Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (
KESK) Genel Başkanı
Lami Özgen, yaşanan acıların herkesin olduğunu, bu süreçte başlayan çatışma ortamı ve meydana gelen ölümlerin herkesi yaktığını söyledi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu,
Türkiye Mühendis ve Mjimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ve DİSK Bölge Temsilcisi
Salih Doğrul ile birlikte Jeloloji Mühendisleri
Diyarbakır Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Özgen,
Silvan ilçesine bağlı Dolapdere köyü yakınlarında meydana gelen ve 13 askerin şehit olduğu olay yerine gitmek ve izlenimlerini oluşturmak, bu çerçevede de kurumlar nezdinde barış ve kardeşliğe ilişkin değerlendirme ve düşüncelerini ifade etmek için Diyarbakır'a geldiklerini kaydetti.
Yerelde de bir çok
sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de katılımıyla yola çıkarken
Hazro ilçesi girişinde güvenlik güçleri tarafından engellendiklerini savunan Özgen, şöyle dedi:
''Aynen 90'lı yılların başında olduğu gibi yollar zırhlı araçlarla kapatılmış giriş alanları güvenlik kuvvetleri tarafından
kontrol altına alınmış o
bölgeye ve ilgili köye girişimiz engellenmiştir. Gerekçe olarak bize, 'Bu konuda
Diyarbakır Valiliğinin talimatı vardır. bu talimat çerçevesinde hiçbir şekilde o bölgeye gidemeyeceğimizdir. Çatışma alanıdır, çatışma vardır ve bölge mayınlıdır' diye engellendi. O bölgede yapacağımız gözlem böylece engellenmiş oldu. Günlerce
Başbakan Türkiye ve dünya kamuoyuna 'Bu bölgeye bu olayların netleşmesi için açığa çıkması için bütün sivil toplum kuruluşlarının rahatlıkla gidebileceğini araştırma ve inceleme yapacağı ve bu çerçevede raporlar düzenleyerek kamuoyuna sunabileceğini' ifade etmesine rağmen, bugün Diyarbakır Valiliği tarafından bu bizim için engellenmiş oldu.''
Biz emekçiler artık yeter diyoruz bizim insanlarımız ölmesin. Yaşanan acılar hepimizindir. Bu süreçte başlayan çatışma ortamı ve meydana gelen ölümler hepimizi yakıyor. Bunun ateşi hepimizi yaktığı için hepimiz bu sorumluluk çerçevesinde duyarlılık geliştirip hareket etmek sorundayız ve hareket edeceğiz.''
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı da
Kürt sorununun barışçıl yoldan çözümü, insanların kardeşçe barış içerisinde bir arada yaşaması azminin sürdürülmesi, silahların konuşulduğu bir yerden değil, silahın sesine karşı barışın sesinin yükseltilmesi gerektiğini düşünen bir kurum olduklarını kaydetti.
Soğancı şunları söyledi:
''Ancak, bugün ileri
demokrasi anlayışında olduğunu iddia eden AK Parti'nin Valisi ve İçişleri Bakanı, burada toplumun vicdanı olan bu örgütlerin bölgeye girmesini engellediler. Hiçbir gerekçesi söylenmeden sadece askeri bir yetkilinin, 'Sizin buraya girmeniz yasaklanmıştır' sözüyle bölgeye alınmadık. Burada yüz binleri bulan üyeleri temsil eden kurumların başkanları olarak bir bölgeyi görmek orayı izlemek ve görüş vermek bizim en
doğal ve örgütsel hakkımızdır bu hakkımız elimizden alınmıştır. Kürt sorununun çözümünde barış isteyen insanların sesini kısarak bir yere varılmaz gerçekten üzücü bir hadisedir. Bu can sıkıcı bir hadisedir. Defalarca söyledik Kürt sorununun çözümü, 'Bu bir
terör sorunudur' diyenlerin sözünden geçmez.''
TTB Başkanı Bilaloğlu da, kendilerinden önce olay yerine gidenlerin yolunun kesilmediğini, özellikle kendilerinin yolunun kesildiğini ileri sürdü. Bununla ilgili kendilerine mutlaka bir
cevap verilmesi gerektiğini vurgulayan Bilaloğlu, ''Bununla ilgili birileri
soruşturma açmalı. Savcılar varsa, benim yolum kesildi ben şikayetçiyim. Bu kadar basit olamaz bu'' dedi.
(UM-EK-EA)27.07.2011 18:02:11