Şanlıurfa Baro Başkanı Avukat İrfan
Güven, Şanlıurfa E Tipi kapalı cezaevinin kapasitesinin 300 kişi olmasına rağmen şu anda kapasitenin 3-4 katı oranında
tutuklu ve mahkumun kaldığını belirtti.
Güven, gazetecilere yaptığı açıklamada, cezaevindeki fiziki koşullarına dikkati çekti.
Yeni bir cezaevi yapılmasını talep etmenin aslında hukukçular açısından pek hoş bir durum olmadığını, ancak ''hürriyetinden yoksun bırakılanların, insan onuruna yaraşır, asgari koşullarda yaşama hakları'' olduğunu ifade eden Güven, Şanlıurfa E Tipi Kapalı
Cezaevi'nde bu koşulların sağlanamadığını iddia etti.
Söz konusu cezaevinin Şanlıurfa'nın nüfus ve suç oranının az olduğu yıllara göre planlandığını aktaran Güven, GAP ile sulamaya açılan devasa tarım arazilerinin yarattığı istihdam ve diğer etkenlerin kente göçü hızlandırdığını ve beraberinde ''metropollerin ayrılmaz parçası olan suç oranlarında da artışa neden olduğunu'' dile getirdi.
Bu artışa bağlı olarak şehrin
mahkeme ve
dava sayısında artış olurken, cezaevi fiziki koşullarının değişmediğine işaret eden Güven, ''Baromuzun cezaevi
izleme komisyonu,
insan hakları savunucuları,
sivil toplum kuruluşları ve hürriyetinden yoksun kalanların yakınları tarafından yapılan onlarca açıklama ve eylemler maalesef soruna bugüne kadar somut ve kalıcı bir çözüm getirmeye yetmedi. Şanlıurfa Barosu olarak bu kez böyle bir açıklamayı yapmamızın bir nedeni var, çünkü
Adalet Bakanı sayın
Sadullah Ergin şehrimize geliyor. Önceki eski, köhne
adliye binamızın yerine yapılan şimdiki
adalet sarayına da dönemin Adalet Bakanı sayın Cemil Çiçek'in benzer bir ziyareti sonrasında kavuşmuştuk. Sayın Çiçek'in verdiği talimatla yaklaşık 15 yıl boyunca proje halinde duran şimdiki adliye binamız, hızla çıkarılan
ödenek sayesinde 2 yıl içinde bitirilmişti'' dedi.
İrfan Güven, Şanlıurfa'da gölgede yaklaşık 45 dereceyi bulan hava sıcaklığının cezaevinde kapalı ortamda bulunanların oluşturduğu ısıyla birleştiğini ve klima kullanımının
yasak olması nedeniyle de odalarda bunaltıcı bir havanın oluştuğunu ifade etti.
Bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirten Güven, cezaevinin fiziki koşullarının iyileştirilmesinin şart olduğunu, Türkiye'nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bunu gerektirdiğini dile getirdi.
Söz konusu cezaevinin kapasitesini artırmak için konferans salonunun bile koğuşlara dahil edildiğini aktaran Güven, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Şanlıurfa E Tipi kapalı cezaevinin kapasitesi 300 kişi olmasına rağmen şu anda kapasitenin 3-4 katı oranında tutuklu ve mahkumun kalıyor, bu onur kırıcı bir durum. Şanlıurfa için yeni bir cezaevi şart. 10 kişilik koğuşlarda 30 kişi kalıyor.
Kalabalık koğuşlar nedeniyle yerlerde bile
yatak serecek yer kalmamış. Mahkumlar vardiyalı bir şekilde şu an cezaevinde yatmaya devam ediyorlar. Bizce Urfa'nın sıcaklığı da göz önüne alındığında insanlar çok zor koşullarda, bunaltıcı havada cezaevinde kalmaya devam ediyorlar.''
(DAŞ-İSM-SA)13.08.2011 17:25:13