Mardin taşı işletmecisi Yasemin Kalya Künteci, Mardin'de Tarihi Dönüşüm Projesi kapsamında yapılan
restorasyon çalışmaları ve diğer çalışmalarda Mardin taşının kullanılmadığını iddia etti.
Künteci, gazetecilere yaptığı açıklamada, daha önce İstanbul'da işletmecilik yaptığını, 30 yıl sonra Mardin'e dönerek 2008'den bu yana atıl olan Mardin taşını işlemeye karar verdiğini belirtti.
Kurduğu taş işletmesinin 1 milyon Avro'ya mal olduğunu anlatan Künteci, işletmede 30 kişiye istihdam sağladığını ve Mardin taşını yeniden gün yüzüne çıkarmaya başladıklarını söyledi.
Mardin'de Tarihi Dönüşüm Projesi kapsamında restorasyonlar yapılarak kentin eski imajına kavuşturulmaya çalışıldığını kaydeden Künteci,
Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü kararlarına göre, restorasyonlarda Mardin taşı kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
Fakat konu
teknik şartnamelerde yer almadığı için bu işi yapanların başka yerlerden dokuyu ve
renk uyumunu tamamen bozan daha düşük maliyetli ve dayanaksız kireç taşlarını kullandığını ileri süren Künteci, ''Benim ürettiğim Mardin taşı gerek ülkemizde gerekse uluslararası anlamda kabul edilmiştir. Mardin'in restorasyonu
UNESCO'nun bir projesi olup, dünya kültür mirası açısından önem arz etmekte ve uluslararası izlemede olan ve takibi yapılan bir projedir. Amaç, Mardin'in özgünlüğünün korunması ve öteki şehirlerimize göre farkındalığının sürdürülmesidir.''
-''RESTORASYON FAALİYETLERİ FARKLI TAŞLARLA SÜRDÜRÜLÜYOR''-
Künteci, şöyle devam etti:
''Mardin
Askerlik Şubesi, Mardin
Artuklu Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ve yeni yerleşke,
Halk Eğitim Merkezi satış bürosu ve Mardin Yetiştirme Yurdu, Mardin Kız
Meslek Lisesi, Kasımiye Medresesi ve Zinciriye Medreselerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda yer, dışarıdan getirtilen taşlarla yapılmıştır. Restorasyon faaliyetleri, Mardin'in
bölge dokusu ve yapısına uymayan, tarihi ile çelişen rengi ve bölgede kullanılan tarihi taşın kimyasıyla uyuşmayan başka illerden getirilen taşlarla sürdürülmektedir. Bazı yerlerde ise restorasyon çalışmaları halen sürmektedir. Mardin'in özgünlüğünü kaybettiren bu yerlerdeki restorasyon çalışmalarının durdurulması gerekmektedir. Aksi halde tarihi dokunun bozulması sonrası ortaya çıkacak olumsuzluk sonrası UNESCO nezdinde ve tüm dünyada ülkemizin prestiji Mardin'in korunması kararları sarsılacak ve tarihsel olanı koruma inandırıcılığımız yok olacaktır.''
Tüm
doğal taşların hidrolik kireçle döşenmesi gerektiğini belirten Künteci, doğal taşların çimentoyla kullanılmasının reaksiyon meydana getirdiğini ve taşın doğal renginin kaybolduğunu ileri sürerek, ''Bu husus bilinmesine rağmen Mardin'de tüm restorasyon çalışmalarında hidrolik kireç yerine çimento kullanılması restorasyonun tarihi dokusunu bozmaktadır. Tahribatlar yaratıldığı ve sit alanındaki
mimari dokunun büyük ölçüde tahrip edildiği kurul tarafından tespit edildiği gözlenmiştir'' dedi.
-ŞAHİN ARPAĞ-
Mardin Artuklu Üniversitesi Genel Sekreteri
Şahin Arpağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iddiaların somut olmadığını belirterek, bunu söyleyen kişilerin teknik şartnamedeki uygulamayı bilmediğini savundu.
İddiaların YÖK ve benzeri yerlere de illetildiğini belirten Arpağ, ''Biz YÖK'e bu iddiaların gerçek olmadığı yönünde yazımızı yazıyoruz. İddia edilen yerlerde hangi taş kullanılacak şartnamede bellidir. Bölgede 6-7 tane
taş ocağı vardır. En uygunu ve dayanıklısı şartnameyi hazırlarken göz önünde bulundurulmuştur'' diye konuştu.
(ÇEL-NİL-EK-YLZ)19.07.2011 20:38:51