Denge
Hukukçular Derneği Başkanı
Ramazan Aslan, Diyarbakır'ın
Silvan ilçesinde 13 askerin şehit edilmesi ve 7 askerin yaralanmasının milletimizi
yasa boğduğunu belirterek, ''Ne zaman
Kürt meselesinde stratejik eşikler aşılma noktasına gelse, aynı kirli ellerin kurguladığı kanlı senaryolar gündeme geliyor ve hep bu halkın yüreğine kor düşüyor'' değerlendirmesinde bulundu.
Aslan, yaptığı yazılı açıklamada, yapılan
hain saldırıyı şiddetle kınadı.
Aslan, açıklamasında şunları kaydetti:
''
PKK terör örgütünün alçakça kurduğu pusu sonucu 13 askerimizin şehit düşmesi ve 7 askerimizin yaralanması hepimizi yasa boğmuştur. Ne zaman Kürt meselesinde stratejik eşikler aşılma noktasına gelse, aynı kirli ellerin kurguladığı kanlı senaryolar gündeme geliyor ve hep bu halkın yüreğine kor düşüyor. Amaç bellidir. Bir arada ve birlikte yaşama kültürünü son kertesine kadar kazımak, bu topraklarda olabildiğince bölünmüş parçalanmış gruplar oluşturmak ve kardeşi kardeşe kıydırmaktır. Yapılan kanlı
eylem;
toplum içindeki etnik milliyetçilik damarını
tahrik etmeye ve halkımız arasındaki kaynaşmışlığı ortadan kaldırmaya yöneliktir. Toplumsal dokumuzu geri dönülemez bir şekilde bozmak istemektedirler.''
''Kanla beslenen bu insanlığı sukut etmiş caniler bir halkın mağduriyetini gidermek yahut hakkını aramak derdinde değillerdir'' diyen Aslan,
bölge halkına en fazla baskıyı ve zulmü yapan, PKK ve onun uzantıları olduğunu savundu.
Aslan'ın açıklaması şöyle:
''Halkların kardeşliğini hiç istememektedirler. Zira bu topraklarda uzun yıllardır birlikte yaşamış, beraberce cephede kurtuluş savaşı vermiş bir milletin fertleri arasında zaten bir ayrılıktan bahsetmek mümkün değildir. Birlikte yaşama kültürünü bozmaya yönelik uygulamaları ve etkilerini ortadan kaldırmak konusunda ciddi bir siyasi ve toplumsal irade ortaya konmuşken hain pusular kurmak düşmanlığı derinleştirmeye ve çözüme engel olmaya dönüktür. Tüm
sivil toplum kuruluşları ve bölge halkı artık bunun farkına varmalıdır ve cesaretle tepkilerini ortaya koymalıdırlar.
BDP; Kürt meselesinde muhatabın kendisi olduğunu belirtmesine ve bölge halkı meseleleri çözmek için kendilerini meclise göndermiş olmasına rağmen, çözüme katkı yapacak barışçıl bir söylemi geliştirmemişlerdir. Derin güçlerin malum planlarına
destek verir mahiyette gerilimi tırmandıran bir üslupla olaylara yaklaşmıştır. Fiilen gerçekleşmesi imkansız taleplerle meclisi boykot etmeleri, bölmeye ve ayrıştırmaya yönelik beyanları ve eylemleri ile böyle bir olaya sebep olmuşlardır.''
(MRS-ÇAL)15.07.2011 16:42:46