Ramazan Ayına Hazırlanırken

Ramazan Ayına Hazırlanırken

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Akpınar, Ramazan öncesinde ve Ramazan günlerinde insanların kendilerini check-up'tan geçirmesi, eksikliklerini sorgulayıp bunları tamamlamaya çalışması gerektiğini söyledi. Akpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim'de adı geçen tek ayın Ramazan ayı olduğunu, Kur'an-ı Kerim'in Ramazan ayında inmeye başladığını belirtti. Ramazan ayının aynı zamanda oruç ayı olduğunu, Müslümanların bu ay boyu oruç tuttuğunu ve bu ayda ibadetlerden alınan tadın arttığını ifade eden Akpınar, şöyle konuştu: ''Bir ibadet yoğunluğu yaşandığı için bu zamanlarda ibadetten ayrı bir tat alınıyor. Ramazan ayında büyük bir kesim ibadete katıldığı için adeta bu koroya iştirak ettiği için ibadet daha anlamlı oluyor. Bu da yüce yaratıcı açısından karşılıksız kalmıyor. Kulların ibadet yoğunluğuyla birlikte ibadetten aldığı tat arttığı için yüce Rabbın bu ibadetlere vadettiği, verdiği sevaplar da doğru orantılı olarak artıyor. Dolayısıyla Ramazan ayında yapılan ibadetlerin sevap çarpanı diğer aylardan çok daha fazla.'' Akpınar, Ramazan ayının yılın dönüm noktası, bir check-up ayı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Manevi anlamda herkesin kendisini bildiğini, bu açıdan fazlalıklardan kurtulmanın, eksiklikleri gidermenin önemli olduğunu dile getiren Akpınar, şöyle devam etti: ''Ramazan öncesinde ve Ramazan günlerinde kendimizi check-up'tan geçirmeliyiz, eksikliklerimizi sorulayıp bunları tamamlamaya çalışmalıyız. Bu eksikler yardımlaşma, aile fertlerine karşı sorumluluk, namaz, Kur'an-ı Kerim'i okuma gibi konularda olabilir. Ramazan ayını bu eksiklikleri gidermek için fırsat olarak kabul edebiliriz. Bu ay ilahi ikramlar dağıtılıyor. Bu ikramlardan payımıza düşeni alabildiğimiz kadar almaya gayret etmeliyiz. Hem gecesinde hem gündüzünde bir takım fedakarlıklarda bulunarak ibadetlerimizi bu ayda biraz daha arttırmalıyız.'' -''MANEVİ YÖNÜ UNUTULMAMALI''- Prof. Dr. Akpınar, oruç ibadetinin insanın nefis eğitiminde çok önemli olduğunu vurguladı. İnsanların Ramazanda kendisini kontrol etme, yönetme deneyimi kazandığını bildiren Akpınar, şunları anlattı: ''Ramazan ayı her sene on gün önce gelerek bütün mevsimleri gezer. Yani kış mevsiminde de Ramazanı idrak etmişizdir, yaz sıcağında da idrak edeceğiz. Gecesiyle gündüzüyle, yazıyla kışıyla nefsimizi eğitmiş oluyoruz. Zaten eğitim bir süreçtir. 35 yıl Ramazanı idrak etmiş olan bir insan kesintisiz yılın bütün günlerinde oruç tutmuş oluyor. Bu da insan ömrünü 70 yıl olarak hesap ettiğimizde iki kere yıl boyu oruç tutmak anlamına geliyor. Oruç ibadetini genişletebiliriz. Orucun fiziki olduğu kadar manevi yönü de var. Aklımıza da oruç tutturuyoruz. Midemiz Allah için aç kalıyorsa aklımız da Allah için güzel şeyler düşünmeli, kötü, olumsuz şeyler düşünmemeli. Yalan söylemeyerek, gıybet etmeyerek, kötü sözlerden uzak durarak dilimize de oruç tutturmuş oluruz. Kötü şeyleri dinlemeyerek, güzel şeyler dinleyerek kulağımıza da oruç tutturmuş oluruz. Bu çok yönlü bir nefis eğitimi.'' Akpınar, Ramazan ayının hayra, iyilik ve güzelliğe doyumsuz olunması gereken bir ay olduğunu ifade etti. Ramazanın ve ibadetin bir takım sorumlulukları aksatma anlamına gelemeyeceğini dile getiren Akpınar, ''Planlı ve programlı yapılırsa Ramazan ve oruç, çalışmaya, helalinden kazanmaya engel değildir. Bunları yapmamaya mazeret olarak da ileri sürülemez, sürülmemelidir'' dedi. Akpınar, Ramazanı aslına uygun bir şekilde yaşamanın önemli olduğunu vurguladı. Bazı kişilerin iftardan sonra sahura kadar oturduğunu ve sahur yaptıktan sonra uyuduğunu belirten Akpınar, şöyle devam etti: ''Ondan sonra da o insan sabah 08.00'de iş başı yaptığı zaman tabii ki iş verimi düşecektir. Yatsıdan sonra uyuyup tekrar uyanmak o uykuyu almak önemlidir. Peygamberimiz bu konuda özellikle uyarmıştır. Bu da bir nefis kontrolüdür. İnsan istediği zaman uyuyabilmeli, istediği zaman uyanabilmelidir.'' -RAMAZAN YARDIMLARI- Akpınar, Ramazanın, yardımların arttığı bir ay olduğunu ifade etti. Fıtır sadakasının yanı sıra zekatın da bu ay arttığını dile getiren Akpınar, ''Zekatı aslında Müslümanların zengin olduğu ayda yılda bir kere vermesi gerekiyor. Ancak Ramazanda bir yardım yoğunluğu yaşanıyor. Bu uygulama yapılsa Ramazan ayı sonrasında da fakirlerimizin ihtiyaçları karşılanmış olur. Yılın bütün aylarında zekat verilebilir'' diye konuştu. Zekatın farz ibadetlerden biri olduğunu, asla rastgele hesaplanıp verilemeyeceğini bildiren Akpınar, şöyle konuştu: ''Ramazanda yardımları en çok ihtiyacı olana vermeli. Buna da yakınlardan başlamalı. Akrabalar, komşular... Çünkü insanlar yakınlarını daha iyi bilir. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının birbirleriyle koordineli bir şekilde çalışması da önemli. Yardımlar yapılırken fakirlerin ihtiyaçları da çok iyi şekilde belirlenmeli ve yardım o doğrultuda yapılmalı. Bu tespitler ihtiyaçların doğru bir şekilde giderilmesi açısından önemli.'' (SEÇ-MRT-ÜNS)24.07.2011 14:35:06
<< Önceki Haber Ramazan Ayına Hazırlanırken Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER