Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, bireyin bilimsel faaliyette bulunması, kendini geliştirmesi ve üretmesinin önemine değinerek, yaşam biçimi, kılık kıyafeti ve etnik kökeninin bir başkasını ilgilendirmediğini söyledi. Rektör Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, bir açıklama yaparak YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın üniversitelerde kılık kıyafet özgürlüğüne yönelik uygulamalarına destek verdi. Rektör Prof. Dr. Yılmaz, bireyin yaşam biçimi, kılık kıyafeti ve etnik kökeninin bir başkasını ilgilendirmemesi gerektiğinin altını çizerek, "Öğrenci olsun öğretim elemanı olsun önemli olan bireyin bilimsel faaliyette bulunması, kendini geliştirmesi ve üretmesidir. Üniversitelerin bireysel özgürlükler kapsamında düşünülmesi gereken kılık kıyafete ilişkin ya da benzeri diğer özgürlük alanlarıyla ilgili konularda sürekli uğraşır konumda bırakılması, üniversitelerin gelişmesine engel olmakta, üniversitelerdeki barış ve huzura sürekli zarar vermektedir. Artık statükocu ve totaliter rejimlerin yıkıldığı, yerine özgürlüklerin ve demokrasinin hızla yükseldiği dünyamızda insanlar bir başkasını ötekileştirmekten vazgeçmeli, en doğal bir hak olan eğitim hakkı engellenmemeli, herkes bir başkasının yaşam biçimi ve kılık kıyafetine saygı göstermelidir." dedi. Prof. Dr. Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ın üniversitelerdeki kılık kıyafete ilişkin sorunların ve bu sorunlara ilişkili olarak ortaya çıkan ve çıkabilecek gerginliklerin çözümüne yönelik gayretlerini olumlu bulduğuna vurgu yaparak, desteklediğini belirtti. Rektör Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, üniversitelerin görevinin, bilim insanı ve ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmek, gençleri geleceğe hazırlamak, bilimsel araştırma ve çalışmalar yapmak ve teknoloji üretmek, sahip olduğu bilim ve ürettiği teknoloji ile kalkınmaya katkıda bulunmak, kazanılmış toplumsal kültürel birikimleri yarınlara aktarmak ve ülke sorunlarına doğru teşhis koyarak çözümüne katkıda bulunmak olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Yılmaz, toplumun üniversitelerden, akademik kadrolardan beklediği iki şey olduğunu dile getirerek, "Bunlar bilgi üretmek ve üretmiş olduğu bilgiyi yaymaktır. Üniversiteler için bunun dışında hiçbir görev yoktur. Bunları gerçekleştirebilmek için de üniversitelerde özgür düşünce ortamı bulunmalı, öğretim üyeleri ve elamanları güncel siyasetin dışında kalmalı, tarafsız olarak ülke sorunlarını değerlendirmeli ve yorumlamalıdır. Aslında doğru olan herkesin kendi mesleğini yapmasıdır. Öğretim üyelerinin bilgi ve teknoloji üretmesi, siyasetçilerin siyaset yapması, diğer meslek gruplarının da siyasetten uzak durarak kendi mesleğini hakkıyla icra etmeleri ülkemize yapılacak olan en büyük katkıdır." ifadelerini kullandı. Üniversitelerin toplumun değerlerine saygı göstererek kendisini toplumdan tecrit etmemesi gerektiğinin önemine değinen Prof. Dr. Yılmaz, şöyle dedi: "Her ülkenin kendine özgü değerleri vardır. Bizler bir taraftan dünyadaki insani değer ve kültürlere saygılı olurken kendimize ait değerlerimizi de unutmamalıyız ve yaşatmalıyız. Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün çağdaşlaşma konusundaki değerli görüşleri bizlere hep rehber olmalı ve onun gösterdiği çağdaşlık hedefine ulaşmak için de azami gayret göstermek hepimizin görevi olmalıdır."