Şırnak'ın
Silopi ilçesinde, birkaç gün önce çocuklara
tecavüz iddiası ile ilgili göz altına alınan ve tutuklanarak hapishaneye gönderilen, yaşları 25 ile 34 arasında değişen H.K., R.Ö., F.G. ve R.T'ye tepkiler devam ediyor. Silopililer, sanat sokağında bir
basın açıklaması ile zanlılara tepkilerini dile getirdi.
Silopi'yi
yasa boğan, etkisi hala devam eden tecavüz iddialarının kapsamlı şekilde soruşturmasının devam ettiği bildirilirken, yapılan basın açıklamasında, adli mercilerin ve
emniyet teşkilatının olayın üzerine sonuna kadar gitmesi gerektiği vurgulandı.
Silopi
Sanat Sokağı'nda gerçekleşen basın açıklamasına, ilçedeki bütün siyasi parti,
sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar
destek verdi.
Basın açıklamasını okuyan Diyanet ve Vakıf Emekçileri Sendikası (DİVES) Silopi İlçe Başkanı Sekvan Bilen, "Geride bıraktığımız günlerde yaşadığımız şehrimiz Silopimizde tüylerimizi diken diken eden yüreklerimizde büyük acılar, yüreklerimizde derin yaralar bırakan bir toplumsal çöküş olarak da algılanabileceğimiz bir
vahşetin tanıkları olduklarını belirterek, bu Silopi için yarası asla kapanamayacak bir tarih olarak hafızalardaki yerini ne yazık ki almış durumdadır. Geleceğimiz olan, her şeyimiz olan çocuklarızın nasıl da cinsel
taciz, tecavüz ve benzeri iğrençliklerle kandırıldığını gördük. Silopi'de adeta deprem etkisi yapan ve Türkiye'ye adeta rezil rüsva eden, şu anda soruşması hala devam eden öz be öz Silopili olan zanlıların, iddia edilen çocuklarımıza yönelik tecavüz iddiaları karşısında asla sessiz kalınmaması gerektiğini bütün demokratik tepkilerimizi her koşulda mutlaka verilmesi gerektiğini, yine bundan sonra bu tür vahşice sapıkça vakaların yaşanmaması adına hepimize çok önemli görevler düşmektedir." diye konuştu.
"GÜVENLİK GÜÇLERİ OLAYIN ÜZERİNE GİTSİN"
Bilen, bu vahşet vakasının takipçisi olmak gerektiğini, öncelikle
adalet makamlarının ve güvenlik güçlerinin bu tür vakaların üzerine sonuna kadar gidilmesi gerektiğini söylemek istediğini söyledi. Sekvan Bilen, kim, neden, hangi amaçla bu tür kan donduran vahşetleri yaparsa yapsın, en ağır suçlarla yargılanmaları gerektiğini de anlatmak istediklerinin altını çizdi. Sekvan Bilen, şöyle dedi:
"Gelecekteki umutlarımız, çocuklarımız, ne yazık ki toplumu içine çeken cinsel taciz ve şiddet duygusunun yansımalarını en ağır biçimde ödemek zorunda kalıyorlar. Toplumun yaşadığı şiddete yönelik değişimle birlikte çocuklar, daha tanımadıkları bu dünyada, mücadele etmek zorunda kaldıkları şiddetli fiziki ve ruhsal travmalarla cinsel taciz olayları ile karşılaşıyorlar. Çeşitli yönlerden maruz kaldıkları istismarlar, bu olayların en yıkıcıları olarak başı çekmekte.
Çocukların konu hakkında yeterli bilince sahip olamamaları ve cinsel istismarı anlayamamaları, istismarcı sapık zihniyetler tarafından korkutulmaları, ailelerin toplumsal çekinceleri sebebiyle konunun yetkililere iletilmemesi gibi nedenler, olayların istatistiklere yansımasını engellemektedir. Bu tür vahşet olayların görmezden gelinmemesi, olayların hasıraltı edilmemesi, kamuoyunda tartışılıp görüşülmesi gerekmektedir. Çocukların da bu konuşulabilir ortamda daha bilinçli olacağı unutulmamalıdır. Değerli Silopililer; yapılan araştırmalara göre, her 100 çocuktan 33`ü istismar biçimlerinden herhangi birine maruz kalmaktadır.
Araştırmalar, çocukluğunda cinsel olarak istismar edilen bireylerin ileriki yaşlarında potansiyel birer istismarcı olmaları ihtimalinin yüksekliğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple çocukluk dönemindeki istismarın ortaya çıkarılması ve çocuğun profesyonel desteklerle yaşadığı travmaları atlatmasının sağlanması, yaşanan istismar olaylarının geleceğe yönelik azaltılmasındaki ilk adımlardan biri olarak gerçekleştirilebilir.
Yılda ortalama 7 bin çocuk cinsel istismara uğruyor. Taciz olaylarının ancak yüzde 5'i adli mercilere intikal ediyor.
Siirt'te geçen yıl nisan ayında ortaya çıkan bir skandal çocuk istismarının boyutunu gözler önüne serdi. 7
ilköğretim okulu öğrencisi kızın, yaşları 14 ile 70 arasında değişen onlarca erkeğin taciz ve tecavüzüne uğraması hala hafızalardan silinmedi.
Bu olaydan yalnızca iki gün sonra yine Siirt Pervari'den gelen tecavüz ve
cinayet olayı da arşivlerde hala saklı. Yatılı
bölge ilköğretim okulunda okuyan 13-14 yaşındaki 8 öğrencinin, iki ve üç yaşındaki iki bebeğe tecavüz etmesi ardından da bebeklerden birini havuzda boğarak öldürmesi, çocukların da birbirini istismar edebildiğini göstermişti."
Bilen, Silopilileri derin yaralayan bu vakada suçlunun sadece bu vahşeti yapanlar değil, herkesin anne, babalar olarak kendisine düşen hata payını araması gerektiğini belirtti. Bilen, aynı zamanda bu vahşet olayını tüm insani yüreğiyle şiddetle kınadığını ifade etmek istediklerini sözlerine ekledi.