Ergenekon davasında
emekli emniyet müdürü İbrahim
Şahin,
savunması için
sanık kürsüsüne alındı.
İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde görülen İkinci
Ergenekon davasının 109'uncu
duruşmasına eski
İnönü Üniversitesi rektörü
Fatih Hilmioğlu, eski
Başkent Üniversitesi kurucu rektörü Mehmet
Haberal ile sağlık sorunu nedeni ile savunması dünkü oturumda yarıda kalan emekli
Albay Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 5
tutuklu sanık katılmadı.
Tuncay Özkan, Mustafa
Balbay,
Yalçın Küçük ve
İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ise duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Köksal
Şengün, tutuklu sanıklardan Demans hastası olan, işitme cihazı kullanan İbrahim Şahin'i savunmasını yapması için sanık kürsüsüne çağırdı. İsmini söylemesi ile ayağa kalkan İbrahim Şahin'in, Başkan Şengün'ün üç kez "Beni duyuyor musunuz?" diye tekrarlamasından sonra "Şimdi duydum." dediği gözlendi. Duruşma başlamadan ve
mahkeme heyeti yerine gelmeden önce kendisine
destek vermek için gelen iki kızı ve sanıklar ile rahatça sohbet yaptığı gözlenen Şahin'in, Başkan Şengün söylediği sözleri birkaç kez tekrar etmesinden sonra bile anlayamadığını söylemesi dikkat çekti. Başkan Şengün, yasal haklarını okuduğu sırada her cümlede bir sanık Şahin'e "Anladın mı?" diye sorup onay aldı.
Evinde ele geçirilen tedhiş raporunda
Alevi Federasyonu yöneticileri Ali Balkız ve
Kazım Genç ile
Sivas Ermeni cemaati lideri Minas Durmazgüler'e yönelik suikast planlarına rastlanan Şahin, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Evinde bulunan krokiler sayesinde Gölbaşı'nda yapılan kazılarda
mühimmat ele geçirilen İbrahim Şahin, Ergenekon
örgütü kapsamında
kaos yaratmaya çalıştığı şeklindeki iddiaları da reddettiğini söyledi.
İddianamede bölücü
terör örgütü
PKK, DHKPC ve
TİKKO gibi bilimum örgütlerle bağlantılı
terörist olarak suçlandığını dile getiren Şahin, "Ben terörist değilim." diye konuştu. Ergenekon davasında, örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanan Şahin, yıllardır sağlık sorunları ile uğraştığını belirterek, "Nedense birçok şeyi hatırlamıyorum. Bir tek ailemi hatırlayabiliyorum." dedi. Bazı şeylerin zoruna gittiğini belirten Şahin, "Hapiste olmam nedeni ile annem
felç oldu. Eşim de ev aramaları sırasında gördüğü işkence nedeni ile
kalp hastası oldu. Ailemin başına gelenlere müdahale edemiyorum. Kaderime razı oldum. Burada kendimi ölüme hazırlıyorum.
Allah kimsenin başına böyle bir şey vermesin." diye konuştu. Şahin bu sözlerinin ardından savunmasını tamamladığını, kendisi adına
avukatının savunma yapacağını söyledi
Başkan Şengün,
savcılık ifadesi sırasında Ümraniye'de bir gecekonduda ele geçirilen el bombalarının ardından 22 Ocak 2008 tarihinde gözaltına alınan bazı Ergenekon ana davası sanıklarının ismini okuyarak İbrahim Şahin'den tanıyıp tanımadığının sorulduğunu hatırlattı. Sanık Şahin, bu sanıklardan
Muzaffer Tekin'i 1983 yılında
Tuzla Özel
Harekat kursundan tanıdığı şeklindeki ifadenin kendisine ait olduğunu söyledi. Ayrıca Doğu Perinçek'i nasıl tanıdığına ilişkin savcılık sorusuna, "İki kez
Ulusal kanalda Tük-
Kürt-Alevi-
Sünni ayrımı yapılarak ülkenin bölünmeye çalışıldığına dair bir konuşma yaptığım zaman tanıdım." şeklinde verdiği ifadeyi de "Evet bana ait" diyerek onayladı. Şahin, yine Ergenekon ana dava sanıklarından Fikri Karadağ'ı
Harp Akademilerinde Komutanlık yapması sebebi ile tanıdığı,
Oktay Yıldırım'ı da Muzaffer Tekin'in yanında gördüğünde tanıdığı şeklindeki ifadelerin de kendisine ait olduğunu söyledi. İkinci Ergenekon iddianamesinin bazı sanıklarının isimleri de sayıldığı ve bu kişileri basından tanıdığı şeklinde ifade verdiği okunan Şahin, "Evet, bunları söyledim." diye konuştu.
Yaklaşık bir buçuk yıldır tek başına hücrede kaldığını belirten Şahin, yakın tarihte yanına Ergenekon davası sanıklarından avukat Yusuf
Erikel'in, yanına konulduğunu söyledi. Sanık Erikel ile iddianameyi incelediklerinde kendisinin ifadesi olmayan birçok cümlenin, savcılık ifadesine yazılmış olduğunu fark ettiklerini belirten Şahin, "Söylemediğim halde ifadem gibi yazmışlar.
Veli Küçük paşam ile hiç tanışmadığım halde görüştüğümü söylediğim iddia ediliyor." diye konuştu. Sanık Şahin, Ergenekon ana davası sanıklarından
Semih Tufan Gülaltay'ı da tanıdığını, birlikte çay içtiklerini belirterek, "Bana cezaevinde yazdığı kitabını verdi." ifadesini kullandı.
Ergenekon birinci davası sanıklarından Muzaffer Tekin'in cezaevinden çıkarken kendisini karşıladığını doğrulayan Şahin, Tekin'in geçirdiği kazadan sonra kendisiyle devamlı ilgilendiğini belirtti. Savcılık sorgusunda "Ergenekon
terör örgütü ile ilgili bildikleriniz nelerdir" sorusunun sorulduğunu hatırlatan mahkeme başkanına, "Ergenekon tarihi bir gerçektir. Kur-an'da da geçen bir olaydır. Ergenekon olarak geçmez ama anlatılır yani." şeklinde
cevap verdi.