Samsunlu avukatlar: Uzun süren yargılama süreci bireylerin adalete güvenini zayıflatıyor

Samsunlu avukatlar: Uzun süren yargılama süreci bireylerin adalete güvenini zayıflatıyor

Samsun Güven Hukuk ve Tahkim Derneği Başkanı Yusuf Zotluoğlu, devlete karşı güven duygusunun zedelenmemesi için bağımsız, tarafsız, adil ve hızlı işleyen bir yargı siteminin varlığının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Yüksek yargıdaki iş yükünün neden olduğu sıkıntıların önüne geçmek için hazırlanan Danıştay ve Yargıtay kanunlarında yapılan değişikliğe Samsunlu avukatlardan da destek geldi. Samsun Güven Hukuk ve Tahkim Derneği Başkanı Avukat Yusuf Zotluoğlu, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyerek, kanun değişikliklerinin kaçınılmaz olduğunu savundu. Meclis Genel Kurulu'nun gündemine alınan tasarının biran önce kanunlaşması gerektiğini belirten Zotluoğlu, özellikle son yıllarda adalet sisteminin bir tıkanıklık içerisinde olduğunu, bunun, konuyla ilgisi olsun olmasın toplumdaki herkes tarafından gözlenen bir gerçek olduğunu ifade etti. Makul sürenin çok ötesinde uzun süren yargılama sürecinden sonra elde edilen kararların tarafları tatmin etmediğini, bireylerin adalete olan inancının her geçen gün biraz daha azaldığına dikkat çeken Zotluoğlu, "Ceza davalarında her yıl binlerce dosyanın zaman aşımı nedeniyle düşüyor olması kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Unutulmamalıdır ki devlete karşı güven duygusunun zedelenmemesi için bağımsız, tarafsız, adil ve hızlı işleyen bir yargı siteminin varlığı elzemdir." dedi. Tutukluluk sürelerini sınırlayan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 102. maddesinin, 1 Ocak 2011 itibariyle yürürlüğe girmesinden sonra yaşanan olayların, bir kez daha gözlerin yargıya çevrilmesine yol açtığını hatırlatan Zotluoğlu, şöyle konuştu: "Salt hukuk açısından bakıldığında, yapılan değişiklik olumludur. Bir hukuk devletinde suç isnadı altında olan kişilerin beş veya on yılı aşkın sürede hakkında hüküm verilmeksizin, suçluluğu kesin olarak tespit edilmeden cezaevinde tutuluyor olması düşünülemez. Devlete düşen; kişi suç işlemişse, cezasını hukuka ve adalete uygun olarak tayin etmektir, ortada bir suç yoksa da bunu tespit etmektir. Devlet organlarının işleyişinden kaynaklanan aksaklıklar kesinlikle bireylere yüklenemez. Kural bu olmakla birlikte toplum vicdanında mahkum olmuş, işledikleri suçlarla bir dönem toplumda infiale yol açmış kişilerin ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkmaları, gerçekten insanlarımızı derinden sarsmıştır." Toplumda meydana gelen uyuşmazlıkları makul süre içerisinde adil bir şekilde çözmesi gereken yargının kendisinin bir sorunlar yumağı haline geldiğini kaydeden Zotluoğlu, "Bu durumdan hiç kimse, hakim ve savcılardan avukatlara, zabit katibinden mübaşirlere ve sade vatandaşlara kadar hiç kimse hoşnut değildir. Bugün, yapılması gereken, problemi birbirimize fatura etmeye çalışmak değil, el birliği içinde bu sorunların üstesinden nasıl gelebileceğimizi düşünerek, üzerinde herkesin uzlaşabileceği çözümler üretmek için çaba sarf etmektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülmekte olan yasa tasarısı Yargıtay ve Danıştay dairelerinin sayısını artırmakta, bugüne kadar tek heyet halinde çalışan dairelerin iki heyet şeklinde çalışmalarına imkan vererek, temyiz sürecinin kısaltılmasını ve biriken dosyaların daha kısa süre içerisinde eritilmesini amaçlamaktadır. Uygulamanın içinde yer alan, bağımsız yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmanın üyeleri, avukatlar olarak söz konusu tasarının yetersiz olmakla birlikte tıkanan sistemin açılmasında önemli bir rol oynayacağı, toplumda infiale yol açan manzaraların bir kez daha tekrarlanmasına engel olacağı kanaatindeyiz." dedi. Zotluoğlu, yargı sistemindeki problemlerin kalıcı olarak çözülebilmesi için istinaf mahkemelerinin bir an önce açılması gerektiğini ifade etti. Zotluoğlu, şöyle dedi: "Altyapı ve personel eksiklikleri giderilmeli, usulde yeri olmasına rağmen uygulama oranı, olması gereken düzeyin çok altında olan tahkim kurumu işlevsel hale getirilmeli, diğer alternatif uyuşmazlık çözüm yolları teşvik edilmelidir. Ortada büyük bir problem var bu problem hepimizi bağlıyor. Bu vesile ile tüm sorumluluk sahiplerini, ideolojik ön yargılardan uzak şekilde bilgi, birikim ve enerjilerini ülkemizin birikmiş problemlerinin çözümü için kullanmaya çağırıyoruz."
<< Önceki Haber Samsunlu avukatlar: Uzun süren yargılama süreci bireylerin... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER