Roman Dernekleri
Federasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar, Roman vatandaşların yürüttüğü bohçacılık, sepetçilik ve kalaycılık gibi faaliyetlerin miadını doldurduğunu belirtti. Çokyaşar, entegrasyon olmaması durumunda
Romanların 5 sene sonra potansiyel suçlu haline geleceğini savundu.
Roman
Kadınlar Derneği Başkanı Emine Dömek ise "Bizden sonraki nesillerin toplumdaki yeri ve konumunu güçlendirmek adına bugünden kadınlarımızı yetiştirmeliyiz. Değişime
hazırlık için buradayız. Değişimi ve eğitimi kabul ediyoruz. Yapılabilecek bütün değişimlerde bizde varız." ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinde Romanlar istenmeyen ırk olarak toplumsal hayattan dışlanırken, Türkiye'de uygulamaya koyulan projeler ile kültürel bütünlük faaliyetleri devam ediyor. Akademisyenler, Roman vatandaşların ileri gelenleri ile bir araya gelip sorunlara çare arıyor. Bu çerçevede
Kocaeli'nde Leyla Atakan
Kültür Merkezinde 'Roman Kadınının Kültürümüzdeki Yeri' konulu bir söyleşi düzenlendi.
Romanlar için artık değişimin zamanının geldiğini aktaran Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar, değişim zamanının geldiğini vurguladı. Ahmet Çokyaşar, Romanların okuyarak kendilerini değiştirmeleri gerektiğini dile getirirken, "Biz de vali, biz de milletvekili olabiliriz. Ama nasıl olacak? Çalışarak olacak. Başarılı olan insan rahatından feragat eden insandır. Değişim istiyoruz, değişime hazırız." dedi.
Roman Dernekleri Federasyon Başkanı, entegrasyonun olmaması halinde 5 sene sonra Roman toplumunun potansiyel suçlu haline gelebileceğini ifade etti. Ahmet Çokyaşar,"Bohçacılık bitti, sepetçilik bitti, kalaycılık bitti. Tek çare eğitim ve değişim." dedi.
"Kadın olduğu için dışlanan, okuması gerektiği yaşta okutulmayan,
küçük yaşta evlendirilen kızlarımız var." diye dert yanan Roman Kadınlar Derneği Başkanı Emine Dömek ise bohçacılık yapmaya, evlere temizliğe gitmeye ve kağıt toplamaya devam etmek mecburiyetinde olmadıklarının altını çizdi. Dünyaya küçük bir pencereden bakmayı bırakıp yeni pencereler açmak zorunda olduklarını dile getiren Dömek, şunları söyledi:
"Bizden sonraki nesillerin toplumdaki yerini sağlıklı bir şekilde oluşturabilmek için bugünden kadınlarımızı yetiştirmeliyiz. Değişime hazırlık için buradayız. Değişimi ve eğitimi kabul ediyoruz. Yapılabilecek bütün değişimlerde bizde varız."
Kocaeli Kadın Sorunları
Araştırma Merkezi Üyesi Yard. Doç. Dr. Meryem Gürbüz de kadınların sorunlarına bilimsel çözümler aradığını kaydetti.
"Kadın olmanın
romanı, çerkezi, kürtü yok." diyen Gürbüz, 2006 yılında yapılan araştırma sonucunu paylaşarak, "Araştırmada Romanların kendilerini nasıl tanımladıkları, şikayetleri ve talepleri soruldu. İki mahallede de
işsizlik oranı yüzde 47. Çalışmaya göre romanlar İzmit'in en alt gelir grubunu oluşturuyor. Bu üzücü bir tablo." şeklinde konuştu.
Romanların eğitime
katılım oranı çok düşük olduğunu aktaran Yard. Doç. Dr. Gürbüz, araştırma sonucunda Roman kadınların toplumdan dışlanmışlık hissettiğinin ortaya çıktığını bildirdi. Aile bütçesine kadınların katkı oranın yüksek olduğunu anlatan Gürbüz, "Kadınlara 'Hayata karşı ne hissediyorsunuz?' diye sorulduğunda dışlanmışlık cevabı alınmış. Bunların hepsi çözülebilir sorunlar. Her iki mahallede
aile bütçesine katkı oranı yüzde 56 kadınlarda. Tüm bu olumsuzluklar eğitimle ve değişimle giderilebilir." diye konuştu.