Sağlık Bakanı Recep
Akdağ, şiddete asla tolerans göstermeyeceğini ve bu konuyu bizzat takip etmeyi sürdüreceğini belirterek, ''Bu konuyu genel çerçevesiyle takip etmek üzere bir müsteşar yardımcımı özel olarak görevlendiriyorum. Bir müşavirimi şiddete maruz kalmış sağlıkçının başvurusunu ve kişisel korunmasını doğrudan takibi için görevlendiriyorum. Bu müşavirliğe doğrudan başvurulabilecek bir
telefon hattı ve
elektronik posta adresi oluşturuyorum'' dedi.
Akdağ,
bakanlığı ile
Sağlık-Sen ve Hasta ve Hasta Yakını Haklarını Savunma Derneği (HAYASAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen ''Emeğe Saygı Sağlıkta
Şiddete
Sıfır Tolerans'' konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, son 9 yılda
Türkiye'de sağlığın tarihinin değiştiğini, büyük dönüşüm programının başarılarla dolu olduğunu söyledi.
Bu gerçeğin, hem milletin hem de uluslararası sağlık örgütlerince de takdir ve teyit edildiğini belirten Akdağ, ''Aldığımız bu mesafe, başta Başbakanımız, Hükümet'in ortaya koyduğu politikalar, Sağlık Bakanlığında bu işin yürütücülerinin yaptığı
hizmetlerle yakından alakalıdır. Bu işte asıl payı olan, milletin sağlık konusundaki memnuniyetinde birinci derecede söz sahibi olan
sağlık çalışanlarıdır.
Meslektaşlarıma, Türk halkı adına şükranlarımızı sunuyorum'' dedi.
''Hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de sağlık çalışanlarının sayısı yetersiz'' diyen Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de sağlık çalışanları iyi yetişiyor. Ancak sayısal yetersizlik var. Bu da hepimizin işini zorlaştırıyor. Hem vatandaşların, hem hükümetin, hem bakanlığın, hem de sağlık çalışanlarının işini zorlaştırıyor. Keşke bu eksiklik 20-30 sene önce öngörülebilseydi ve sağlık çalışanlarının bu
ülke insanına yetesiye sayıları oluşturulsaydı. Bunu fark etmiş durumdayız, bunun için gerekli tedbirleri almaya başladık. YÖK ile birlikte inanıyorum ki
2023 vizyonumuz içinde bu meseleyi de çözmüş olacağız.''
Şiddet konusunu tartışmak üzere Sağlık Bakanlığının, sağlık çalışanlarını temsil eden sendikanın ve
hasta haklarını temsil eden derneğin bir araya geldiğini aktaran Akdağ, ''Bu anlayışla çalıştığımız zaman başarıya ulaşacağız, şiddetin dilini bu ülkeden kovacağız. Bunu yaptıkça da bu ülkede daha medeni olacağız ve hep birlikte daha huzurlu yaşayacağız, sevgi ve saygı dilini, ortak
akıl anlayışını bu birliktelik oluşturacak. Karşılıklı olarak birbirini suçlamaların olduğu bir ortamda bu problemi yenemeyiz'' şeklinde konuştu.
Bakan Akdağ, şiddete yönelmenin farklı sebepleri olduğunu ifade ederek, bu sebepleri birlikte tespit edeceklerini, bilimsel aklı kullanacaklarını ve problemleri çözeceklerini söyledi.
-''ŞİDDET, SAĞLIKLA ZİKREDİLEMEYECEK ÇİRKİN KELİME''-
İnsanoğlunun şiddetle ilk tanışmasının, yeryüzüne indirilmesiyle başladığını anlatan Akdağ, şöyle konuştu:
''İnsanlık tarihi boyunca birileri şiddetle, zulümle, haksızlıkla birlikte olmuş, birileri de bunun karşısına dikilmiştir. Hepimiz bu karşılıklı mücadelede zulmün, şiddetin, haksızlığın karşısına dikilenler olacağız. Sağlıkta şiddet demekten de aslında kaçınıyoruz. Nasıl ki
İslam ile
terör, çocuk ile suç,
spor ile şiddet gibi kavramlar aslında yan yana gelemeyecek kadar ayrı uçlarda ise şiddet de sağlık ile beraber zikredilemeyecek kadar yakışıksız ve çirkin bir kelimedir. Ancak gerçekleri de biliyoruz.''
Bir araştırmaya göre, hayatı boyunca fiziksel şiddetle karşılaştığını ifade eden sağlık çalışanlarının oranının yüzde 2,7 olduğunu, İngiltere'de hastanelerde fiziksel şiddetle karşılaşan sağlık çalışanlarının oranının yüzde 20 olarak
rapor edildiğini ifade eden Akdağ, şöyle devam etti:
''Bu bize şunu gösteriyor; çalışan tarafı, hasta tarafı ve sağlık tarafı bugünden başlayarak birlikte saha araştırmaları yapacağız. Bununla en doğru metodolojiyi kullanarak biraz daha meseleye bilimsel bir yaklaşım göstereceğiz. Kim yapıyor bu şiddeti? Kim trafikte kırımızı ışıkta durduğunuzda arkadan size klakson çalıyor, el kol hareketi yapıyorsa aynı mantıkta olanlar hastanelerde de şiddet uyguluyor. İçimizdeki bu
çürük elmaları ayıklayacak mekanizmaları geliştireceğiz.''
Akdağ, Sağlık-Sen'in yaptığı çalışmaya göre en büyük sorunun yaşandığı yerlerin, özellikle 18.00-24.00 saatleri arasında, acil servisler olduğunu aktardı.
Sağlık çalışanlarının ağır
iş yükü ve stres altına hizmet verdiğini dile getiren Akdağ, vatandaşlardan ve medyadan sağlık çalışanlarına karşı önyargılı yaklaşmamaları ricasında bulundu.
-ULUSAL EYLEM PLANI HAZIRLIĞI-
Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
bakanlık olarak ulusal
eylem planı hazırlığı içinde olduklarını belirterek, bu kapsamda, sağlık kuruluşlarında şiddette sıfır tolerans gösterilmesi konusunda bir kurul oluşturmayı planladıklarını söyledi. Bakan Akdağ, şunları kaydetti:
''Bu eylem planını geliştirirken bu kurulun bir tarafında sağlık çalışanları, diğer tarafında sağlık çalışanlarını temsil eden
sivil toplum kuruluşları, meslek birlikleri, öbür tarafında da vatandaşları temsil edenler olacak. Biz de bakanlık olarak bu işin içinde olacağız. Böyle bir kurulun ya da komisyonun periyodik toplantılar yapmasını, saha çalışmalarını da bu kurulun geliştirmesini öngörüyorum.
Acillerde güvenlik tedbirlerini artırmaya devam edeceğiz. Gerek görüntüleme sistemleriyle gerek buralarda çalışan güvenlik elemanlarının sayısını artırarak, şiddetin önüne geçmek için gayret edeceğiz. Bakanlığın doğrudan hukuki desteğini sağlayacak mevzuat değişikliği çalışmaları yapıyoruz. Yeni
kanun hükmünde kararnamede şiddete maruz kalan sağlık personelinin hakkını aramasıyla ilgili doğrudan bakanlığın hukuki
destek vereceği yeni bir yöntem arayışı içindeyiz. Vatandaşın şiddete karşı duyarlılığının artması için de ciddi bir
kampanya dönemi başlatıyoruz.''
Şiddete asla müsamaha etmeyeceklerini vurgulayan Akdağ, ''Bunun için şiddete sıfır tolerans diyoruz. Bu konuyu genel çerçevesiyle takip etmek üzere bir müsteşar yardımcımı özel olarak görevlendiriyorum. Bir müşavirimi şiddete maruz kalmış sağlıkçının başvurusunu ve kişisel korunmasını doğrudan takibi için görevlendiriyorum. Bu müşavirliğe doğrudan başvurulabilecek bir
telefon hattı ve elektronik posta adresi oluşturuyorum'' diye konuştu.
-''ŞİDDETE KARŞI MÜCADELEYİ BİZZAT HİMAYEM ALTINA ALIYORUM''-
Akdağ, sağlık çalışanlarına stres eğitimi verilmesinin de önemine işaret ederek, ''Şunu bir kez daha açıkça ifade etmek istiyorum;
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı olarak şiddete asla tolerans göstermeyeceğim ve bu konuyu bizzat takip etmeye devam edeceğim. Şiddete karşı mücadeleyi bizzat himayem altına alıyorum'' dedi.
Dünyanın daha yaşanır olması için belli değerlerin yeniden canlandırılması gerektiğini vurgulayan Akdağ, bunun şiddete karşı mücadelede en önemli unsurlarından biri olması gerektiğinin altını çizdi.
Akdağ, 2010 yılı sonu istatistiklerine göre, vatandaşların yüzde 73'ünün sağlık çalışanlarından ve verilen hizmetlerden memnun olduğunu sözlerine ekledi.
Bakan Akdağ, konuşmasını ardından bir süre sempozyum kapsamındaki oturumları dinledi.
(NAR-KÖS-EAY)24.09.2011 14:31:12