Şanlıurfa Barosu, ''Barış ortamını'' sabote edici şiddet eylemlerini kınadı.
Baro
yönetim kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, gerçekleştirilen genel seçimlerin ardından ülkede normalleşme sürecine doğru adımlar atıldığı sırada, yaşanan olayların ''
Kürt sorununun çözümü konusunda sabote edici'' olduğu ifade edildi.
Olayların zamanlamasının manidar bulunduğu dile getirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''Normalleşme sürecine geçiş adımlarının atıldığı şu günlerde
Lice ve
Silvan'da art arda gelen iki haber ülkeyi saran şiddet sarmalının derinliğini bir kez daha, acı bir şekilde bize gösterdi. Bu çatışmalarda ölen canların geride bıraktığı dramları hissetmeden hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Merhamet duygumuz,
adalet duygumuz, empati kurma kabiliyetimiz harekete geçmeden acılarımıza son veremeyiz. Bu düşüncelerle Şanlıurfa Barosu Yönetim Kurulu olarak Kürt sorunun çözümü konusunda önemli bir eşiğe varıldığında yaşanan - örneğin Bingöl'de yaşanan ve olası barışı dinamitleyen 33 erin öldürülmesi gibi - sabote edici olaylara bir yenisinin daha eklendiğini düşünüyoruz. Olayların zamanlamasını da bu bakımdan manidar buluyoruz. Ölümlerin nasıl gerçekleştiği konusunda çelişkili açıklamalar geliyor olsa da, ister el bombalarından, isterse uçakların bombalamasından kaynaklanan yangından olsun kesin olan ortada yaşamını yitiren onlarca insan var. Baro Yönetim Kurulu olarak barış ortamını sabote edici bu şiddet eylemlerini kınıyoruz.''
Lice'de
teröristlerce kaçırılan 2'si asker 3 kişinin biran önce serbest bırakılmasının talep edildiği açıklamada, ''Çatışmada gencecik hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin acısını bütün samimiyetimizle paylaşıyoruz. Belirtmek istiyoruz ki, meydana gelen her
ölüm toplumun ölümüdür. Siyaset kurumunun asıl bu nedenle daha cesur davranarak sorunların üzerine kararlılıkla yürümesi gerekir. Sivil toplum kuruluşlarının, gazetecilerin, yorumcuların tutum ve davranış belirlerken çözüme katkı
sunucu açıklamalar yapması yerine olayın sıcaklığıyla toplumun aklından ve vicdanından çok duygularına, öfkesine
parmak basan açıklamalardan kaçınması gerekir'' denildi.
-ŞANLIURFA TABİP ODASI BAŞKANI PROF. DR. AKSOY-
Şanlıurfa Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.
Şahin Aksoy da yaptığı yazılı açıklamada, Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde teröristlerce yapılan saldırıda şehit olan askerlerin herkesi üzdüğü gibi kendilerini de üzdüğünü ifade etti.
Ülkenin kritik günlerden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Aksoy, şöyle devam etti:
''Her sorumluluk sahibi
sivil toplum örgütü gibi Şanlıurfa Tabip Odası da olayın gerçekleştiği anda tepkisini göstermek ve duruşunu ortaya koymayı düşünmüş ancak, bilinçli olarak basın
bildirisini geciktirmiştir. Geciktirme nedenimiz, belli bir siyasi partinin
gönüllü sözcülüğünü yapmaktan çekinmeyen ve daha önceki benzer olaylarda hayatını kaybeden
terör örgütü mensupları için taziyelerini ifade eden
Türk Tabipleri Birliği (TTB)
Merkez Konseyinin olaya tepkisinin ne olacağını görmekti. Başkaları için 'destanlar dizen' TTB, yayınladıkları tek satırlık bildiri ve bunda da '
Şiddet ve silahtan başka yol bilmeyenlere yazıklar olsun, hepimizin başı sağolsun' diyerek bizleri yanıltmamış ve düşünsel tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. Şanlıurfa Tabip Odası Yönetim Kurulu olarak bu ülkenin birliği ve selameti için hayatını kaybederek
şehitlik makamına ulaşan askerlerimize rahmet ve gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Her olayı ideolojik saplantılarını açığa vurmak için vesile sayanları da nefretle kınıyoruz.''
(EŞB-RUF-İSM-NÖZ)15.07.2011 20:21:35