Anadolu Üniversitesi
Uydu ve
Uzay Bilimleri Enstitüsü Danışmanı Prof. Dr. Berkant Ecevitoğlu,
Simav depreminin
Kuzey Anadolu ve
Marmara üzerindeki faylarla bir ilgisinin olmadığını ve bu nedenle bu
bölge için risk taşımadığını söyledi. Ecevitoğlu,"Bu depremin
Eskişehir ve Marmara için bir riski yoktur. Bu deprem Eskişehir ve Marmara'yı' tetiklemez. Ancak Eskişehir'de büyük bir depremin 100 yıl sonra gibi bir süreçte olacağını tahmin ediyoruz." dedi.
Prof. Dr. Ecevitoğlu, AÜ Uydu Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Yücel Güney ve Yrd. Doç. Dr. Emrah Pekkan ve
Araştırma Görevlisi Muammer Türk ile birlikte Simav depremiyle ilgili
basın toplantısı düzenledi. Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü'nde düzenlenen toplantıda konuşan Prof. Dr. Ecevitoğlu, önceki gece meydana gelen 5,9 şiddetindeki Simav depreminin Kuzey Anadolu ve Marmara üzerindeki faylarla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Bu nedenle Simav depreminin direkt buralarla bağlantısının olmadığını belirten Prof. Dr. Ecevitoğlu, "Simav depreminin Kuzey Anadolu ve Marmara fayıyla bir etkisi yok. Bu nedenle de tetikleyici bir etkisi de yok. Eskişehir daha çok Kuzey'de bulunduğu için Kuzey Anadolu fayından etkileniyor. Simav'da olan deprem ise Ege rejiminin etkisi altında olduğun bu bölgelere etkisi yoktur." diye konuştu.
Bu bağlamda Simav depreminin Eskişehir için bir risk oluşturmadığını kaydeden Prof. Dr. Ecevitoğlu, "Eskişehir için bir risk görmüyorum. Tabi bu olmayacak demek de değildir. Eskişehir belirli periyotlarla depremlerin olduğu bir şehir. 1956 da 6,9 şiddetinde büyük bir deprem yaşadı. Bunun tekrarlanma periyodunu ise 150 yıl olarak tahmin ediyoruz. Ve burada büyük bir depremi 100 yıl sonra gibi bir süreçte bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Simav depreminin normalde Ege Bölgesi'ndeki fay hattındaki açılma, gevşeme rejimiyle bağlantılı olduğuna işaret eden Prof. Ecevitoğlu, "Bu depremler buna bağlı oluşan depremdir.
Kütahya ve Simav hattında oluşan depremin Ege fay hattıyla bağlantısı var. Bu ilk değil. Daha önce de olmuştu. Bunların ilkleri
Osmanlı döneminde olmuştur." bilgisini aktardı.
Simav depreminin derinliğini
Kandilli Rasathanesi'nin 4 kilometre olarak verdiğini hatırlatan Prof. Dr. Ecevitoğlu, şöyle dedi: "Eğer deprem sığa yakın bir yerde oluyorsa oluşturduğu yüzey dalga çok etkili oluyor. Mesela Japonya'daki deprem çok derinde olduğu için yüzey etkisi daha az oldu.
Depremin yüzeye yakınlığı yaklaştıkça etkisi artar. Türkiye'deki depremler yüzeye yakın olduğu için, deprem
küçük dahi olsa önemli bir yüzey dalgası etkisi oluyor. O da geniş bir alanda etkili oluyor. Simav depreminin de derinliği yüzeye yakın olduğu için etkisi de etkili olmuştur. Ancak bu depremin Eskişehir ve Marmara'ya olumsuz etkisi yoktur. Bu bölgelerin mekanizmaları farklı."