Eskişehir Adliyesi'nde, bir sene önce Muğla'da meydana gelen öğrenci olaylarında hayatını kaybeden Şerzan Kurt ile ilgili davanın üçüncü
duruşmasına devam edildi.
Mahkemede olay günü çekilen fotoğraflarda yer alan bir lokantanın sahibi Hüseyin Mandıracı
tanık olarak dinlendi. Tanık Mandıracı, olay günü Şerzan Kurt'u, bir el
silah sesi duyduktan sonra yere düşerken gördüğünü, Kurt'un yanındaki bir bayanın ise bir süre sonra ortadan kaybolduğunu kaydetti. Mandıracı, polisin olay sonrası bölgeye gelerek inceleme yapmadığını,
görgü tanığı olduğunu belirtmesine polis tarafından ifadesinin alınmadığını iddia etti.
Duruşmada maktulün yakınları ile
sanık ve avukatları arasında
ırkçılık tartışması yaşandı. Maktulün babası Ömer Kurt, oğlunun ırkçılık yaptığını iddia ettiği
Polis Gültekin Y.'nin
rant grubu ile birlikte cinayeti işlediğini ileri sürdü. Bunun üzerine Sanık Gültekin Y. ve avukatları, iddialara tepki göstererek, "Bizim inancımız ve kültürümüzde ırkçılığın yeri yoktur ve suçtur. Bizler de
doğu kökenliyiz. Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Bu bir oyun." diye tepki gösterdi.
Eskişehir 1. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya
tutuklu sanık Gültekin Y. ve avukatları ile ölen Şerzan Kurt'un babası Ömer ile annesi Nejla Kurt ve avukatları katıldı. Duruşmanın bugünkü bölümünde, olay günü basın mensupları tarafından çekilen fotoğraflarda yer alan ve olayın geçtiği yerdeki bir Chickenhouse isimli lokantanın işletmecisi Hüseyin Mandıracı tanık olarak dinlendi.
"ŞAHIS YERE DÜŞTÜKTEN SONRA 'VURULDU' DİYE BAĞIRAN BAYAN KAYBOLDU"
Olay günü
iş yerinin karşısında 30 kişilik grubun ellerinde sopalarla toplandığını, bu arada ara sokaklardan iki grubun gelerek burada
kavga ettiğini anlatan Tanık Mandıracı, "Bekleyen grup kaçarken, olay yerinde bekleyen saldıran grup ise bölgeye gelen polise, çevreye taş ve sopalarla saldırmaya başladı. Bu esnada sol tarafımdan bir el silah sesi geldi. Bu silah sesi gruptan mı veya farklı yerden mi geldi bilmiyorum? Bundan 10 saniye sonra şahsın yere düştüğünü gördüm. Bu şahsın yanında bir bayan vardı, 'vuruldu, vuruldu' diye bağırıyordu. Şahıs yere düşerken çevresinde eli taşlı, sopalı kişiler vardı. Bu sırada
Çevik Kuvvetin yanından gelen ve
sivil olan iki şahıs havaya ateş ederek geliyordu. Biri caddenin sağ, diğeri ise sol tarafından gelen bu kişileri polis zannettim. 9-10 el ateş ettiler. Polis
biber gazı attı, kaçan eylemciler ortalığı birbirine kattı. Yere düşen şahsın yanında ise kimse kalmadı, düşerken yanında bulunan kız da kaçtı. Ambulans alıp yaralıyı götürdü. Olayı lokantadaki müşteriler şahittir." diye konuştu.
İlk kavga sırasında taş ve sopaların kullanıldığını, yaralıların olduğunu gördüğünü anlatan Tanık Mandıracı, ancak bu yaralıların içinde maktul Şerzan Kurt'un ise olup olmadığını bilmediğini kaydetti.
TANIK MANDIRACI: SÖYLEMEME RAĞMEN POLİS BENİ İFADEYE ÇAĞIRMADI
Olaylar yatıştıktan sonra bölgeye gelen polislere kendisinin olayı gördüğünü ve ifade vermek istediğini, iş yerinin de 4
kamerayla güvenliğinin sağlandığını aktaran Tanık Mandıracı, "Polisler gelip benim ifademi alacaklarını söylediler. Ben ertesi gün öğleye kadar bekledim ama kimse beni ifade almaya çağırmadı. İş yerimizin içi dışı 4 ayrı güvenlik kamerasıyla korunuyor. Kimse gelip bu kamera görüntülerini de istemedi, almadı. Biz görüntüleri ayda bir siliyoruz. Bu yaşananları kameralarımız kaydetmiştir. Şu an iş yerini devrettim." dedi.
Yaşanan olayın ardından olay mahallinde herhangi bir tertibatın alınmadığını vurgulayan Tanık Mandıracı, olaylar yatıştıktan 10-15 dakika sonra çok sayıda ekiplerin bölgeye gelip gittiğini, fakat tertibat almadığını ileri sürdü.
MAHKEMEDE IRKÇILIK TARTIŞMASI
Duruşmada söz alan Maktül Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt, sanık polis Gültekin Y.'nin oğlunu kasıtlı olarak öldürdüğünü, bu işin arkasında ise bir
takım rant grubunun olduğunu ve cinayetin ırkçılık için öldürüldüğünü ileri sürerek, "Bu ülkede herkes dosttur, kardeştir. Sanık doğuda çalışmış ve oralara yönelik zihninde olumsuz şeyler oluşmuş. Ben sanığı ve onu yöneten zihniyete karşıyım. Burada bir provokasyon vardır ve sanık da bu provokasyonda yer almıştır. Sanık bizlere karşı ön yargılıdır. Cinayeti bu uğurda işlemiştir." şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Sanık Gültekin Y. ve avukatları söz alarak, olayın arkasında ırkçılık olduğu yönündeki ithamlara tepki göstererek, "Bizim inancımız ve kültürümüzde ırkçılığın yeri yoktur ve suçtur. Bizler de doğu kökenliyiz. Yıllar önce ailelerimiz doğudan göç etmiş. Bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Bu bir oyun. Bunlar bir yerler tarafından söyletilen söylemler." şeklinde
savunma yaptı.
Öte yandan, bir grup duruşma sırasında,
adliye çevresinde Şerzan Kurt lehinde
pankart açıp, slogan attı.