Kayseri Özel Tekden Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytül Erdoğmuş, 01-07
Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, rahim
kanserlerinde son yıllarda tarama testlerinin daha aktif bir biçimde kullanılmasıyla
erken teşhis oranının arttığını belirtti. Erdoğmuş, "Buna bağlı olarak da
ölüm oranları azıldı." dedi.
Hekimlere düşen en büyük görevin
hastayı kanser olmadan yakalamak olduğunun önemle altını çizen Dr. Aytül Erdoğmuş, "Rahim kanserini iki bölümde inceliyoruz. Birincisi rahim ağzı kanseri diğeri de rahim içi kanseri. Her ikisi de birbirinden çok farklı olarak tanınan ve
tedavi edilen hastalıklardır. Bu nedenle her iki cins kanser türü için de ayrıca tarama yapmak gerekir." diye konuştu.
Aytül Erdoğmuş, şu bilgileri verdi: "Rahim ağzı kanserinde henüz kanserleşme başlamadan, hatta kanser olmadan yıllar öncesinde bir
takım hücresel değişiklikler başladığında bile yakalayabilme imkanımız olduğundan erken tanısı çok çok kolay ve erken tanındığında da tedavi oranı çok yüksek bir hastalıktır. Bunun için yapılması gereken tek şey, hanımlarımızın sene de bir kez kadın
doğum doktoruna müracaat ederek smear testi dediğimiz papsmear testini yaptırmalarıdır."
40-50'Lİ YAŞLARDA GÖRÜLÜYOR
Rahim ağzı kanserinin belirtilerinin kanlı akıntı ve kasık ağrısı olabileceğini vurgulayan Erdoğmuş, "Önemli olan bu belirtiler çıkmadan hastalığın tedavisidir." dedi. Rahim içi kanseri de daha çok menopoz dönemine yakın kadınlarda 40- 50'li yaşlarda görülen bir hastalık olduğunu ifade eden Erdoğmuş, "Özellikle kendini vajinal kanama ile belli eder. Menopoz sonrasında görünen kanamada mutlaka ve mutlaka rahim kanserini akarda etmemiz gerekir. Ciddiye alınması gereken bir problemdir. Her kanser türü her yaşta görülebilir. Sadece yoğunlaştığı yaş grupları farklıdır. Bazı kanserler bazı yaşlarda yoğun görülür. Örneğin yumurtalık kanseri de ileri yaş yani 50-60'lı yaşlarda fazla görülür. Rahim içi kanserlerinin tanısı da çok kolaydır. Bu kanser türünde de kanser öncüsü yani kanser olmadan hücresel değişiklikler başladığında da yakalama ihtimali olduğundan rahim içinden örnekleme alınıp patalojiye gönderilmesi biz doktorlar için çok önemlidir. Şüphelendiğimiz vakalarda bu testi yapıp, kanser öncüsü lezyonlar yakalanıp, ilaç tedavisiyle hastamız tamamıyla normale döndürülebilmektedir." şeklinde konuştu.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aytül Erdoğmuş, "Bu kanserden korunmak için yapılması gereken tek şey düzenli bir kadın doğum muayenesinin yapılması şikayetlerin artması beklenmemesidir. Çünkü kanserin ilerlemesi hem doktor hem de hasta için çok zor bir süreçtir. Önemli olan kanser olmadan önce yakalamak ve tam olarak tedavisini yapmaktır." dedi.