Prof. Dr. Orhan Çeker'in avukatı Hüseyin Çelik, müvekkilinin sözlerinin çarpıtıldığını ifade etti. Çeker'e atfedilen bazı sözleri müvekkilinin hiç söylemediğini dile getiren Çelik, "Müvekkilim 'Suçun odağında kadın vardır' demedi. 'Dekolte giyinirsen tecavüz edilirsin' veya 'tecavüzü hak edersin' demedi. 'Tecavüz' kelimesini hiç kullanmadı." açıklamasını yaptı. Konya Gazeteciler Cemiyeti toplantı salonunda basın açıklaması yapan Çelik, müvekkilinin 15 Şubat'ta bazı basın yayın organlarında yayınlanan beyanı üzerine olumlu-olumsuz haber ve yorumlar yapıldığını hatırlattı. Kamuoyunun doğru bilgi alma hakkını kullanması ve basın yayın organlarının da doğru haber verme görevini yapabilmesi için doğru bilgilendirme zaruretinin ortaya çıktığını dile getiren Avukat Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Müvekkilim Çeker'in beyanı; 'Hadım etme cezası ne Kur'an'da ne de Efendimizin sünnetinde var. Bence toplumu bu noktaya getiren sebepler araştırılmalıdır. Milli politika olarak herkes ahlak eğitiminden geçirilmelidir. Sarkıntılığa davet ve tahrik edici görsel yayınlar yasaklanmalıdır. Kadın vakur davranmış da sarkıntılığa uğramış ise suç yüzde yüz erkeğindir. Elbette işlenen suç son derece iğrençtir. Kadın dekolte giyinmiş, tahrik ve davet edici davranmış ise suça ortaktır. Suça ortak olup sonradan şikayetçi olması makul değildir' şeklindedir." Müvekkilinin suçu işleyen erkekleri savunmadığını bildiren Avukat Çelik, Prof. Dr. Çeker'in açıklamasını 'Lakin bu suçun işlenmesinde dekolte kıyafetler giyinen davet ve tahrik edici davranışlar sergileyen kadının da etkisi küçümsenmeyecek kadar büyüktür. Bu konuda tabii ki erke suçludur ama kadının da suçu göz ardı edilirse ülke olarak meseleyi çözümde yanlış adım atmış oluruz. Bu olayda her iki taraf da suçludur. Bunu yalnız ben söylüyor değilim daha birkaç gün önce Rusya'da bir Ortodoks papazı dekolte giyinip sokağa çıkan kadınları uyarmıştır' şeklinde sürdürdüğünü belirtti. Müvekkili Çeker'in 'kadın suça ortaktır' ifadesinde kastedilenin adli suç değil, ahlaki erdemlere aykırılık ve örfi suç yani günah olduğunu ifade eden Çelik, şunları kaydetti: "Zaten müvekkilim ilahiyat fakültesinde İslam hukuku öğretim üyesi olduğu için ifadelerinin de adli açıdan değil, dini açıdan yorumlanması bir zorunluluktur. Beyanının başında Kur'an ve sünnete atıfta bulunması da bu sebeptendir. Beyandaki suç veya olumsuz durum taciz ve sarkıntılıktır. Tecavüz değildir. Taciz ve sarkıntılık da en iğrenç suçlardandır. Hem kadını hem erkeği bundan korumak gerekir. Kaldı ki tecavüz affedilemeyecek en büyük suçtur. Cezası da en ağır olmalıdır, kadın suçlanmış değildir. Suçlu erkektir. Erkek bütün tahrik edici unsurlara rağmen mazur görülemez." Müvekkili söylemediği halde kendisine bazı atıflar yapıldığını anlatan Çelik, "Müvekkilim 'suçun odağında kadın vardır' demedi. 'Dekolte giyinirsen tecavüz edilirsin' veya 'tecavüzü hak edersin' demedi. 'Tecavüz' kelimesini hiç kullanmadı. Kadın ayrımcılığı yapmadı. Kadını suç unsuru olarak göstermedi. Kadınları hedef göstermedi. Kendi adına konuştu. Fakültesi, üniversitesi, sivil ya da siyasal herhangi bir kurum adına konuşmadı." diye konuştu. Çelik, yasal haklarını arayacaklarını sözlerine ekledi.