Seyhan Kurtman - Türkiye'de barınma, beslenme, eğitim ve sağlık gibi dört temel konuda dezavantajlı grup olarak kabul edilen Roman vatandaşlarının, iş gücüne, eğitim ve sosyal hayata katılımına yönelik hükümet nezdinde stratejik planlamalar hedeflenirken, Romanları temsil eden sivil toplum kuruluşları da kamu kurumlarında iş için kota uygulaması, ayrımcılığın önlenmesine dair yasa çıkarılması gibi somut çalışmaların yapılması gerektiğini savunuyorlar. Avrupa Konseyi ile İŞKUR Genel Müdürlüğünce, Roman vatandaşların iş gücüne katılmalarına yönelik hedefler kapsamında İzmir'de düzenlenen çalıştay, Türk ve yerli uzmanların yanı sıra bürokratları ve Romanları temsil eden sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirdi. Çalıştayda, Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu tarafından Roman vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı çeşitli ülkelerdeki planlamalar, çalışmalar ele alınırken, Türkiye'de, iki yıl önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik öncülüğünde Roman vatandaşlar için atılan çeşitli adımların yanı sıra istihdama yönelik yol haritası belirlenmesi hedefleniyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Namık Ata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalıştayın önemine dikkat çekerek, Roman vatandaşların iş gücü piyasasına entegrasyonu hedeflerinin ele alınacağını bildirdi. ''Çalıştaydaki tartışmalar ve önerilerle Roman vatandaşlarımızın istihdamı için hedef üretmeyi istiyoruz. Bu amaçla tespitler yapacağız'' diyen Ata, elde edilecek bilgilerle üretilecek politikaların ve uygulamaya konulacak projelerin başarısının önem taşıyacağını söyledi. Roman vatandaşların Türkiye'de istihdamda güçlük çeken diğer gruplar gibi mesleksizlik ve eğitim sorunlarının bulunduğunu, bu yönde İŞKUR bünyesinde mesleki eğitim çalışmalarının hedeflendiğini dile getiren Ata, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Mesleksizlik ve eğitimsizlik iş piyasasının gerektirdiği niteliklere sahip olmamak istihdam açısından dezavantajdır. Roman vatandaşlarımızın bu yöndeki sorunları için adımlar atmayı amaçlıyoruz. Roman vatandaşlarımızın vasıflarını ve mesleki yeterliliklerini kolaylaştırmak için ulusal ve uluslararası fonlardan yararlanarak iş gücüne katılmalarını sağlamak ana hedefimizdir. Projeler hazırlandıkça, eğitimler, toplantılar düzenlendikçe, kamuoyunda farkındalık yaratıldıkça Roman vatandaşlarımızın iş gücüne katılacakları hizmetlerden yararlanmaları da sağlanacaktır. Romanların kendi derneklerinin de bu hizmetlere katılmalarıyla çok önemli mesafe katedilecektir. Roman vatandaşlarımızın istihdam, işsizlik, iş piyasasına yeterince entegre olmaları için daha fazla istek sahibi olmaları, işlere uygun niteliklere uygun hale getirilmesiyle mümkün olabilir. Roman vatandaşlarımızın iş gücü piyasasına katılımında toplumumuzun, bürokrasinin, kurumların, kuruluşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın iş birliği çok önem taşıyor.'' Müsteşar Yardımcısı Ata, Başbakan Erdoğan ve hükümetin, Romanlara yapılan ayrımcılığın önlenmesi için topluma önemli mesajlar verdiklerini de hatırlatarak, ayrımcılığa karşı devlet, sivil toplum kuruluşları ve medyanın da olumsuz yaklaşımları giderici çalışmaları birlikte yürütmesi gerektiğini dile getirdi. Topyekun alınacak bu tür çalışmalar ve planlamalarla Roman vatandaşlarının yaşadığı sorunların aşılmasında önemli adımlar atılabileceğini ifade eden Ata, sözlerini şöyle tamamladı: ''Türkiye'de Roman vatandaşlarımızın nüfusunun 2 milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Önemli olan kitlenin ne olduğundan ziyade, kitlenin sorunlarını iyi bir şekilde tespit edilmesi ve iş piyasasına entegrasyonu konusunda diğer vatandaşlarla birlikte adımları atmalarıdır. Bu tür çalıştaylar, bu kesime yönelik özel bir takım stratejilerin geliştirmesine katkı sağlayacak. Birlikte çalışmayla daha kolay çözüm üretileceği kuşkusudur.'' -ROMANLARIN PENCERESİNDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ- Çalıştaya katılan İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır da çalıştayın önemli bir adım olduğunu belirterek, hızlı adımlar ve hayata geçirilecek uygulamalarla Romanların öncelikle iş gücüne katılımı, barınması ve maruz kaldıkları ayrımcılığın önlenmesinde somut adımlar beklediklerini ifade etti. Dünyanın her yerinde Romanların yaşamlarının zor olduğunu dile getiren, Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde atılan adımların da sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Cıstır, 'Çalıştay istihdam planlamalarıyla ilgili olumlu bir süreçtir. Başbakanımızla buluşma Roman vatandaşlarımızda umut yarattı ama gelinen süreçte vatandaşlarımızın hayatında çok şey değişmedi. Roman vatandaşların istihdamda dezavantajlı grup olarak görülmesi çok önemli ama sistem halen üç maymunu oynuyor'' diye konuştu. Roman vatandaşların sorunlarının çözümü için hükümetin iyi niyetli çalışmalarına karşın toplumda ön yargıların ve ayrımcılığın devam ettiğini, bu konuda ''Ayrımcılıkla Mücadele Yasa Taslağı''nın çıkmasını beklediklerini dile getiren Cıstır, taleplerini şöyle dile getirdi: ''Nefret söyleminden, istihdam politikasına ve fırsat eşitliğine kadar çok fazla sorunumuz var. Pozitif ayrımcılık ve iş yerlerinde kota uygulanmalı. İstihdam sorunununu İzmir'de de Türkiye'nin diğer kentlerinde de yaşıyoruz. Binlerce çalışanı bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesinde 30 Roman vatandaşı çalışan bile yok. Bakanlıklarla eş güdümlü çalışma başlamalı. Dünyada dezavantajlı olan ve bu yönde dünyada tanı konulan Romanlara karşı net bir yaklaşım politikası belirlenmeli. Sadece hükümetimiz değil, parti ayrımı gözetmeksizin tüm yerel yönetimlere de görev düşüyor.'' Cıstır, Romanların yaşam koşullarının düzeltilmesi ve iş gücüne katılımları için bütçe ayrılması gerektiğini ifade ederek, ''Hızlı ilerlemeliyiz. Mahallelerimiz sosyal patlamanın eşiğindedir. Ortak akıl, bütçe ve Roman sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi önemli. Yüzyıllardır ihmal edilen Roman vatandaşlarının önünü, barıma hakları ile kentsel ve sosyal dönüşümünü sağlayarak uygulanacak sosyal politikalarla açabiliriz'' diye konuştu. (SEY-BAH-BŞK-SA)16.09.2011 11:41:24