Şirketi Dedesi Kurdu, Torunu Kitabını Yazdı

Şirketi Dedesi Kurdu, Torunu Kitabını Yazdı

Mürsel Çetin - Konya'da 1888 yılında dedesinin kurduğu şirkette torun, aile şirketlerinin devamlılığı, kurumsallaşmada sağlam temeller ve değerlerin geleceğe aktarımı için diğer aile şirketlerine örnek olması adına ''Aileden Kuruma Aile Anayasası'' kitabı yazdı. Hacı Tahir Büyükhelvacıgil'in 123 yıl önce helva üretimiyle başlayan ve oğlu Kadir Büyükhelvacıgil'in bir süre sürdürdüğü aynı mesleği, daha sonra gıda toptancılığına dönüşen Helvacızade Gıda İlaç Kimya San. ve Tic. A.Ş, bugün Zade Bitkisel Yağ Rafinasyon Tesislerinde ürettikleri yağı dünyanın 55 ülkesine ihraç ediyor. Dedesinin kurduğu 123 yıllık bir aile şirketinin Yönetim Kurulu Üyesi olan Dr. Mevlüt Büyükhelvacıgil (49), ''Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Aile Anayasası'' adlı kitabını yayın hayatına kazandırdı. Büyükhelvacıgil, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, bugün Dünya'da aile şirketlerinin ancak yüzde 30'nun ikinci nesil, yüzde 14'ünün üçüncü nesil ve sadece yüzde 4'nün dördüncü nesil ve sonrasında hayatta kalabildiğini söyledi. -123 YILLIK BİR İŞLETME DENEYİMİNİN MİRASI- Kitabının 35 yıllık ticareti tecrübesinin yanısıra, 123 yıllık bir işletme deneyiminin mirasını da içerdiğini söyledi. Doktora tezi çalışmasını da aile işletmeleri ve kurumsallaşma üzerine yapan Büyükhelvacıgil, ''Üç nesilden beri ticaret hayatında yoğrulmuş bir aileden gelmem, bilimsel disiplinin gerektirdiği bilgi birikimiyle hayatın gerçeklerini harmanlamama, işletme kuramlarıyla piyasadaki uygulamaları eklemleme imkanı sağladı'' dedi. Bugün dünyanın en modern ve ileri teknolojilerini kullanarak üretim yapan Helvacızade Gıda İlaç Kimya San. ve Tic. A.Ş'nin sahip olduğu öngörüyle kalite, dürüstlük ve hijyen duyarlılığını yaşamın her alanına yansıttığını ve başarısını bir çok ödülle taçlandırdığını dile getiren Büyükhelvacıgil, şunları kaydetti: ''Kitabımda şirketimizden yola çıkarak aile şirketlerinin günümüz koşulları altında, sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesine yönelik ilkeleri ortaya koymaya çalıştım. Kitap, piyasa deneyimlerinin bilimin ışığından nasıl şekillendiğini ve her aile şirketinin ihtiyaç duyduğuna inandığım aile anayasasını bir işletme ilkesi olarak uygulamaya geçirme yöntemini ortaya koymayı amaçlıyor. Bir aile şirketinin kurumsal yapısını koruyarak, başarılı bir kariyer sürdürmesinin, salt piyasa koşullarına uyumlu davranmakla mümkün olmadığını gösteren bir çok örnek var.'' -''AİLE VE ŞİRKET...''- ''Aile ve şirket... İkisi de ölçülemez emeklerle oluşan bu iki yapının birlikte ve kalıcı olabilmesine katkıda bulunmak adına bu kitabı yazdım'' ifadelerini kullanan Büyükhelvacıgil, ''İnsanın kendi kanından, kendi canından bir varlık meydana gelmesi, onu beslemesi, büyütmesi, eğitmesi, şekillendirmesi ve ardından kendisini hatırlayacak bir eser bırakması muhteşem bir süreç. Bir ticarethanenin zaman içinde şirketletmesi, kurumsallaşması ve büyüyerek nesiller boyunca varlığını sürdürebilmesi de buna benziyor'' dedi. Bir şirketin kurumsallaşma basamaklarında yukarılara çıkabilmesinin kolay olmayan bir süreç olduğuna değinen Büyükhelvacıgil, aile faktörünün de bu sürece eklendiğinde bu yolculuğun daha da dikkatli katedilmesi gerektiğini söyledi. Kitabının aile şirketlerinin kurumsallaşma yolunda karşılaşabileceği engellerle çözüm önerilerini, aile şirketlerinin pusulası niteliğinde olan aile anayasası kavramı çerçevesinde, Helvacızade modelinden kesitlerle paylaşan Büyükhelvacıgil, bir ailenin oluşturduğu birikimin hangi değerde olursa olsun, yok olduğunda telafisi mümkün olmayan sonuçlar yarattığını vurguladı. -''HER AKLINA ESEN KİTAP YAZARSA ÇOK İYİ OLUR''- ''Her aklına esen kitap yazarsa çok iyi olur'' diyen Büyükhelvacıgil, şöyle devam etti: ''Bu kitabın yayına hazırlandığı sıralarda, televizyonların reklam kuşaklarında kendinden çok söz ettiren bir film dizisi dönüyordu. 2008'den başlayarak piyasaları ekonomik krizlerin en küreseliyle tanıştıran süreçten çıkış yolu olarak tüketimi teşvik eden filmlerin senaryosu, ekonominin canlanmasını tıpkı doğadaki canlıların besin zincirine benzer bir şekilde anlatıyordu. Benzer bir zincirleme etki kitapların dünyasında da vardı. Her ne kadar ekonomik olarak çok anlamlı olmasa da okur bir kitap satın alınca matbaacıdan kağıtçıya kadar, onu taşıyan kamyoncuya kadar ilerleyen bir ekonomik paylaşım olur. Sonuçta kitap da kimileri için dayanıklı, kimileri için dayanıksız da olsa, bir tüketim maddesidir. Ne var ki, bir kitap satın alındığında bir başka paylaşım süreci daha harekete geçer. Bu bilgi paylaşımıdır. Birisi aklına esip de bir kitap yazdığı zaman, onun dağarcığında süzülenler paylaşıma açık hale gelir. Bir gün akademisyen o kitaptaki önemsiz gibi görünen bir ayrıntıyla tezini destekleyebilir, bir cümle başka yazarın fikrini çeliverir, bir anı bir okuyanı gülümsetebilir ya da ağlatabilir. Bu paylaşımın boyutlarını kestirebilmek olanaksızdır. Hatta bir kitap bir başka birine bir kitap yazma cesareti bile verebilir ki, daha ne olsun...'' Ticari tecrübenin yanısıra teorik bilgilerini de kitapta bir araya getiren Büyükhelvacıgil, konuların kalıcı olması adına özdeyişler ve tanınmış insanların sözlerinin yanısara tipitip karakterinin yaratıcısı Bülent Arabacıoğlu tarafından özel olarak çizilen karikatürlerle zevkle okunacak bir çalışma oluşturulduğunu vurguladı. Büyükhelvacıgil, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan kitabın yurtiçi ve yurt dışındaki üniversiteler ile eğitim kurumlarında işletme ve diğer bölümlerde ders kitabı olarak kullanılmasının, son kitabının ise aile şirketleri ve bu konuda danışmanlık yapan firmalara yol gösterici olmasının amaçlandığını sözlerine ekledi. -EDİTÖRÜN NOTU- Kitapta İzzeddin Çalışlar, editör notunda şu ifadelere yer veriyor: ''Türkiye 2000'lerin son yıllarında, belirgin bir zihniyet değişimi sürecine girdi. Yerleşik taşları yerinden oynatan temel unsurlar, bireysel özgürlük alanlarının genişletilmesi ve rasyonellik çağrıları oldu. Bu zihniyet değişiminde düşünsel aktörler kadar edimsel aktörler de rol alıyor. Türkiye'nin sanayileşme tarihinin büyük bir kısmı, kamusal otoritelerin planlama ve görüşleri doğrultusunda şekillenirken, son 30 yılın gidişatını belirleyen ise özel sektör girişimcilerinin yarattığı mucizevi dönüşüm oldu. Bugün dünyanın en büyük 16 ekonomisi içinde yer alan Türkiye, bu konumunu son 30 yılda kendilerine küçük ve orta boy işletmeler denilen, oysa hepsinin tek amacı büyümek ve küresel pazarlara açılmak olan realist sanayicilere borçlu. Onların çok büyük bir kısmı aile şirketi olarak anılıyor. Aynı zamanda hem örnek aldıkları hem de başetmek zorunda oldukları küresel anlamda kurumsallaşmış yapılarla aralarındaki ortak nokta da 'aile' kavramı. Dev zincirler kurumsallaşma sürecinin son aşamalarından biri olarak yapay bir 'aile' bağlılığı peşinde koşarken, aile şirketleri zaten 'aile' olmanın avantajlarını kaybetmeden büyüme hedefinde. Bu kitap, onlardan birinin sesini yansıtıyor.'' -MEVLÜT BÜYÜKHELVACIGİL KİMDİR?- Konya'da 1961 yılında doğan Büyükhelvacıgil, eğitimini işletme üzerine yaptı. Yüksek lisans ve doktorasını ABD'de Preston Üniversitesi'nde Aile şirketlerinde kurumsallaşma ve anayasa uygulamaları konusunda gerçekleştirdi. Büyükhelvacıgil, evli ve 5 çocuk babası. (MRS-MSE)17.06.2011 11:11:22
<< Önceki Haber Şirketi Dedesi Kurdu, Torunu Kitabını Yazdı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER