Türk
Kızılayı Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara,
Simav'ın afet
bölgesi ilan edilmeyeceğini, bahse konu olan
Afet Bölgesi literatürünün kriterlerinin çok yüksek olduğunu söyledi. Işıkara, "Afet bölgesi olarak ilan etmenin kriterleri çok yüksek, ağır bir afet durumu olduğunda olmalı. Devleti istismar etmesinler." dedi.
Türk Kızılayı Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet
Mete Işıkara,
Kütahya'nın Simav ilçesinde meydana gelen depremin ardından bugün afet bölgesine gelerek incelemelerde bulundu.
Kütahya
Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından çadır
kentte kurulan LYS çadırında
ders çalışan öğrencileri de ziyaret etti. Işıkara, "Tam ayrıntılı dolaşamadım. Gördüğüm kadarıyla bir düzen var. Bu çok önemli. Türk Kızılayı olarak
Marmara depreminde nereye gideceği konusunda maksimum olarak
hazırlık yapıyoruz." dedi.
Işıkara, Türk Kızılayı'nın olası bir Marmara depreminde 250 bin kişiyi barındırıp sağlık hizmetlerini yerine getirebileceğini ifade ederek şöyle konuştu: "Türk Kızılayı durmuyor. Kurtköy'de yeni bir afet organizasyon merkezi oluşturuyor. Bu en kötü hale göre yaptığımız çalışma. Sayın başkanımızın açıkladığı kent dönüşüm projeleri olumlu proje. İstanbul'u güvenli yapıya taşıyabilirsek mevcut can kaybını önleyebiliriz. Türk Kızılay'ı da zaten buna hazır. 17
Ağustos depreminde sonra su içmeyin yemek yemeyin demiştim. Çünkü
atık su ve katı atık olayı olmasın. O yörenin alt yapısı çöktü. Dolayısıyla ayakta ve sağlıklı kalmak gerekli. Burada bu eksiği de gördüm. Doğru bir şey değil. Geçici barınma imkanlarını sağladığımız zaman bunu Kızılay genel başkanı ile paylaşıp normal standart yaşamımızı geçici barınma yerlerinde sağlamalıyız. Gelmemin nedeni de budur. Biliyorsunuz her depreme giderim. Buraya da geldim. Bu seferde genel başkanımızla ilgili gerekli eksiklikleri paylaşacağım. Çok hissedilen bir deprem. İstanbul'un
Anadolu yakasında yaşıyorum ama ben hissetmedim. Oğlum
Avrupa yakasında çalışıyor o
telefon etti
baba deprem oldu diye. İstanbul'un Avrupa yakası çok Anadolu yakası az hissetti."
"AFET BÖLGESİ LİTERATÜRÜNÜN KRİTERLERİNİN ÇOK YÜKSEK"
Prof. Dr. Işıkara, Simav'ın afet bölgesi ilan edilmeyeceğini, bahse konu olan Afet Bölgesi literatürünün kriterlerinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Işıkara, "Afet bölgesi olarak ilan etmenin kriterleri çok yüksek, ağır bir afet durumu olduğunda olmalı. Devleti istismar etmesinler. Devlet bir
sistem getirdi. Doğal Afet Sigortaları Kurumu'nun (
DASK) sigortasını yapmışsan devlet 20 günde o arayı ödüyor. Az
hasarlı olabilir orta yada ağır hasarlı olabilir. DASK sigortası varsa hemen paraları ödenir. Zaten Türkiye'nin sorunu bu. Durup dururken burada bir deprem oldu, hemen gözleri Marmara'ya çevirdiniz. Türkiye'de yaşayan bizlerin üzerinde yaşadığımız binalara güvenimiz yok.
Nisan ayında Japonya'da yaşanan depremin deprem sonrası verdiği zarar tsunami sonrasıdır. Bu dikkate alınmalı. Türk Kızılayı olarak orada yaşananları bir araya getirip Türk toplumu ile paylaşmak istiyorum.
Depremle yaşanması konusunda belirli noktalara geldik ama yetmiyor." diye konuştu.
İlçe merkezinde 7 okulun ağır hasar gördüğü Simav'da öğrenci velileri, Simav İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı'na
faks yolu ile müracaat ederek, LYS puanlarında bölge öğrencilerine ek puan verilmesi talebinde bulundu.