Atatürk Üniversitesi'nde ''
Sarıkamış ve Yöresindeki Birinci Dünya Harbi İle İlgili Veriler'' konferansı düzenlendi, konferansı 13 kişinin izlemesi dikkat çekti.
Konferansa konuşmacı olarak katılan
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, Sarıkamış ve yöresinde şehit olan askerlerin hikayelerini anlattı.
Solmaz, her şehidin yarım kalmış bir hikayesi olduğunu belirterek,''Sarıkamış, düğümlenen kaderlerin tarihle buluştuğu yerdir.
Vatan toprağının her bir köşesi şehit kanlarıyla sulanmıştır'' dedi.
Sarıkamış şehitlerinin tarihi açıdan önemli bir yeri olduğunu dile getiren Solmaz, şunları söyledi:
''Bin 300 canımız Çayeli'den Sarıkamış Harbine katılmış ve Sarıkamış Harbinde bin 300 Çayelili şehit olmuştur. Sarıkamış şehitlerinin hepsinin ayrı ayrı hikayeleri vardır. Ve bizler bu yarım kalmış hikayelerden
ders almamız gerekir. O günlerden gelen anılara göre; Handere köyü yakınlarında Çambar Dağı'nda yaralı iki asker diğer askerlerden kopmuş, kendi başlarına kalmışlardır. Yapacak bir şeyleri kalmayınca köye inmeye karar verirler. Hemen önlerinde bir askerin olduğunu fark eder ve ona doğru giderler ki bu asker ayakta öyle kaskatı donmuş haldedir.''
Sarıkamış anıtlarını ve toplu şehit mezarlarını slayt şeklinde sunum yapan Solmaz, şunları kaydetti:
''Her şehidin farklı hikayesi var. Bunlardan birkaçını paylaşmak istiyorum. Bir arkadaşımın ağzından duydum. İrfan Kalyoncu ismindeki dedesi, 7 çocuğunu bırakarak savaşa katılmış. Birkaç ay sonra dedesinin gömleğini ve saatini ninesine geri göndermişler. Ninesi o kadar çok ağlamış ki gözleri kör olmuş. Hergün oğluna 'illa ki beni dedene götür' diye ısrar ediyormuş. Bir gün
Erzurum tarafına yolu düşmüş. Ninesi ben hissediyorum, benim kocam buralarda bir yerde demiş. Sonra Karskapı Şehitliğine doğru ilerlemişler ve ninesinin gözleri görmediği halde 'oğlum dur! burada! demiş. Ninesi faytondan inip şehitlikteki toprağı öpmüş koklamış ve oğlum dedene olan hasretim bitti demiş ve eve döndükten 3 gün sonra
vefat etmiş. Buna benzer çok hikayelerimiz var. Bir diğer şehit eşi de; her gün sofrasında eşinin yerini boş bırakarak, yıllarca yollarını beklemiş. ''
Sunumu sırasında şehitliklerin günümüzdeki durumuna da değinen Solmaz, 'yapılan akademik çalışmalara, incelemelere rağmen şehitliklerin bakımsız olduğuna işaret ederek, bu yerlerden bazılarının birkaç nesil sonra yerlerinin kaybolacağından duyduğu endişeye dikkat çekti.
Konferansı 2
rektör yardımcısı ve basın danışmanı ile birlikte 4 gazeteci ve 6 kişiden oluşan toplam 13 kişinin izlemesi ayrıca dikkat çekti.
(GZ-MİS-ÜNS)08.07.2011 17:53:26