Mehmet Güldaş -
Ramazan ayında tutulan orucun ardından sağlığını koruyup herhangi bir rahatsızlık çekmek istemeyenlerin bayramda beslenmelerine dikkat etmesi gerekiyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ)
Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının son günlerinde beslenme alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesi ve bayrama göre şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Oruç nedeniyle gün boyunca boş kalan sindirim sisteminin, ramazanın ardından bayram ziyaretlerinin de etkisiyle aşırı yağlı ve şekerli yiyeceklerle doldurulmasının yol açacağı olumsuzluklara dikkati çeken Hayoğlu, ''Eğer sağlığımızın bozulmasını istemiyorsak, sağlığımızı koruyup herhangi bir rahatsızlıkla uğraşmak istemiyorsak, bayramı mutlu bir şekilde geçirmek istiyorsak o zaman beslenmemize dikkat etmek gerekir'' dedi.
Hayoğlu, bayramda özellikle
tatlıları hafif ve az az yemenin önemine değinerek, birden bire aşırı tatlı ve yağlı yiyeceklerle
mideye yüklenmemenin, mümkünse hafif tatlı yiyeceklerin
tercih edilmesi ve çikolata tüketiminin de biraz azaltılması gerektiğini vurguladı.
Bayramda öğünlerin çoğaltılması ve hafif yiyeceklerin tercih edilmesi önerisinde bulunan Hayoğlu, şöyle konuştu:
''Özellikle
sebze ve
meyve ağırlıklı beslenerek öğünleri geçiştirirsek
vücut daha hafif bir etkilenmeyle geçiş dönemini atlatabilir. Böylece ilk 3-4 günden sonra normal beslenmemize döndüğümüzde sağlığımız bozulmamış olur. Ayrıca bu dönemde az fakat çok öğünle beslenmek
tavsiye ettiğimiz bir olaydır. Özellikle ara öğünlerde
elma ve benzeri meyvelerin tüketilmesi, üç öğün yemek yerken ara öğünlerde de meyve ve sebzelerle beslenmek hem
aşırı kilo almamızı engelleyecek hem de daha sağlıklı olmamızı sağlayacaktır. Böylece dengeli ve düzenli beslenmiş olacağız.
Bayramda yağlı besinler veya
kebap türlerini aşırı tükettiğimizde mide birden bire bunlarla yoğun şekilde karşılaşacağından hem kilo problemi ortaya çıkacak hem de özellikle sindirim sistemi bozukluklarıyla karşı karşıya kalınacaktır. Bunun için et tüketimini daha aza indirgemeli, taze
sebze-meyve veya salataya daha fazla yer verip, beslenmemize dikkat ederek özellikle de aşırı tatlı ve çikolatadan kaçınmalıyız.''
-SIVI TÜKETİMİ VE ÇAY KONUSUNDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Prof. Dr. İbrahim Hayoğlu, Ramazan Bayramı'nın yaz dönemine denk geldiğini hatırlatarak, havaların sıcak olması nedeniyle sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi.
Günde en az 2-2,5 litre sıvının mutlaka tüketilmesinin metabolizmaya sağlayacağı faydayı vurgulayan Hayoğlu, bunu sadece suyla değil, meyve su ve mineral bakımından zengin olan maden suları ile çaydan almanın önemine değindi.
''Çayı yemeklerin hemen ardından tüketmek vücutta
demir emilimini özellikle engelleyecektir'' diyen Hayoğlu, bu nedenle yemeklerin hemen ardından aşırı çay tüketimi yerine en az 45 dakika sonra çay içilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu durumun özellikle kadınlar ve çocuklarda çok sık görüldüğüne işaret eden İbrahim Hayoğlu, ''Çay tüketimi özellikle sıcak günlerde vücudun hararet dengesini düzenlemesi açısından da önemlidir. Hem vücuda sıvı alımını sağlayaması aynı zamanda harareti dengelemesinden dolayı çay tüketebiliriz, ama mümkünse bunu yemeklerden 45 dakika veya 1 saat sonra yapmanız sağlık açısından daha faydalı olacaktır. Çay kadar demir emilimi sağlamasa da
kahve tüketimini de aynı sürede gerçekleştirmek sağlık açısından önemlidir'' diye konuştu.
(DAŞ-İSM-MUR)26.08.2011 11:43:45