Saadet Partisi Genel Başkanı
Mustafa Kamalak,
Ergenekon soruşturması çerçevesinde
gözaltına alınarak tutuklanan gazetecilerle ilgili tartışmaların zamansızlığına dikkat çekti. Kamalak, "Henüz ne ile suçlandıklarını bilmiyoruz. Devam eden soruşturmayla ilgili savcı ve hakimleri etkileyecek yorumda bulunmak doğru değil.
Hakim ve savcılarımızın basın özgürlüğünü ihlal edecek şekilde talimat ve yönlendirmelerle hareket ettiklerine ihtimal vermiyorum." diye konuştu.
Türk hukuk tarihinde hakim ve savcıların
baskı altında kalarak karar verdiği karanlık dönemler bulunduğunun altını çizen Prof. Kamalak, "
Türkiye artık, apoletli hakimlerin görev yaptığı Devlet
Güvenlik Mahkemeleri (DGM)'nde
vesayet günlerini de geride bıraktı." dedi.
Adaletin tecelli etmesi için yargının çalışmalarına fırsat verilmesi gerektiğini kaydeden SP Lideri, hukuk önünde herkesin eşit olduğunu söyledi. Eski Baş
bakanlardan Merhum
Erbakan ve pek çok siyasetçi ve gazetecinin geçmişte yasal çerçevedeki konuşmaları ve yorumlarından dolayı yargılanıp tutuklandıklarını hatırlatan Prof. Kamalak sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu
ülke baskı ve talimatlarla
dava açan savcıları da, karar veren hakimleri de gördü. Merhum genel başkanımız Erbakan
Bingöl konuşmasıyla haksız yere yargılandı. Merhum
Başbakan Adnan
Menderes baskı altındaki hakimlerin aldıkları talimata görev verdikleri kararla idam edildi. Apoletli hakimlerin görev yaptığı mahkemelerin bağımsız karar vermesi mümkün mü? Bütün bunlar oldu ancak Türkiye artık gerçek yargı bağımsızlığını idrak ediyor. Ergenekon savcı ve davaya bakan hakimlerin gazetecileri sırf gazetecilik görevlerini ifa etmeleri ya da kitap yazmalarından dolayı tutuklamamışlardır. Buna ihtimal vermiyorum, çünkü apoletli hakimlerin görev yaptığı mahkemeler gerilerde kaldı."
Ergenekon soruşturması çerçevesinde tutuklanan
Odatv yöneticisi Soner Yalçın'ın sorgulaması sırasında ele geçen belgeler yeni gözaltı dalgasına sebep olmuştu.
Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın gözaltına alınmaları basın özgürlüğünün ihlali olarak tepkilere sebep olmuştu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Ergenekon
Savcısı
Zekeriya Öz, iddia edildiği gibi gazetecilerin, mesleki faaliyetleri ya da yazdıkları kitaplar yüzünden gözaltına alınmadıklarını vurgulamıştı.