Aylin Kürkçü - Vienna Insurance Group (VIG) Genişletilmiş İcra Kurulu Üyesi ve Ray Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Karl
Fink,
Türkiye pazarına 5-6 yıl önce girmiş birkaç büyük uluslararası
sigorta grubunun
ekonomik temele dayanmadan, dampingle pazar payı mücadelesi vermesini eleştirerek, kendilerinin felsefesinin farklı olduğunu kaydetti.
Sigortacılık sektörü ve VIG'in Türkiye faaliyetlerine ilişkin olarak A.A muhabirinin sorularını yanıtlayan Fink, VIG'nin gelişmekte olan pazarlarda uzman olduğunu belirterek, bu pazarlara yönelik stratejilerini, diğer uluslararası gruplardan farklı olarak
küçük bir şirketi satın alarak bir ülkeye girmek ve yavaş yavaş büyümek olarak tanımladı.
Mümkün olduğunca en büyük pazar payına sahip şirketi satın alarak bir ülkeye girmeyi
tercih eden diğer uluslararası sigortacılık gruplarının genellikle para kayıplarıyla karşı karşıya kaldığını, kendilerinin ise hiç para kaybetmediklerini söyleyen Fink, sıkıntılar yaşadıkları
Rusya pazarından çıktıklarını söyledi.
Fink, şu anda ise yalnızca Türkiye ve
Ukrayna pazarının kendileri için zorlu olduğuna işaret ederek, Türkiye pazarında karşılaştıkları zorlukları şöyle açıkladı:
''Türkiye pazarı bizim için ilgi
çekici ve iyi pazar. Ancak burada pazar hala çok küçük ve bizim dağıtım kanallarımız yok. Yalnızca iki kanal var. Bankalar, ki bizim böyle bir kanalımız yok. Bir de çok sayıda şirketi barındıran küçük acenteler. Bu acenteler genelde en
ucuz ürünü satıyorlar, iyi
hizmet vermeye odaklanmıyorlar. Bu da pazar için sağlıklı bir durum değil. Pazardaki diğer bir dezavantaj da, Avrupalı sigorta şirketlerinden kaynaklanan çok sert
rekabet ortamı. Türkiye pazarına 5-6 yıl önce girmiş olan birkaç büyük uluslararası sigorta grubu var. Bu şirketler pazar payı mücadelesi veriyorlar ve bunu ekonomik temele dayanmadan, dampingle yapıyorlar. Bilançolarında kayıpları kabulleniyorlar. Bizim felsefemiz bu değil. Biz bunu sevmiyor ve bunu yapmıyoruz.''
-''ORTA VADEDE EN AZINDAN İLK 5'E GİRMEK İSTİYORUZ''-
Ray Sigorta'yı yavaş yavaş sağlam bir zemine oturtmak istediklerini ancak bir süre içinde belli bir başarının işaretlerini de görmeleri gerektiğini ifade eden Fink, ''Eğer başarıyı göremezsek, pazarın bizim için çok zor olduğunu düşünürsek belki başka yöntemler düşünebiliriz. Başka yöntemler d
erken Türkiye'den ayrılmaktan bahsetmiyorum, belki bir başka grupla işbirliğine gidebiliriz. Bir kere başladıktan sonra çıkmak kolay değildir. Bir pazara giriyorsunuz, yatırım yapıyorsunuz'' diye konuştu.
Öte yandan, bu alternatifleri düşünmek için henüz erken olduğunu dile getiren Fink, ''Ancak eğer bu ülkede kalacak ve çaba harcayacak olursak, orta vadede en azından ilk 5'e girmek istiyoruz. Bizim için anlamlı olacak tek sonuç budur'' dedi.
-''İKİ YIL İÇİN ÇOK HIZLI BÜYÜMEMİZE GEREK YOK''-
Fink, pazarı etkileyecek bir pozisyona sahip olmak istediklerini belirterek, ancak bazı başarılara ulaştıktan sonra yeni dağıtım kanalları, yeni
satış ekibi oluşturma, başka bir şirket satın alma gibi yatırımları düşünebileceklerini söyledi.
Sektörün en büyük sıkıntılarından birinin
teknik zarar olduğuna dikkati çeken Fink, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu zorlu ortamda doğru iş karmasına ulaşmamız gerekiyor. Bu yıl ve sonraki yıl için çok hızlı büyümemize gerek yok, pazar büyümesi oranında büyümek istiyoruz. Son iki yılda motorlu
araç sigortalarında yoğunlaşmış olmamızdan dolayı küçüldük. Artık küçülmek istemiyoruz. Bu alanı küçültüp daha karlı alanların payını artırıyoruz. Şu anda bir dönüşüm sürecindeyiz. Aynı zamanda maliyetleri azaltmamız gerekiyor. Daha etkin ve daha iyi organize olmamız lazım. Ray Sigorta çok güzel bir şirket ancak
yönetimde hiçbir zaman etkin yapılar oluşturamamış. Bunun daha önce devlete ait bir kurum olmaktan kaynaklanan bir
miras olduğunu düşünüyorum. Yeni sahipleri de başarılı ve rekabette güçlü hale getirememiş. Yaklaşık 1-1,5 yıl önce dönüşüm sürecini başlattık ve işimizi daha iyi hale getiriyoruz. Biraz zaman alacaktır ancak gelişme olduğunu görüyoruz. Genel Müdürümüz bu yıl sonunda, olmazsa da gelecek sene karlı hale geleceğimizi söylüyor.''
-''SUÇLU MERKEZ DEĞİL, YEREL YÖNETİCİ OLUR''-
Sektördeki karlılık sorununun çözülmesinin şart olduğunu vurgulayan Fink, bu durumun
faizin yüksekliği nedeniyle sigortacılık işinden kaynaklanan kayıpların, yatırımlardan alınan faiz geliri ile kapatılması nedeniyle mümkün olduğunu belirtti. Fink, ''Kişisel deneyimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki, sert rekabet çok uzun süre devam edemez. İş konusunda farklı bir bakış açısına sahip olanlar bile, bir gün para kaybetmek değil kazanmak istediklerini farkederler. Bu zaman da gelecek. O zaman kimin suçlu olacağını biliyorum. Suçlu, her zaman yerel
yöneticilerdir. Hatayı yapan Paris'teki merkez değil, yerel yönetici olur. Önce 'Bunu böyle yap' derler, sonra kayıplar olur, 'Burada ne yapıyorsun' derler. Biz bu yolu tercih etmiyoruz'' şeklinde konuştu.
Fink, sigortacılık sektörüne ilişkin olarak hükümetin ve düzenleyici otoritenin yaptıklarını son derece olumlu değerlendirdiğini ancak biraz daha fazla istikrar ve daha az değişiklik istediğini ifade etti. Fink, ''Süreklilik için istikrara ihtiyacımız var. Herşeyi üç ayda bir değiştiremeyiz. Ekonomik anlamda çalışmak için bir plan yapmam gerekiyor, yasal altyapıya güvenebilmem gerekiyor. Bu kadar sık değişiklik olmamalı. Bu durumu Viyana'daki merkeze anlatmak da güçlük çekiyoruz. Buradaki çalışanların hata yaptığını zannediyorlar. Onlara bunun düzenleyici otoriteden kaynaklandığını anlatmak çok zor oluyor'' değerlendirmesinde bulundu.
(AYL-ALİ-MSE)02.06.2011 11:42:47