Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, erkeğin kadına yönelik uyguladığı şiddetin altında kendi sorumluluklarını yerine getirememe sıkıntısının yattığın söyledi ve şiddet verilerinde azalma olmadığını kaydetti.
Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Seyman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddet verilerinde azalma olmadığını bildirdi. Seyman, kedine güvensiz, sorumluluklarını yerine getiremeyen erkeğin kadına şiddet uyguladığını söyledi.
Kadının insani ve duygusal gereksinimleri olduğunu, bunun karşılanmasını beklediğini, ancak gereksinimleri karşılanmayan kadının bir süre sonra tepki verir hale geldiğini kaydeden Seyman, ''Gördüğü yanlışlara geleneksel değerler çerçevesinde itaat eden kadın, bir süre suskun kalır. Ama sonuçta uyanış sonucu tepki gösteriyor. O tepki sonrasında ise şiddet başlıyor'' dedi.
Erkeğin sorumluluğunu yerine getirememesinin şiddetin altyapısını oluşturduğunu öne süren Seyman, ''
Erkek zahmet edip evin ihtiyaçlarını karşılamak için çözüm aramıyor, işinde başarısızlığı varsa bunu telafi etmek için çalışma yapmıyor. Kendi eksiğini gidermek için de kadına yönelik şiddet uygulamaya başlıyor. Bunlar şiddetin nedeninin yüzde 70'ini oluşturuyor. Erkek, sorumluluklarını yerine getirme noktasında yaşadığı eksiklikleri kadına şiddet olarak yansıtıyor.
Türkiye genelinde şiddete maruz kalan kadınların anlatımlarından elde ettiğimiz genel tablo böyle'' diye konuştu.
-EGEMENLİK ANLAYIŞI-
Seyman, ata erkil toplumda erkeğin kadını
terbiye etme yolu olarak şiddet uygulanması gerektiğini öğrendiğini de belirterek, ''Erkek, çocukluktan itibaren (erkek adamsın, aslansın, evin direğisin) gibi söylemlerle yetiştiriliyor'' dedi.
İstanbul'da 7,5 yıl vali yardımcılığı yaptığını ve kozmopolit bir ilde bir çok değişik vaka ile karşılaştığını anlatan Seyman, ''
Şiddetin altında erkeğin kendince ilkel bir egemenlik bakışı var. Onun karar verdikleri doğrudur, sorunun çözümü konusunda o belirleyicidir. Yanlış kendisinden de olsa, kadın bu yanlışa katlanmak zorundadır, kabullenmek zorundadır. Yanlışı, erkeğin bakışıyla çözmeye de '(
evet) demek zorundadır'' diye konuştu.
Şiddet konusunda kadın ve erkekte farkındalık yaratmaya çalıştıklarını, ancak şiddetle ilgili düzenlenen toplantılara katılımın az olduğunu kaydeden Seyman, şöyle devam etti:
''İnsan hakları konusunu sindirme ve özümsememiz biraz geri kalmış. Farkındalık düzeyi düşük.
Kamu yöneticisi de olsam insanım. Kadına maruz kalma öykülerini dinleyince bir erkek olarak utanıyorum, yerin dibine giriyorum. Kadına şiddet erkeğin kendi zayıflığı ve kadına bakışıdır. Beraber olduğu sürece kadını, isteklerini arzularını yerine getirecek birisi olarak görüyor. Kadın, buna karşı çıktığında çatışma başlıyor. Kadınla beraber çözüm geliştirmek yerine, bastırma yolunu seçiyor, bastırmanın da en kolay yolu olan şiddeti
tercih ediyor.''
-DÜNYADA DA SORUN-
Son 4 yıldır kadına yönelik şiddeti düzenli olarak takip ettiklerini kaydeden Seyman, ''Şiddet verilerinde azalma yok'' dedi.
Yoğun göç alan Antalya'nın çok değişik kültürden, değişik gelenek ve alışkanlıklar barındıran bir
kent olduğunu belirten Seyman, ''Ancak, kadına yönelik şiddet konusunda bir çok ile göre daha iyi durumdayız'' açıklamasında bulundu.
Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddetin uygulandığını, Danimarka'nın Başkenti Kopenhang'ta 2005 yılında kadın sığınma evine girmek için sırada bekleyen 2 bin kadın bulunduğuna dikkat çeken Seyman, ''Şiddetin, dünyanın gelişmiş ülkelerinde de sorun olduğunu gördüm'' dedi.
(VHD-FAL-ÜNS)04.08.2011 11:17:36