Ergenekon soruşturması kapsamında incelenen Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin olarak, 30 Mart'ta evi aranan Malatya İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Salim Cöhce, Ruhi Abat ile akrabalık bağının olduğunu ve kendi üzerinden yeniden bir oyun oynanmaya çalışıldığını söyledi. Prof. Dr. Salim Cöhce, 30 Mart'ta İstanbul Özel Yetkili Savcısı'nın talimatıyla yapılan aramayla ilgili olarak, yargısız infaza uğradığını belirtti. Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili davada soruşturma kapsamında tutuklanan İnönü Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ruhi Abat ile akrabalık bağı bulunduğunu anlatan Cöhce, "28 Şubat'ta eşimin başının kapalı olması nedeniyle irticacı olmakla suçlandım, Çanakkale'ye sürgüne gittim. Yıllar sonra yargı kararıyla geldim ve hiçbir görüşle, partiyle ilişkim olmadı. Kendime izin verdim, durduk yerde nedendir bilemiyorum, benim üzerimden yeniden bir oyun oynanmaya çalışıldığını görüyorum." dedi. "EVİMDEKİ ABDULLAH ÖCALAN KİTAPLARINI GÖTÜRDÜLER" Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında evinin aranarak, araştırmalarına kaynak olan kitaplarının götürüldüğünü belirten Cöhce, "Kürtleri, Alevileri, Ermenileri aşağıladığım söyleniyor, çalıştığım dokümanlar, araştırmalarıma el konularak götürülüyor. Çok sayıda Abdullah Öcalan'la ilgili yazılmış kitaplar da götürüldü, bilgisayar kayıtlarıma el konuldu. Ben bilim adamıyım, Tarih Bölümü başkanıyım, her türlü kaynağa ait kitapları bulundurmak durumundayım. Gerçek bu iken yaygın medyada yazılanlara bakınız, infaz ediliyorum, ön yargılarla mahkum ediliyorum. 28 Şubat'ta irticacı olmakla suçlanan beni, şimdi de Erkenekoncu ilan ediyorlar. Tüm bunları reddediyorum." diye konuştu. 'Üniversitede etnik ayrımcılıkla yaptığı' yönündeki iddiaları da değerlendiren Prof. Dr. Cöhce, "Tarih Bölümü'nde okuyan tüm öğrencilerime sorabilirsiniz, derslerine girdiğim öğrencilere de sorun, ben böyle ders anlatmam. Tarih anlatıyorum, bir bakıyorum arkadan bu kişiler homurdanıyor. Kürtler nerede diyorlar, bu savaşta yok diyorum. Sonra gidip, bunun yanına Alevileri ve CHP'yi de ekleyerek kamuoyu oluşturuyorlar. Ben Doğu'da terörün en yoğun olduğu dönemde 20'den fazla konferans verdim. Ne demek Kürtleri ve Alevileri aşağılamak. Yüzlerce Kürt kökenli arkadaşım, dostum var, Alevi öğrencilerim var, arkadaşlarım var. Gidin bunlara tek tek sorun Salim Hocayı. Ben CHP liderine bunu nasıl söylerim. Bu konuda Türk Solu Dergisi aylar öncesinde yazdıklarını biliyoruz." diye konuştu. Etnik ayrımcılık iddialarını ortaya atan öğrencilerin ceza aldıklarını aktaran Cöhce, "Bu konuyla ilgili soruşturma tamamlandı. Benimle ilgili iddialarda bulunan iki öğrenci iki hafta uzaklaştırma cezası aldı. Sözüm ona cezalandırıldı. Kopya çekerken yakalanan öğrenci bir yıl uzaklaştırma alırken, bu iki öğrenci mükâfatlandırılarak, 2 hafta süreyle okuldan uzaklaştırıldı. Kamuoyuna açıklama da yapmıyorlar. Yargısız infaz yapılıyor." şeklinde konuştu. Prof. Dr. Cöhce, daha önce hakkında, Zirve Yayınevi cinayetine ilişkin olarak tutuklu bulunan araştırma görevlisi Ruhi Abat ile sıkı irtibatlı olduğu iddia edilmişti. İddialarla ilgili olarak, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelen Prof. Dr. Cöhce, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara ifade verdi.