri yaşayan insanları terörize etmek gibi toplumu infiale sevk eden planların uygulanacağı bilgisi doğrultusunda Sivas katliamı yeniden ele alınmalı ve yargılama yenilenmelidir. Bu meşum provokasyonun gerçek yüzünü ifşa etmek, adaletin gereğidir v
e devlet aygıtının bundan böyle farklılıkları, hak ve özgürlükleri barış içerisinde yaşatacak bir yapıya dönüşmesi için elzemdir.''
-ANMA ETKİNLİKLERİ SIRASINDAKİ OLAYLAR-
Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Temsilcisi Hidayet
Yıldırım, ''Sivas Demokrasi Platformu'' adına Eğitim-Sen Şube binasında yaptığı açıklamada, 2 Temmuz'daki anma etkinlikleri sırasında eski Madımak Oteli binası önünde yaşanan arbedeyi değerlendirdi.
Alınan sıkı güvenlik tedbirlerini eleştiren Yıldırım, anma etkinliklerine gelenlerin
kent girişinde uzun süre yolda bekletilerek şehre girişlerinde zorluk çıkartıldığını, kentte
olağanüstü hal uygulamaları havası yaratılarak var olan gerginliğin iyice artırıldığını ileri sürdü.
Etkinlikler sırasında çıkan arbedeye de değinen Yıldırım, polisin gazlı müdahalede bulunduğunu, coplarla kitlelere saldırdığını iddia ederek, tertip komitesi,
dernek yöneticileri ve sağ duyulu vatandaşlar sayesinde olayların büyümeden önlendiğini söyledi.
Eski Madımak Oteli binasında oluşturulan anı köşesinin yeniden düzenlenmesini ve burada yazılı 2 ismin çıkarılmasını isteyen Yıldırım, ''Adını
Bilim ve Kültür Merkezi koymuşlar. İnsanının yandığı yerde bilim ve kültür merkezi de olmaz. Madımak'ın utanç müzesi olmasını istiyoruz'' dedi.
(AHM-SAE-İSA-EAY)04.07.2011 15:23:40